Turkish Airlines Euroleague’de 2014-2015 sezonu kura çekimi 10 Temmuz Perşembe günü yapıldı. Altışar takımlı dört gruptan oluşan, önceki senelere göre nispeten zayıf ve birçok yeni takımın olduğu ilk tur mücadelesinde, temsilcilerimizden Fenerbahçe Ülker’in grubu ölüm grubu olarak dikkat çekiyor. Fenerbahçe’nin gruptan çıkmak için ciddi bir mücadele vermesi gerektiği tahmin edilebilirken, diğer temsilcilerimiz Anadolu Efes ve Galatasaray Liv Hospital daha kolay gruplarında üst sıralar için mücadele edecekler. İlk dörde giren takımların Top 16’ya yükseleceği grupların görünümüne kısaca göz atalım:
A Grubu: Efes İkincilik Favorisi
Temsilcilerimizden Anadolu Efes’in bulunduğu A Grubu’nda, geçen sezonun finalisti Real Madrid birincilik için kesin favori olarak dikkat çekiyor. Birkaç sezondur istikrarlı biçimde Final Four oynayan İspanyol ekibi, ilk tur gruplarını kapasitesinin belki %60-70’ini gösterecek ve asıl gücünü Top 16’da ortaya koymaya başlayacak olsa da rahat biçimde grup birincisi olmaya aday. Litvanya’nın köklü ekibi Zalgiris Kaunas ise geçen senenin kötü anılarını da silmek amacıyla grup aşamasında üst sıralarda yer almayı hedefliyor. Ligin yeni takımları Nizhny Novgorod ile Dinamo Sassari ile birlikte elemelerden gelecek takım yüksek ihtimalle dördüncülük mücadelesi verecekler.
Geçen sezon büyük hayal kırıklığı yaratan, bu sene ise takımın başına Avrupa’nın en iyi antrenörlerinden Dusan Ivkovic’i getirip yeni bir kadro kuran Anadolu Efes’te ise yeni ve koç ve kadronun adaptasyon sürecini ne kadar sürede halledebileceği ve takım kimyasının oturup oturmayacağı ciddi bir soru. Dontaye Draper, Nenad Krstic, Stephane Lasme ve Stratos Perperoglou gibi önemli isimleri kadrosuna katan Anadolu Efes’in bu yıldızlarla bir takım düzeni oluşturup bu oyuncuları takım oyunu içinde oynatması başarı için şart. Bunun için de tecrübeli koç Ivkovic’e büyük görev düşüyor. Takım üzerindeki otoriteyi ve takım oyununa dayalı düzeni kısa sürede sağlayabilecek başarılı koçun Anadolu Efes’te kısa sürede iyi bir takım kimyası oluşturmasını umut ediyorum. Adaptasyon sürecini çabuk atlattığı takdirde Anadolu Efes’in grupta ikincilik için en önemli aday olduğunu düşünüyorum.
B Grubu: CSKA-Maccabi Kapışması
B Grubu’nda güçlü Rus temsilcisi CSKA Moskova ile geçen sezonun şampiyonu Maccabi Tel Aviv liderlik mücadelesi yapacak gibi görünüyor. Geçen sene Final Four’da yarı finalde karşılaşan iki ekibin mücadelesinde gülen taraf unutulmaz bir geri dönüş yapan Maccabi olmuştu. Geçen sezonki kadrosunu büyük oranda koruyan ve Galatasaray’dan Manuchar Markoishvili ile güçlendiren CSKA, Ricky Hickman gibi bir yıldızını Fenerbahçe’ye kaptıran Maccabi karşısında grup birinciliği için oldukça hırslı ve iddialı olacaktır. Euroleague’de düzenli olarak yer alan İspanyol temsilcisi Unicaja Malaga Top 16’ya çıkmak için önemli bir adayken, Alba Berlin, Cedevita Zagreb ve Limoges’in 4.lük mücadelesi yapacağını düşünüyorum.
C Grubu: Fener’in Zorlu Sınavı
Temsilcilerimizden Fenerbahçe Ülker’in olduğu C Grubu ise ölüm grubu olarak dikkat çekiyor. Final Four’un gediklisi olan Barcelona grupta birincilik için en büyük aday olarak öne çıkarken diğer sıralamalarda kimlerin olacağını tahmin etmek ise oldukça güç. Eskisi kadar güçlü kadrolar kurmasa da kültürüyle, kazanma alışkanlığıyla her sene çeyrek final oynayan ve Final Four’u zorlayan Panathinaikos bu sene de Diamantidis’in önderliğinde yoluna aynı şekilde devam ediyor. Geçen sezon Luca Banchi’nin antrenörlüğünde önemli bir atılım yapan ve Top 16’da birçok otoriteyi şaşırtarak ikinci olan ancak çeyrek finalde Maccabi’ye elenen Armani Milano bu sezon da üst sıralar için mücadele etmeye aday. Euroleague’de tecrübesiz olmasına rağmen seyircisinin önünde her zaman tehlikeli bir takım olan ve geçen sezon Top 16 oynayan Bayern Münih her ne kadar diğer takımlara göre zayıf gözükse de gruptan çıkmak için son haftaya kadar mücadele edebilecek bir takım. Ligin yeni takımı PGE Turow Zgorzelec ise bu güçlü takımların arasında sürpriz kovalayacak gibi gözüküyor.
Geçen sezon birçok kişiye göre Avrupa’nın en iyi koçu Obradovic’i takımın başına getiren ve güçlü bir kadro kurup ilk tur gruplarında fırtına gibi esen ancak Top 16’da utanç verici bir sonuç alan Fenerbahçe Ülker yeni sezona kadroda önemli bir revizyonla başlıyor. Bjelica ve Zoric haricinde bütün yabancıları gönderen ve yeni oyuncular transfer eden temsilcimizde, geçen seneki en önemli problem olan gerçek bir oyun kurucu ve pivot eksikliği hala devam ediyor gibi görünüyor. Oyun kurucu pozisyonunda oynayan ve takımın en önemli savaşçısı olan Bo McCaleb’i gönderen, Ricky Hickman ve Andrew Goudelock gibi yıldız özelliği olan ancak oyun kurucudan çok şutör guard tarzı skor gücü yüksek iki oyuncuyu kadrosuna katan, son olarak da Partizan’ın yıldız skoreri Bogdan Bogdanovic’i transfer eden Fenerbahçe Ülker bu sezon da bilinçli bir transfer politikası izliyor gibi gözükmüyor. Takımın güçlü olduğu 2 ve 3 numara pozisyonlarındaki oyuncuları değiştirirken asıl kanayan yara olan 1 ve 5 numara pozisyonlarına takviye yapılmaması Fenerbahçe taraftarlarını düşündürmekte. Skorer oyuncuları besleyebilecek iyi bir oyun kurucu ve skor yönü güçlü sert bir pivot bulunduğu takdirde Fenerbahçe grup ikinciliği için en önemli aday, çeyrek finale, belki de Final Four’a çıkma potansiyeli olan bir takım. Aksi takdirde, normal sezonda olmasa bile Top 16’da Fenerbahçe taraftarlarını hayal kırıklığının beklediğini düşünüyorum.
D Grubu: Aslan’ın Şansı Yüksek
Galatasaray’ın mücadele edeceği D Grubu’nda ise, 2012 ve 2013’ün şampiyonu Olympiakos, iskeleti oturmuş kadrosu ve istikrarlı koçuyla grup liderliği için ciddi bir aday.Kazanma alışkanlığına sahip Yunan temsilcisinin, ilk turda bazı sürpriz maçlar kaybetse ve zaman zaman grup liderliğini kaptırsa da normal sezon sonunda grup lideri olacağını düşünüyorum. Önceki sezonlarda Pamesa Valencia ve Power Electronics Valencia isimleriyle Euroleague’de mücadele eden ve geçen sezonun Eurocup şampiyonu Valencia Basket gruptaki kalburüstü takımlardan. Euroleague’in en köklü ekiplerinden olan Laboral Kutxa ise taraftarlarına geçen sezon Top 16’daki başarısız görüntüsünü unutturmaya çalışacak. Grubun zayıf halkası olarak görünen Crvena Zvedza Telekom ve ligin yeni ekiplerinden Neptunas Klaıpeda ise sürpriz kovalayacak takımlar olarak göze çarpıyor.
Geçen sezon çeyrek finale çıkan tek Türk takımı olan Galatasaray ise, aynı zamanda milli takımın da koçu olan Ergin Ataman’la birlikte oturmuş bir takım kimyasına sahip. Geçen sezon sakatlıklardan yakasını kurtaramamasına rağmen Arroyo’nun liderliğinde çeyrek finale yükselen temsilcimiz geçen sezon gruptan ve Top 16’dan çıkma yolunda zaman zaman zor anlar yaşasa da bıçağın kemiğe dayandığı anlardaki maçları kazanarak taraftarlarına güven verdi. İskeleti geçen seneden oturmuş bir kadrosu olan temsilcimizin, sakatlıklarla başı derde girmediği sürece normal sezonu ikinci ya da üçüncü tamamlayacağını düşünüyorum.
Turkish Airlines Euroleague’de normal sezon maçları 16-17 Ekim’de başlayacak. Temsilcilerimize birbirinden zorlu geçecek maçlarında başarılar diliyoruz.