Sen Kazandın Ama Biz Haklıydık

 B0_BEwhCIAAZpsH

1 Kasım seçiminden sonra AKP yüzde 49.41 oy oranı ile seçimleri kazandı. Çoğu seçmen adaletli bir düzensizlik yerine adaletsiz bir düzeni yeğlerim anlayışı ile istikrara evet dedi.

Peki AKP başarılarını neye borçlu?

Eğitim sistemi?

4+4+4 sistemi ile 5 yaşında okula başlayan çocuklar, okumayı sökemedi. Üstelik, çocukları farklı alanlara yöneltmek amacıyla geçilen bu sistemde sadece imam hatip ortaokulları açıldı. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün PISA araştırmasına göre, Türkiye matematik, okuma becerisi ve fen bilgileri alanında 65 ülke içinde 44.sırada bulunmakta. Bunun yanında, TEOG ve YGS sınavları değerlendirildiğinde, öğrencilerin matematik alanında 40 sorudan 7, fen bilgisi alanında ise 40 sorudan 4 adedini doğru yaptığı gözlemlenmiş. Yeni eğitim sistemi politikasının sağlamış olduğu bu eşsiz başarı devam etsin diye AKP kazandı.

Sağlık sektörü?

Sağlık sektöründeki reformlar da göz kamaştırıyordu. “Kuyruk beklemeye son!” politikası adı altında, doktorların muayene süresi 2 ila 7 dakika arasına indi. Her muayeneye, ameliyata, işleme puan verildi, doktorlar para kazanmak için az verim çok hasta politikasıyla hareket etmeye mecbur bırakıldı. Üstelik birçoğu geçim derdi çeken doktorlar, halkın gözünde düşmanlaştırıldı, dövüldü, hakarete uğradı, taciz edildi, öldürüldü. Eğitim ve araştırmaya önem veren doktorlar, hastaneye katkı sağlamadığı gerekçeleriyle dışlandı, araştırma yapan doktor sayısı giderek azaldı. Doktorlar para kazanmak için günde 200 hasta bakmaya devam etsin diye, can güvenlikleri ve saygınlıkları kalmasın diye AKP kazandı.

Terör?

Sokakta terör, basında terör, doğuda terör, batıda terör, garda terör… Özellikle Haziran seçimlerinden sonra sivil ve asker kaybımız çok yüksek oldu. Yazmamız gereken çok acı, çok gözyaşı, çok öfke var. Kılıçdaroğlu’nun “Terörü bitir, 400’ü ben tamamlayacağım.” ifadesi her şeyi özetler nitelikteydi. Sokakta güvenle yürüyeme, dolmuşa bir kadın olarak tedirginlikle binmeye devam et, oğlunu askere içinde büyük bir acı, gözyaşı, keder ile gönder, başkentte barış için yürü ve bir anda öl.. Tüm bu politikalar sonucu AKP kazandı.

Basın özgürlüğü…

Son terör olayları hakkında sosyal medyada dahi konuşmak mahkeme kararıyla soruşturma evresi neticesiyle yasaklandı. Kendi insanımız ölüyor, kendi aramızda konuşamıyoruz, sayfalarımızda paylaşamıyoruz, gazetelerimizde okuyamıyoruz. Bu sayede, günlük hayatımıza kolayca devam ediyoruz çünkü zaten hemen unutuyoruz. Bir bakmışız, basınımızı yandaş olmaya teşvik eden, gazetecimizin burnunu ve kaburgasını kıran, eleştiriye tahammülü olmayan, konuşmaktan, düşünmekten korkan insanlar yetiştiren bir ülke oluvermişiz. 2014 tarihinde Erdoğan’ın belirttiği gibi “Medya hiçbir yerde ülkemizdeki kadar serbest değil.” Tabii kendisi, Osmanlıca hayranı olduğu için buradaki serbestlik Farsça itibarıyla serbestliktir ve başı bağlı anlamına gelir. Yani örneği görülmeyen başı bağlı medyamız devam etsin diye AKP kazandı.

Nükleer santral hedefiyle bozkıra döndürülmeye çalışan Karadeniz için, Marmaray ve hızlı tren başta olmak üzere bütün yatırımlarını yabancı mühendislere yapıp, kendi mühendislerinin Ankara Garı’nda ölümünü sessizce izlemeye devam etmek için, komşularımız ile sıfır sorun politikası çerçevesinde hareket ederek sadece komşularımız ile değil tüm dünya ile düşman olan Türkiye için, AKP kazandı.

Ah! En önemlisi istikrar bozulmasın diye AKP Kazandı.

Davutoğlu’nun dediği gibi “Sen ben yok, Türkiye var!”

Peki sen ve ben yoksak, Türkiye neden var?

Bu seçimlerden ders çıkarması gereken çok isim var. AKP’nin İstanbul’da çıkarmış olduğu milletvekili sayısı kadar bile milletvekili çıkaramayan MHP; Leyla Zana gibi hala yemin törenlerinden rant sağlamaya çalışan milletvekillerini barındıran, teröre karşı dik duramayan HDP gibi. Kılıçdaroğlu ise çözüm odaklı projeler üretmesine rağmen, seçmeni kendisine çekemedi. CHP halkın gözünde yaratılmış olan imajını değiştirmeli,halkla daha yakın bir ilişki kurmalı ve insanların duygularına hitap edebilen bir lider seçmelidir.

Korkma, titre çünkü görmek istemeyen çok insan olsa da,

Kral hala çıplak!

 

Leave a Reply

3 comments

  1. Sefa

    Süper bir yazı olmuş eline sağlık kalemine kuvvet genç yazar bundan sonraki yazılarını bekliyorum sabırsızlıkla başarılar diliyorum yeğenim

  2. Ahmet

    Bu kadar sığ bir yazı okumadım. Bu günlerde vaktim geniş fakat argümanların o kadar mantıksız ki tek tek cevap verme gereği dahi duymuyorum. Fakat bir mühendis olarak ve ailemde bir çok doktor bulunan biri olarak mühendislik konusunda ve geçim derdi çeken doktorlar? konusundaki cümlelerini okurken kahkaha attım.

    ps: SON KOZONDON OMO BOZ HOKLOYDOK tarzı biz/sizli cümle kurarak kutuplaştırmanın tillahını yapanların ortamlarda “Erdoğan kutuplaştırıyor yeaa ” demesi psikolojik olarak da incelenmesi gereken apayrı bir konu.

  3. Ömür Dedeoğlu

    Sevgili Ebru, ne bir eksik, ne bir fazla. Butce görüşmelerinde muhalefet adına mecliste okuyabilirsin. Ellerine sağlık.