18 Nisan 2018 tarihinde Erdoğan’ın açıklamasıyla Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri 24 Haziran 2018’de yapılacak.  Bahçeli’nin ani çıkışı ve Erdoğan’ın kabulüyle, muhalefeti ve halkı hazırlıksız yakalamak için bir baskın seçim geliyor.

Bu seçimin erken yapılmasının üç nedeni var:

1)İYİ Parti’nin seçime girmesini engellemek daha doğrusu girmesini zorlaştırmak

2)Ekonomik kriz patlamadan iktidarı sağlamlaştırmak

3)Muhalefetin hazırlıksız yakalanmasını sağlayıp seçimlere 1-0 önde başlamak

 

Erken seçim iddialarının ardından gözler İYİ Parti’nin seçimlere girip giremeyeceği üzerine yoğunlaştı. İYİ Parti sözcüsü Aytun Çıray’ın açıklamasına göre İYİ Parti kurultayını 28 Aralık’ta tamamlandığı için seçimlere en erken 28 Haziran’da girebilecekti. Dolayısıyla 4 günlük fark ile İYİ Parti’nin seçimlere girmesinin önü kesildi. Daha sonra gerek İYİ Parti içinden isimlerin açıklamaları gerekse Meral Akşener’in tavrı İYİ Parti’nin seçimlere gireceği yönündeydi. Açıkçası İYİ Parti’nin şu veya bu şekilde seçime gireceğini düşünüyorum. AKP, İYİ Parti’yi “mağdur” durumuna düşürmeden olabildiğince zorlayarak onun seçimlerde yol almasının önüne geçecektir. İYİ Parti’nin seçime girmesinin ise iki yolu var:

1)AKP’nin YSK’ya vereceği emirle doğrudan İYİ Parti seçimlere girer.

2)Son Anayasa değişikliğindeki geçici madde uyarınca bu seçimde  “seçim kanunundaki değişikliklerin 1 yıldan önce uygulanamayacağına” ilişkin hüküm geçersiz. Dolayısıyla AKP uyum yasalarının birine seçime katılma yeterliliğinde aranan 6 aylık şartı 3 aya indirilmesini koyabilir.

Ben 1.ihtimalin uygulanacağını düşünüyorum. Asıl sıkıntı çıkacak durum ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olacaktır. Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı’na aday olmak için bir yöntem de 100bin imza ile aday olma yöntemidir. Meral Akşener de ısrarla 100bin imza ile aday olacağını söylemekte. AKP uyum yasalarını çıkartırken bu imzaların noter huzurunda atılması zorunluluğu getirmesi durumunda Meral Akşener’i aday göstermek isteyen seçmenlere noter masrafı çıkacaktır ki konuşulan rakam kişi başı 150Tl. Belki Meral Akşener için 100bin imza zor bir şart değil ama totalde 15 milyon TL’lik bu masrafın karşılanması kolay iş değil.

AKP uyum yasalarının hazırlanması ve uygulanması esnasında oldukça yavaş davranıp, muhalefete hazırlanmak için fazla süre bırakmamak için işi sürünmecede bırakabilir. Muhalefetin görevi burada hızlı örgütlenip hızlı çalışmak olmalıdır.

Öte yandan doların 4TL’yi, Euro’nun 5TL’yi benzinin 6TL’yi geçtiği bir ortamda ekonominin iyi durumda olduğunu söylemek imkansız. AKP’yi erken seçime asıl iten durumun bu olduğunu düşünüyorum. Salı günü Bahçeli’nin erken seçim çağrısından sonra seçimin sonbaharda olacağını düşünsem de seçimin 2 ay sonrasına alınmış olması ekonomik krizin çok daha yakın olduğunu gösteriyor. Eğer AKP bu seçimi de kazanırsa değil yazarkasa fırlatmak sesimizi bile çıkaramayıp, sefalete düşmemiz işten bile değil.

Şu da bir gerçek ki AKP, CHP’yi hazırlıksız yakaladı. Her ne kadar seçime hazırlıklı olduklarını iddia etseler de belki de Cumhuriyet tarihinin en beceriksiz siyasi kadrolarından birine sahip CHP, Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden birine aday çıkartabilmiş durumda değil. Kulislerde en çok konuşulan isim Kılıçdaroğlu olsa da kendisinin değil halkta CHP seçmeninde bile büyük bir karşılık göreceğini düşünmüyorum.

Muhafeletin ana amacı öncelikle oyları olabildiğince bölüp seçimi 2.tura taşımak olmalı. Bunu yaparken de her aday farklı bir görev yüklenmeli. Saadet’in adayı AKP’ye alternatif olarak CHP’nin adayı sol kesimin temsili için Akşener ise yeni bir umut olarak siyasi arenada kendisine düşen görevi yerine getirmeli. Bunun sonucunda eğer 2.tura kalınabilirse, ki bu muhtemelen Akşener-Erdoğan arasında olacaktır, işte o zaman muhalefetin gerçek bir şansı olabilir.

 

Yazıma Akşener’in bugün yaptığı bir açıklama ile son vermek istiyorum. Çünkü bu seçimde oy vermek değil oyu korumak, hakkını korumak da büyük önem taşıyor.

İYİ Parti’nin seçimlere girmek için hiçbir şartı eksik değildir. Eğer engel olmaya kalkarsanız bende Meral Akşener’sem o gök kubbeyi başınıza yıkarım.”

“Geçen referandumdaki gibi YSK üzerinden bir hileye başvurursanız bütün fetvalarınızı size yediririm.”

 

Bu istibdat rejiminden kurtulmak için önce birilerinin kalkıp halkın hakkını araması lazım. Burada muhalefetin işlevsiz kısmını oluşturan CHP’den halk ümidini kesmiş durumda. Dolayısıyla en büyük görev Meral Akşener’e düşüyor.

 

Kaynakça:

https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/meral-aksener-muglada-2359982/

Leave a Reply

2 comments

  1. Mert Önal

    Birinci turda Akşener’in CHP’nin adayını geride bırakabileceğine dair yorumunuzu dayandırdığınız bir anket var mı acaba? Benim gördüğüm tüm anketlerde CHP önde.

  2. Çağrı Çavuş

    http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/959584/Erken_secim_tarihi_belli_oldu…_Anketler_ne_diyor_.html
    http://www.cumhuriyet.com.tr/foto/foto_galeri/953641/4/Bu_pazar_secim_olsa_anketi___Erdogan_a_oy_veririm__diyenlerin_orani_yuzde_30.html

    Şu anketlerden böyle bir sonuca vardım. Bunun yanında da CHP seçmeninde ve genç seçmende(18-25 yaş arası) bir beklenti ve arayış olduğunu düşünüyorum. CHP’nin Akşener’i geçebilme ihtimali olan tek aday adayı Muharrem İnce. Onun dışında herhangi bir adayın Akşener’e rakip olabileceğini düşünmüyorum.