2017 Dünya Takımlar Satranç Şampiyonası 17-26 Haziran 2017 tarihlerinde Rusya’nın Khanty-Mansyk kentinde gerçekleştirildi. 10 milli takımın katıldığı, takımların dörder masadan oluştuğu turnuva 9 turlu döner sistem üzerinden oynanırken şampiyonaya büyükustalarımızdan Dragan Solak, Mustafa Yılmaz, Emre Can, Vahap Şanal ve Batuhan Daştanla katılan, antrenörlüğünü büyükusta Michal Krasenkow’un yaptığı milli takımımız rating sıralamasında 8. başladığı turnuvayı gösterdiği üstün performansla 5. tamamladı ve ülkemize büyük bir gurur yaşattı. Şimdi de bu başından sonuna kadar heyecan dolu turnuvanın hikayesine kısaca göz atalım.
Turnuvanın ilk turunda dünya satrancının güçlü ülkelerinden Ukrayna ile karşılaşan milli takımımızda, 2. 3. ve 4. masalarda oynayan Mustafa Yılmaz, Emre Can ve Batuhan Daştan kolayca berabere yaparken 1. masada oynayan büyükustamız Dragan Solak da güçlü rakibi Ruslan Ponomariov’a karşı oldukça zor bir oyunsonu konumunu savunarak tahtadan yarım puanla ayrıldı ve 2-2’lik beraberlikle turnuvaya iyi bir başlangıç yaptık. İkinci maçta ise rakibimiz dünya satrancının belki de en güçlü ekolü olan Rusya’ydı. Bu sefer de ilk 3 masadaki sporcularımız maçı nispeten kısa sürede beraberlikle tamamlayınca tüm gözler 4.masadaki Vahap Şanal-Vladimir Fedoseev partisine çevrildi. Henüz 19 yaşındaki genç büyükustamız 2700 ELO barajını yeni geçmiş güçlü rakibine karşı piyon geride oynadığı oyunsonunu muazzam bir mücadeleyle tutarak takıma bir kez daha 2-2’lik berabereyi getirmiş oldu. Milli takımımızın 3. turdaki rakibi ise Norveç’ti. Bir kez daha 1-2-3. masadaki oyunlar beraberlikle sonuçlanırken 4. masada siyah taşlarla oynayan Vahap Şanal iki tarafın da zaman sıkışmasında olduğu kritik bir konumda rakibine hata yaptırmayı başardı ve şık bir galibiyetle Türkiye’ye ilk galibiyetini getirdi: 2.5-1.5. Turnuvaya en flaş başlangıcı yapan millilerimizin otoriteleri şaşırtacak sonuçları aslında yeni başlamıştı. 4. turda turnuvanın en güçlü takımlarından Polonya karşı çıkan ustalarımız, 3. masada kendisinden güçlü rakibine karşı siyah taşlarla ders niteliğinde bir oyun oynayan Emre Can’ın galibiyeti ve diğer masalardan gelen beraberliklerle 2.5-1.5 galip gelirken derece hedefimiz giderek belirginleşiyordu. 5. turda ise turnuvaya en güçlü kadroyla gelen takım olan Çin karşısındaydık. Önceki turlardan alıştığımız bir senaryo olarak, ilk 3 masadaki ustalarımız görece kolay beraberliklerle masadan kalkarken maç puanını getirmenin yükü genç yaşına rağmen birçok tecrübeli büyükustaya taş çıkartan yetenekli ustamız Vahap Şanal’a kalmıştı. Kendisinden yaklaşık 200 ELO puanı yüksek ve formda bir turnuva geçiren Li Chao’ya karşı oyunortasında kayıp konuma düşmesine rağmen mücadeleyi bırakmayan ve yarım puanı almayı başaran sporcumuz bir kez daha Türkiye’ye 2-2’lik beraberliği getirdi. Turnuvanın ilk yarısını rüya gibi geçiren milli takımımız, en güçlü rakipleriyle berabere kalırken bunun yanında 2 maç da kazanmış ve tek bir masada bile mağlubiyet almamıştı. Artık herkes kalan maçlarda gelecek olası sonuçlarla Türkiye’nin ilk üçe girebileceğini konuşmaya başlamıştı.
6.turda bu kez karşımızda bir başka güçlü ekol vardı: Hindistan. Önceki maçların aksine, erken bir beraberlikle sonuçlanan birinci masanın aksine tüm masalarda çekişmeli ve iki tarafın da kazanç şanslarının olduğu oyunlar oynandı. Emre Can’ın turnuvadaki ilk masa bazında yenilgimizi almasıyla işimiz zorlaşırken bu kez galibiyet sırası Mustafa Yılmaz’da idi. Güçlü büyükustamız son turlarda art arda 3 defa kazanmış Baskaran Adhiban’ı eşit bir oyunortası konumundan oyunsonuna geçişte rakibinin yaptığı hatayı iyi değerlendirip mağlup ederek maça eşitliği getirdi ve bir başka genç yeteneğimiz Batuhan Daştan’ın 4. masada kötü konuma düştüğü oyunu beraberlikle sonuçlandırmasıyla namağlup gidişimizi sürdürmeyi başardık. 7. turda Amerika Birleşik Devletleri karşısında Solak’ın oldukça kısa sürede gelen beraberesinin ardından Emre Can’ın beklenmedik mağlubiyeti takımızın dengesini bozarken Mustafa Yılmaz da bir takım maçında beklenen biçimde risk aldı ancak rakibinin doğru oyunu sonucunda kötü durumda kalarak oyunu kaybetti. 4. masada Vahap’ın beraberesiyle milli takımımız 3-1’lik sonuçla turnuvadaki ilk mağlubiyetini almış oldu. 8. turda turnuvanın zayıf halkası Mısır’ı Mustafa ve Vahap’ın galibiyetleriyle 3-1 ile rahat geçen milliler son maça üçüncülük parolasıyla çıkıyordu. Polonya’nın 2 maç puanı gerisinde olan milli takımımız Belarus’a karşı kazanması ve Polonya’nın yenilmesi durumunda averajla 3. olabilirdi. Derece için kazanmaktan başka yol olmadığının farkında olan oyuncularımız baştan itibaren agresif bir oyun sergilerken oldukça heyecanlı oyunların sonunda Dragan Solak, Emre Can ve Vahap Şanal masadan beraberlikle ayrılsa da 2. masadaki büyükustamız Mustafa Yılmaz savunması zor bir oyunsonu oynamak durumunda kaldı ve bu masadan gelen mağlubiyetle birlikte takımımız maçı 2.5-1.5 kaybetti.
Bu sonuçların ardından turnuvayı 5. tamamlayan Türkiye her ne kadar son turlarda aldığı mağlubiyetlerle dereceyi kıl payı kaçırmış olsa da aldığı flaş sonuçlarla tüm dünyaya adını duyurdu ve bir anlamda gönüllerin şampiyonu oldu. Turnuvada her maçın her anında sonuna kadar mücadele eden ustalarımızı tebrik ediyor, Türkiye’ye daha büyük başarılar getirmelerini diliyoruz.