Kamuda başörtüsü sorunsalı var hayli uzun zamandır. Kimilerine göre meselenin hala tartışılıyor ve bir türlü çözüme kavuşamıyor olması Türkiye adına bir utanç ve bu utançtan kurtulmanın tek yoluysa, konuyu derhal anayasal bir çözümle açıklığa kavuşturmak, kimilerine göre mesele üzerine fazla tantana yapmaya gerek yok zira kısa süre sonra bu sorunsalın de facto çözüldüğünü konuşuyor olacağız, kimileri ise bu meselenin konuşuluyor olmasını seküler Türkiye`ye bir türlü yakıştıramıyor; bu konuyu bir sorun olarak görmekten ve çözümlenmesi gerektiği fikrinden de oldukça uzaklar.
Meseleye hangi pencereden bakarsak bakalım ortada birileri tarafindan Türkiye’ye yakıştırılamayan bir şeyler var. Attığımız adımlarda kıstasımız kararın Türkiye’ye yakışıp yakışmaması olduğu sürece, demokratik bir ülke hayal etmekten çok uzaktayız demektir zaten. Çünkü ülkemize yakıştırılamayan şeyler hep birilerinin özgürlüğünü kısıtlamayı ve ayrımcılığı ilke ediniyor nedense. Yakın geçmişten bir örnek verelim mesela: AKP, önce üniversitelerde başörtüsünün serbest olmasıyla alakalı olarak bir adım attı, sonucu oldukca tatsız oldu; parti kapatılma tehdidiyle yüz yüze kaldı. Partiye kapatılma davasının açılmasını gerekli görenler, başörtüsünün üniversitelerde serbest olmasının “Türkiye`ye yakışmadığı” fikriyle destekliyorlardı görüşlerini. Ote yandan partinin kapatılmamasını sevinç naralarıyla kutlayanlar, aksi bir kararın zaten “Türkiye`ye yakışmayacağını” söyleyip duruyorlardı.
Ne var ki, meseleler karşısında Türkiye`ye yakışıp yakışmamasına karar vermek gibi jakoben bir tutumu bir kenara bırakıp, modern dünyada dini inançlarını yaşamaya çalışan insanlara dayatılan zorlukların hangi etiğe uyduğunu tartışmalıyız. İslam’ı en büyük şeref olarak gören Müslüman bir vatandaşın elinden bu şerefini ve bununla birlikte onu olduğu kişi yapan ef`alini ve dolayısıyla benliğini elinden almaya çalışan bir sistemin dayatmalarını hangi sosyal hukuk devletinin etiğine sığdırabiliriz. Herhangi bir etiğe sığdıramadığımızdandır ki bugün kamuda başörtüsü yasağı son derece yersiz görünüyor ve bu yüzdendir ki, bununla ilgili adımlar atılmaya çalışılıyor. Adımlar atılıyor atılmasına da, süreçte AKP`nin verdigi sözü geciktirmesi ve meseleyi karara vardıracak taslakta, verilecek olumlu karar durumunda bazı meslekleri etkilemeyeceği ibaresi gibi tavizler de rahatsiz ediyor haliyle. Son durumu yakın zamanda öğreneceğiz elbette ama şunu da biliyoruz ki o durum hiç bir zaman en son durum olmayacak.