Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasıyla ilgili olarak geç de olsa bir şeyler yazmak istedim. İlker Başbuğ anayasal düzeni yıkmaya çalışmak, darbe girişimi yapmak ile yargılanıyor hem de terörist sıfatı ile. Kafama takılan noktalar:
1-) Genelkurmay başkanından terörist olur mu? : Görevi bu ülkeyi korumak olan, teröristlerle savaşmak olan Genelkurmay Başkanı’nın terörist olmakla suçlanması absürttür. Gerçi ömrünü sol örgütlerle mücadele ederek geçirmiş olan hatta solculara yaptığı işkencelerle ünlenen Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın sol bir örgüte üye olmakla suçlandığı ülkede, genelkurmay başkanı da terörist olabilir(!). Yasalardaki terörist tanımı çok geniş olduğundan her suç terörizme sokulabilir ama söz konusu eski bir genelkurmay başkanı ise bu konuda daha hassas olunabilirdi. Sonuçta bu ülkenin hala bir ordusu, kuvvet komutanları ve genelkurmay başkanı var. Bu suçlama askerde bir rahatsızlığa sebep verebilir.
2-) Peki gerçekten suçlu mu?: İlker Başbuğ’un görevi boyunca AKP Hükümeti ile uyum içinde çalıştığını söylemek zor. Peki bu onu darbeci mi yapar? Ergenekon iddianamesinin temelini oluşturan ve Sarıkız darbe planını da anlatan eski deniz kuvvetleri komutanı Özden Örnek’in günlüklerinde darbe hazırlığı içindeki kuvvet komutanlarının dönemin genelkurmay başkanı Hilmi Özkök’e güvenmedikleri açıkça belirtiliyor. Ancak bu güvensizlik sadece Hilmi Özkök ile sınırlı değil, günlüğe göre Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ da hiç güven teşkil etmiyor ve bir darbe girişimine destek vermeyeceklerinden kuşku duyuluyor. Peki böyle bir İlker Başbuğ darbeci olabilir mi? Yada darbe hazırlığı yapan Ergenekon Örgütü kuşku duydukları bir İlker Başbuğ’u aralarına alır mı? Bu sorular sorulmalı ve cevaplanmalı.
3-) Görev ve Yetki: İlker Başbuğ’u sorgulayan ve tutuklayan bir sivil mahkeme idi. Peki bu doğru mu? Bence değil. Açıkça belirtiliyor ki Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Kuvvet Komutanları, Genelkurmay Başkanı Yüce Divanda yargılanır. 145. Madde anayasal düzeni bozan faaliyetler sivil adli mahkemelerde görülür dese de 148. Madde Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları Yüce Divan’da yargılanmalı diyor. 145. Madde genel hüküm, 148. Madde özel hüküm. Eğer bir konuda 2 hüküm var ise özel olan hüküm uygulanır. Bu yüzden 148. Madde uygulanmalı ve Yüce Divan’da yargılanmalı ayrıca ifadesi tekrardan Cumhuriyet Başsavcısı tarafından alınmalı. Görev ile ilgili bir suç diyenler de var ve diyorlar ki e darbe yapmak genelkurmay başkanının görevi değil ki o yüzden sivil mahkeme yargılanmalı diyorlar. Bende diyorum ki peki cumhurbaşkanının vatana ihanet etmek gibi bir görevi mi var? Hayır! Peki niye Yüce Divan’da yargılıyoruz o zaman? Bir de acaba İlker Başbuğ genelkurmay başkanlığı görevinde olmasaydı darbe girişiminde bulunabilir miydi? Hayır! Al işte görevle ilgisi. Zaten tüm barolar ve Türkiye Barolar Birliği de Yüce Divan’ı işaret ediyor.
4-) Korku: Terörist diye suçlanan kişinin tüm MGK ve YAŞ toplantılarına girdiğini, ülkenin tüm sırlarına vakıf olduğunu ve altında 850.000 askerin ve bilumum silah ve teçhizatın olduğunu düşünmek korkunç.
5-) Sonuç: Asla asker yargılanmaz demiyorum, anayasal düzeni yıkmaya çalışan her olay ve kişi sorgulanıp yargılanmalı. Ancak bu durum tamamen hukuka uygun şekilde yapılmalı. Askere ve orduya, ordunun prestijine zarar gelmemesine azami önem gösterilmeli. Ayrıca içimden bir ses bu tutuklamanın ‘Bak, ayağınızı denk alın, biz eski genelkurmay başkanını bile tutuklarız’ gibi bir mesaj vermek için yapıldığını söylemekte.