Birçoklarına göre dünyanın gelmiş geçmiş en iyi satranç oyuncusu olan Garry Kasparov emekliliğini açıkladığı 2005’ten bu yana ilk kez resmi olarak satranç sahnesine dönme kararı aldı. 2017 Grand Chess Tour’un St. Louis hızlı ve yıldırım turnuvalarında oynayacak eski dünya satranç şampiyonu, aralarında Fabiano Caruana, Levon Aronian, Sergey Karjakin ve bir zamanlar dünya şampiyonluğu unvan maçına çıktığı Vishy Anand’ın da bulunduğu 9 oyuncuyla 9 tur hızlı, 18 tur da yıldırım zaman kontrolünde düzenlenecek turnuvada mücadele edecek. Şimdi de satranç dünyasını 20 yıldan fazla süreyle domine etmiş bu efsanevi şampiyonun kariyerine ve dönüş yolundaki basamaklara kısaca göz atalım.
13 Nisan 1963’de Bakü’de dünyaya gelen Garry Kimovich Kasparov, eski Sovyet dünya şampiyonlarından Botvinnik’in satranç okulunda yetişmiş ve genç yaşta parlak bir kariyeri olacağının sinyallerini vermiştir. 13 yaşında SSCB gençler şampiyonu olan ve 19 yaşında büyükusta unvanını elde eden Kasparov, 1984 yılında, sonraki yıllarda bir klasik haline dönüşecek Karpov-Kasparov rekabetinin ilk maçında dünya şampiyonu Anatoly Karpov’un karşısına çıkmıştır. 6 oyun kazananın dünya şampiyonluğu unvanın elde edeceği karşılaşmada Karpov 27. oyunda 5-0 üstünlüğü yakalasa da (diğer oyunlar beraberlikle sonuçlanmıştır) Kasparov rakibinin 6. oyunu kazanmasına izin vermemiş ve 48. oyunda durumu 5-3’e getirmiştir. Yaklaşık 5 ay süren maçta rakibinden 12 yaş daha büyük olan Karpov 10 kg kaybetmiş ve FIDE Başkanı Florencio Campomanes oyuncuların sağlığını öne sürerek her iki oyuncunun da maça devam etmek istemesine rağmen maçı bir sonucu olmadan sonlandırma kararı almıştır. Eylül 1985’te yeniden oynanacak unvan maçına 24 oyunluk bir sınırlama getirilmiş ve bu maçı 13-11 kazanan Kasparov en genç Dünya Satranç Şampiyonu olmuştur. 1986 yılında Londra ve Leningrad’la oynanan unvan maçında (bu maç iki Sovyet oyuncunun yer alıp Rusya dışında oynanan ilk unvan maçıdır) 3 puan farkla üstünlüğü yakalayan Kasparov, 17,18 ve 19. oyunları kaybederek unvanını tehlikeye atsa da 22.oyunu kazanarak 12.5-11.5’luk galibiyetle unvanını korumuştur. Kurallar gereği 1987 yılındaki adaylar turnuvasının galibi Sokolov ile oynayan Karpov rakibini 7.5-3.5 mağlup etmiş ve bir kez daha Kasparov’un karşısına çıkmaya hak kazanmıştır. Sevilla’daki maçta son oyuna 1 puan geride giren Kasparov unvanını korumak için kazanmak durumunda olduğu oyunu kazanmış ve 1910’daki Lasker-Schlechter maçında aynı durumda kalıp unvanını koruyan dünya şampiyonu Emanuel Lasker’in ardından bunu başaran ikinci oyuncu olmuştur. (Önceki yıllarda beraberlik durumunda dünya şampiyonu unvanını koruyordu.) 1990 yılında New York ve Lyon’da oynanan 24 oyunluk unvan maçında bir kez daha karşılaşan 2 ezeli rakibin maçında gülen taraf 12.5-11.5 skoruyla Kasparov olmuş ve unvanını bir kez daha korumuştur. 1993 yılında oynanacak Kasparov-Short dünya şampiyonluğu unvan maçından önce FIDE ile maddi konularda anlaşmazlığa düşen ikili, Professional Chess Association (PCA) adına bir organizasyon kurmuş ve unvan maçının PCA sponsorluğunda oynanmasıyla maçı 12.5-7.5 kazanan Kasparov PCA Dünya Şampiyonu olmuştur. (Aynı anda FIDE Dünya Şampiyonluğu unvanının da olduğunu ve 13 yıl boyunca iki dünya şampiyonunun da o olduğunu belirteyim.) 1995 yılında Anand’a karşı aldığı 10.5-7.5 galibiyetle unvanını 5.defa koruyan Garry, 2000 yılında eski yardımcısı Vladimir Kramnik’e 16 oyunun sonunda 8.5-6.5 kaybederek unvanını teslim etmiş ve satranç dünyasını şoka uğratmıştır. Kariyerinin kalan 5 yılında da dünya satrancının zirvesinde olmaya ve süper turnuvaları kazanmaya devam eden Kasparov, 2005 yılında profesyonel satrançtan emekliliğini açıklamıştır.
Emekli olduktan sonra politika ile ilgilenen Kasparov 2009 yılında ezeli rakibi Karpov ile oynadığı gösteri maçında hızlı partilerde 3-1 ve yıldırım partilerde de 6-2 kazanarak gücünü göstermeye devam etmiştir. 2015 yılında bu kez 1993 yılında unvanını koruduğu Nigel Short ile 2 günlük bir hızlı-yıldırım gösteri maçına çıkan Kasparov iki günde de birer hızlı ve dörder yıldırım partinin oynandığı maçta ilk gün rakibine 3.5-1.5 üstünlük kurarken ikinci gün fırtına gibi esmiş ve dünyanın zirvesinde olduğu günleri hatırlatan atak tarzını her oyunda sergileyerek kazandığı 5 partinin sonunda gösteri maçını 8.5-1.5 kazanmıştır. Bu maçta hala formdan düşmediğini gösteren ve satranç dünyasında herkesin aklına “acaba geri dönse ne olur” sorusunu getiren efsanevi şampiyonun bir sonraki hedefi ise 2016 yılında Amerika Şampiyonası’nı ilk 3’te bitiren ve dünyanın da en kuvvetli oyuncularından üçü olan Wesley So, Fabiano Caruana ve Hikaru Nakamura olacaktı. Her oyuncunun birbiri ile 6 defa oynadığı, toplamda 18 turdan oluşan Ultimate Blitz Challenge 2016’da ilk günü Wesley So ve Hikaru Nakamura’ya karşı kazanç konumlardan aldığı şanssız yenilgilere rağmen 4.5/9 gibi bir skorla liderin yarım puan arkasında bitiren eski şampiyon, ikinci günde de uzun yıllardır satrançtan uzak olduğu göz önüne alındığında başa çıkması çok zor gözüken süper büyükustalara karşı başarılı oyunlar çıkararak, turnuvayı 9.5/18 ile 3.sırada tamamlamış ve Nakamura ile Caruana’ya karşı birebirde oynanan 6 maçta üstünlük sağlamayı başarmıştır. Bu sonuçların gösterdiği üzere, Kasparov uzun yıllardır emekli de olsa hala dünyanın en yüksek seviyesindeki oyuncularla başa baş oynayabiliyor ve oyun tarzıyla satrançseverleri heyecanlandırmaya devam edebiliyordu.
Şimdi de sırada öncekilerden farklı olarak, hızlı ve yıldırım ELO hesaplamalarına dahil olan resmi bir turnuva var! Turnuvanın ciddiyeti göz önüne alındığında Kasparov’un önceki maçlara göre daha ciddi hazırlık yapacağını öngörüyor ve dinamik oyun tarzını sergilemeye devam ettiği sürece turnuvada yüksek bir sıralama için ciddi şansı olacağını düşünüyorum. Kariyeri boyunca her zaman yüksek egosu, kazanma hırsı ve dinamizmle özdeşleşen, emeklilik yıllarının kendisinden kazanma hırsı anlamında bir şey götürmediğini özellikle de geçtiğimiz sene kaybettiği oyunların ardından gösteren Kasparov her ne kadar “Yaş ortalamasını yükseltiyor ve ELO ortalamasını düşürüyorum gibi görünüyor” tarzında demeçler verse de efsanevi şampiyonun turnuvayı kazanmak için her şeyini ortaya koyacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Tüm satranç dünyasını heyecanlandıran bu dönüşün satrançseverlerin içinde bıraktığı bir eksik ise tabii ki de dünya satranç şampiyonu Magnus Carlsen’in bu turnuvada oynamayacak olması. Ancak görünen o ki 2015’ten bu yana adım adım satranca dönen Kasparov’un bir sonraki adımı klasik satranca dönmek ve belki de Magnus Carlsen’den unvanı almaya çalışmak olabilir…