Sims oyununu elbet bilirsiniz. Bir nesil olarak bu oyunla büyümüş, her yeni sürümünü heyecan ile beklemişizdir. Birer küçük tanrı olduk hepimiz kendi Sims dünyamızda. Karakterler yaratıp onlara roller biçtik, evler kurduk, arkadaşlar edindirdik, evlendirdik, istediğimiz kadar çocukları olmasını sağladık, sosyal alışkanlıklar edindirdik. Oyundan sıkıldığımızda ise bir odaya kapatıp kapıyı kaldırıp onlara işkence ettik. En sonunda ise onu öldürüp, yeni karakterlerle yolumuza devam ettik.

   Bu anlattıklarım size bir yerden tanıdık geldi mi?

   Gelmeli. Bazılarımız hala tanrıyı oynuyor. Bizlerin bu ülkede, bu ülkenin de bu dünyada Sims oyunundaki karakterlerden farkı yok.

   Bize ne denirse onu yaşamaya zorlanıyoruz. En temel özgürlüklerimiz kısıtlanıyor.

Bölgede başka okul olmadığı için İmam Hatip İlkokullarına otomatik olarak kaydınız yapılıyor.

Kürtaj hakkınız kısıtlanıyor.

Sadece devletin güvenli bulduğu internet sitelerine erişim sağlayabiliyorsunuz.

Apartmanda besleyeceğiniz hayvanlarda devlet kontrolü altında belirleniyor.

  Ülkelerse büyük ağabeyleri, ablaları tarafından idare ediliyor.

Başka ülkelerin çıkarları için azınlıklarını yok sayan, savaş çığırtkanlığı yapan devletlerle karşı karşıyayız.

  Yaşadığımız dünyanın, Jim Carrey’in ünlü filmi Truman Show’dan farkı yok.

  İyi seyirler Türkiye…

Leave a Reply