Spor Toto Süper Ligde 24. hafta unutulmayacak bir derbiye sahne oldu. Uzun yıllar üç büyük İstanbul takımımızın, ardından sadece Beşiktaş’ın ve yapıldığı tarihten itibaren milli takımımızın pek çok maçına ev sahipliği yapan İnönü Stadı’ndaki son derbide Beşiktaş ezeli rakibi Fenerbahçe’yi ağırladı. Pek çok zafere, mutluluğa, hüzne ve nice efsanelere kapılarını açan İnönü Stadı yenilenmeden önce son kez İstanbul’un iki yakasını bir araya getirdi. Ve adına yakışır bir 90 dakikaya sahne oldu.
Maç öncesinde iki takım da tarihe geçmek için bu derbiyi kazanmak istiyordu. Ancak tarihe geçmek bir yana lider Galatasaray’ın puan kaybettiği haftada alınacak derbi galibiyeti iki takım için de çok önemliydi. Bu sezon derbi kazanamayan ve sahasındaki son derbiye çıkan Beşiktaş için bu maç daha çok anlam taşıyordu. Karşılaşma öncesinde Beşiktaş elindeki sağlıklı oyuncularıyla çıkabileceği en iyi kadroyla çıkmıştı. Fenerbahçe ise geniş kadrosunun avantajını aslında pek de iyi kullanamadı bu maçta. Özellikle Aykut Kocaman’ın Ziegler’i oynatmak için Yobo-Egemen tandemini bozması maça etki eden en önemli hatasıydı. Maça iyi başlayan Fenerbahçe ve sağ kanadıydı. Topa sahip olan ve rakibinin üzerine kalabalık giden Fenerbahçe Gökhan Gönül ve belki de geldiğinden beri en iyi oyununu oynayan Kuyt ile Beşiktaş’ın sol kanadını adeta bitirdi. Fenerbahçe Webo ile golü buldu ancak nizami gol ilginç bir şekilde ofsayt gerekçesiyle sayılmadı. Bu dakikadan sonra kıpırdanmaya çalışan Beşiktaş bir türlü kendine gelemedi. Ta ki 24. dakikada Sow’un attığı golle 1-0 geriye düşünceye kadar. Böylesine bir maçta nizami bir verilmeyen golün bu kadar az konuşulmasının tek nedeni herhalde Beşiktaş’ın ancak yediği golden sonra kendine gelip sahada olduğunu fark edebilmesiydi. O yüzden 19. dakikada verilmeyen gol aslında sadece Beşiktaş’ın 5 dakika daha geç toparlanmasını sağlamış oldu. Golden sonra ayakları yere daha iyi basan Beşiktaş maçın etkili isimlerinden Kuyt’un kendi kalesine attığı golle 40. dakikada beraberliği buldu. Golde en büyük pay Beşiktaş’taki en iyi derbi performansını bu maçta gösteren ve takımı adına çok sorumluluk alıp maçın son ana kadar kopmamasının en büyük sebebi olan Fernandes’di. O öldürücü kavisli ortalarından biri son dönemlerdeki derbilerde çok sık gördüğümüz bir kendi kalesine gole dönüştü.
Beşiktaş beraberlik golünü önemli bir dakikada buldu. Çünkü ilk yarıyı 1-0 geride kapatan ve yedek kulübesinde oyuna etki edebilecek tek oyuncusu Oğuzhan olan Beşiktaş’ın devre arasından sonra geriden gelip maçı çevirmesi çok zor olabilirdi. Beşiktaş’ta Oğuzhan ve Necip sakatlıktan yeni çıkmışlar ancak tam olarak hazır olmadıkları için yedek soyunmuşlardı. Maç öncesinde Samet Aybaba Necip’in bu maçta oynatmak için değil derbide kadroda olması için kulübede oturacağını söylemesi Beşiktaş’ın yedekten gelip oyunu etkileyecek tek isminin Oğuzhan olduğunu gösteriyordu. Ancak öyle olmadı. İkinci yarının başında biraz daha derli toplu oynayan Beşiktaş karşısında Fenerbahçe’nin en büyük silahı sağ kanadıydı. Ve Samet Aybaba çok yerinde ve maçı getiren bir değişiklik yaparak sol beke Gökhan Süzen’in yerine Emre Özkan’ı aldı. Hem savunmadaki dikkati ve önemli müdahaleleriyle hem de Niang’ın attığı golde ortayı yaparak hücumdaki etkinliğiyle Emre Özkan maçın önemli isimlerinden biriydi. Gelecek haftalarda sol bek için önemli bir koz olacak. Zira oyundan çıkarken yaptığı hareketlerle henüz Beşiktaş forması giydiğini farketmediğini gösteren Gökhan Süzen’in kendine çeki düzen vermesi gerekiyor. 60. dakikada Niang’la öne geçen Beşiktaş bu dakikadan sonra yine oyunun kontrolünü maçın başından 1-0’a kadar olduğu gibi Fenerbahçe’ye bıraktı. Durum böyle olunca 63. dakikada Moussa Sow kendisi ve takımı adına 2. golü atarak beraberliği sağladı.
Oyunun kalan dakikaları iki takım için de adeta bir rus ruleti şeklinde geçti. Bu noktada teknik direktörlerin oyuna müdahaleleri önem kazandı. Beşiktaş’ta Fernandes’ten sonra top ayağına en çok yakışan ve nereye pas atacağını çok iyi bilen Oğuzhan 73. dakikada oyuna girdi. Kalan dakikalarda çok etkili bir oyun sergiledi ve takımın ataklarında sazı eline alarak Fernandes’in kendisini sol kanada atıp çalımlarla bir kanat oyuncusu sıfatına bürünmesini sağladı. Aykut Kocaman ise Christian, Meireles ve Emre’yi çıkarıp Mehmet Topal, Mehmet Topuz ve Caner’i oyuna alarak adeta oyuncu değişikliği haklarını Beşiktaş’tan yana kullandı. Bir yanda Oğuzhan’ın oyuna girmesiyle yaratıcılığı artan Beşiktaş, diğer yanda bu üç değişiklikle orta alandaki yaratıcılığı sıfıra yaklaşan Fenerbahçe. İşte bu hataların sonucunda Beşiktaş son saniyelerde istediği bir kontra atak pozisyonu yakalayarak Olcay Şahan’ın 90 metrelik deparının sonucunda Niang’ın nefis ara pasını gol yapmasıyla maçı kazandı.
Adına yakışır bu derbiyi kazanan Beşiktaş hem bu sezonki son derbi maçını kazanarak sezonu derbi galibiyetsiz kapatmamış oldu, hem de Galatasaray ile arasındaki puan farkını azaltıp Fenerbahçe’nin önüne geçti. Bu harika derbi için iki takımı da tebrik etmek gerekiyor. Sonuç olarak Feda sezonunun Veda derbisini ev sahibi Beşiktaş kazandı.