Kadın olmanın başlı başına bir mücadele gerektirdiği 2015 Türkiye’sinde bir kadın olarak siyaset yapmak her çeşit zorluklarıyla bilinen bir iştir. Eğer kadınsanız ve ezkaza siyasete biraz olsun ilgi duyuyorsanız haliniz yamandır. Yürüdüğünüz yol doğru ve temiz de olsa geçtikleri yolların çamurunu üzerinize sıçratanlar, üstelik bu işi haysiyetsizce yapanlar olacaktır. Kadınsanız kolay lokmasınızdır çünkü. Karşınızdaki nereden vuracağını bilen bir “profesyonelse”, onurunuzu ve itibarınızı en fazla üç cümleyle ayaklar altına alabilir. Değerlerinizi, siyasetinizi, inançlarınızı kirli ağzına sakız ederek sizi yıpratmaya çalışabilir. Daha da olmazsa, bir an bile düşünmeden ve maalesef bundan biraz da zevk alarak size iftira atabilir.
Kadınsınızdır çünkü, size yakışmayacak öyle çok şey var ki…
Tüm yapılabileceklerin en çirkini ne yazık ki geçtiğimiz hafta Meclis Başkanvekili ve Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekili Meral Akşener üzerinden yaşandı. Bir televizyon programında yapılan açıklamalar, insanın hini hacette ne kadar alçalabileceğinin sınırlarını bizlere gösterdi. Pervasızca oluşturulan “kadına yakışmayan kaset” tamlaması, Türk siyasetinin Meral ablası ile aynı cümlede kullanıldı. Bir insan, siyasetçi, kadın, anne, eş milyonların önünde zan altında bırakıldı.Ne acıdır ki verilen bunca tepkiye ve başlatılan hukuki sürece rağmen bahsi geçen kişiler kanal kanal dolaşarak son derece pişkin bir tavırla hakaret ve iftiralarına devam ediyor. Tüm bunların üzerine bir de Meral Akşener tarafından verilen cevabı kamuoyu karşısında tehdit olarak adlandırıyor ve başlarına gelecek herhangi bir şeyden Akşener’i sorumlu tutacaklarını bîçare(!) şekilde haykırıyorlar. Çabaları kendilerini aciz kılıyor, zira bu kez tam anlamıyla baltayı taşa vurdular.
Çok açık ki edilen hakaretler ve atılan iftiralar ne yalnızca Meral Akşener’i ne de yalnızca milliyetçi kesimi hedef aldı. Asıl hedef alınan, Meral Akşener üzerinden siyasetten bir şekilde yolu geçen tüm kadınlar ve biraz vicdan sahibi olan herkesti. Dolayısıyla mesele sadece Akşener’in değil Türk siyasetinin hatta Türkiye’nin meselesi olmalıdır. Masum bir kadına atılan çamurun, atanlarda bıraktığı leke şüphe yok ki peşlerini bırakmayacak ve Meral Akşener kadınlara borç bildiği bu mücadeleyi sürdürecektir.
Meral Akşener, bu haysiyetsizlikler karşısında bir kadına yakışır şekilde dimdik duruyor ve duracak. Bir kadına yakışır şekilde siyaset yapacak. Bir kadına yakışır şekilde diğer kadınlara örnek olacak. Bir kadına yakışır şekilde hakkı yılmadan savunacak. Ve gün gelecek doğmamış torununa yapacağı açıklamayı düşünen masum bir kadının hakkı, kimsenin yanına kâr kalmayacak.