Gelmiş geçmiş en büyük şampiyon olduğu iddia edilen Lance Armstrong ile ilgili aklımıza bir “acaba?” sorusunu ilk düşüren, yaptığı açıklamayla Amerika Birleşik Devletleri hükümeti oldu. Aslında Lance ile ilgili doping iddiaları Armstrong daha pistlerdeyken, onunla yarışan birçok bisikletçi ve hakkında haber yapan gazeteciler tarafından dile getirilmişti ve her yarışın sonunda yenilen tarafın, kazananı hile yapmayla suçlaması etmesi gibi bunlar da birer iddiadan öteye gidememişti. Fakat ona karşı kaybeden değil, yanında omuz omuza yarışanların ve özel kişiler yerine tüzel kişilerin yönelttiği suçlamalar giderek ciddiyet kazandı.
Bitti Derken Başlayan, Başladı Derken Biten Kariyer
Lance Armstrong, bir önceki yazıda okuduğunuz o başarılı bisiklet hayatını 2005 yılında son kez kazandığı Fransa Bisiklet Turu’nun ardından noktaladı ve yıllarca iş temposu içinde koşturan tüm insanların klişesine sığınarak, ailesine daha fazla vakit ayırmak istediğini söyledi. Ancak bunu bir türlü başaramadı. Dünya çapında kanserle mücadele eden Livestrong vakfına ağırlık veren Armstrong, bu süreçte ailesine istediği vakti ayıramadığı gibi, daha fazla uzak kalamadığı pistlere 2009 yılında geri döndü.
2005 yılında kariyerini noktalayan Lance Armstrong 2009’da pistlere geri döndü.
4 yıllık aradan sonra gelen bu dönüşünde Astana Takımı formasını sırtına geçiren Lance, gözünü tekrardan Fransa Bisiklet Turu’na dikmişti. Bunun için stratejisini iyi belirleyip sezon yarış programını ince eleyip sık dokudu. İyi bir anlaşma sağlayarak Radio Shack firmasını sponsor olarak alarak, bisiklet dünyasına yeni ve güçlü bir merhaba dedi. Kendisi gibi Texas merkezli Radi Shack firmasının tamamı Amerika’da bulunan 4653 tane teknoloji mağazalar zinciri bulunuyor ki bu da ilerleyen yaşına rağmen Lance’in bisiklet dünyasındaki yeri hakkında önemli bir fikir veriyor. Ne yazık ki Armstrong bu başarılı adımlarının aksine yıl içerisinde bekleneni veremedi. Bunun acısını da kendisinin kazanamadığı Fransa Bisiklet Turu’nu takım arkadaşı Alberto Contador kazanmasıyla ve Armstrong için bu bile bir başarıyken, Contador’a yönelik, ‘Başarını takım arkadaşlarına borçlusun’ açıklamasıyla kendisine işaret ederek çıkarmaya çalıştı. Bu ve bunun gibi etkisiz bir yıl daha geçirdi ve ardından 16 Şubat 2011’de ikinci kez emekli olduğunu açıkladı. “Dönüş yaptığım için asla pişman olmadım fakat her şey benim kontolümde gelişmedi” diyerek kariyerini noktalayan Amerikalı bisikletçi yaşına rağmen gösterdiği performans için ‘performans artırıcı ilaç kullanıyor’ söylentileri nedeniyle emekli olduğunu açıkladı. Lance Armstrong, artık dopingle mücadele etmekten yorulmuştu.
Vicdanlar Konuşmaya Başlıyor
Lance’in içindeki vicdan: Tyler Hamilton
US Postal Takımındaki arkadaşları birer birer vicdanlarının sesini dinlemye başlıyor ve Lance Armstrong’u arkasından vuruyordu. İlk kez eski takım arkadaşı 2006 yılı Fransa Bisiklet Turu şampiyonu Floyd Landis’in dile getirdiği doping iddiaları, Lance’in bir diğer takım arkadaşı Tyler Hamilton tarafından doğrulanıp, nasıl doping kullanıldğını detaylı bir biçimde anlatınca tekrar alevlendi. 1997 yılına kadar hiç doping kullanmadığını belirten Hamilton’ın, US Postal Service takımında doping kullanımının yaygın olduğunu, takım yöneticilerinin ve doktorların
bunu bildiğini ve desteklediğini açıklaması adeta şok etkisi yarattı.Takım doktorunun kendisine, eğer doping kullanırsa Fransa Bisiklet Turu takımında bulunabileceğini söylediğini belirten Hamilton, US Postal Service takımında Armstrong’un gelişinden önce de doping problemlerinin mevcut olduğundan bahsederek bir anda gündeme oturdu. Tyler Hamilton, bisiklet dünyasının ağzını açık bırakacak iddialarla ortaya çıkınca yakında piyasaya süreceği kitabının reklamı için bunları yapmakla suçlanmıştı. Fakat sebebi her ne olursa olsun ortaya çıkan bu detayların dahası da var: Antrenmanlarda takım doktorları test yaparak kandaki EPO düzeyine bakıp sporcuya “Kanında EPO düşük, EPO takviyesi almalısın” fikrinin empoze edildiğini savunan Hamilton’un şu sözleri altın vuruş için sanırım yeterli olacaktır: “Yarışlarda verilen heybe (besin çantası) içerisinde EPO da veriliyormuş. Bana verilen heybe içerisinde EPO vardı, ama diğer arkadaşlarda farklı olabiliyordu. Onlara hormon veriliyordu, yani sadece Lance değil, hepimiz bir çok kez doping aldık”
Ve Federaller İş Başında…
Lance’in sıkıntılı günleri yavaş yavaş yaklaşıyordu.
Elbette bu kadar detaylı bilgilerin iddiadan öteye gittiğinin farkına varan Amerikalı federaller, Lance Armstrong hakkında derhal soruşturma başlattıla. Normal şartlarda bir sporcunun doping kullanması, sadece para cezası ve kazanılmış olan zaferlerin iptal edilmesine sebebiyet verirken Armstrong’un federaller tarafından soruştururlmasının sebebi, adına yarıştığı takım US Postal Service’in devlet tarafından desteklenmesiydi; yani Armstrong, devletin parasını sahtekarlıkla almış olabilirdi. Lance Armstrong’un Federal soruşturmasında görev verilen Dedektif Jeff Novitzky’nin en zor dosyaları alıp sonuca ulaştırmasıyla ünlü olduğu da biliniyor. Aylarca hatta yıllarca, takip ettiği kişiyi evinden çıkan çöplere dek araştırdığı bilinen bu zorlu dedektifin Lance dosyasına verilmesine bakılırsa Amerikalılar buişi oldukça ciddiye almışlardı. Artık tehlike çanları Lance için çalıyor gibi gözüküyordu. Fakat yaklaşık 2 yıl devam eden Lance Armstrong davası, avukat Andre Birotte’nin 4 Şubat 2012’de yaptığı “Bisiklet yarışları kariyerinde ortaya atılan suçlamaların dosyası federaller tarafından kapandı” açıklamasıyla son buldu.
Oysa işler daha yeni başlıyordu. Çok değil, sadece 6 ay sonra Amerikalı bisikletçiyi içine alan bir doping kasırgası başlayacaktı. Bu, fırtına öncesi sessizlikti.
kaynak: www.uci.ch, www.europsort.com, www.cyclingtr.com, www.mtbtr.com, www.cyclingweekly.co.uk, www.usantidoping.org
