Bradford oyuncuları Aston Villa zaferini kutlarken…
Dini kitaplarda geçen ve çok bilinen bir hikaye vardır; Hz. Davud ve Golyat (kimi kaynaklarda Calut olarak da geçer) arasındaki mücadeleyi anlatır. Golyat 3-4 metre boylarında, pis, çirkin ama güçlü bir canavardır ve İsrail topraklarındaki hiç bir asker ona karşı koyamamaktadır. Golyat’ın tek zayıf noktası alnının ortasıdır ve orada bir miğfer vardır. Hz. Davud onunla savaşırken güneşin ışığını alnına yansıtır Golyat’ın ve Golyat ısıdan dolayı miğferi çıkarır. Miğfer çıktıktan sonra sapanıyla taşı Golyat’ın alnına sallar ve onu öldürür…
Bradford City de bu sezon İngiltere Lig Kupası’nda Hz. Davud gibi kendisinden kat ve kat güçlü takımlara karşı mücadele verdi ve 1961-1962 sezonunda Rochdale AFC’nin final oynamasından sonra[1] ilk kez İngiltere’de bir 4.lig takımı bu kupada finale çıkmış oldu.
Bradford City’nin hikayesi aslında 2000’lerin başından beri İngiliz futbolunda gördüğümüz klasik dibe vuruş hikayelerinden biri. 1999 yılına kadar 1. ve 2. ligde gidip gelen takım 1999 yılında Premier Lig’e yükselir. İlk sezon son hafta Liverpool’u 1-0 yenerek kümede kalırlar. Sonraki sezon ise İntertoto Kupası’nda mücadele ederler. Bu sezonda Chelsea’den Dan Petrescu, Sheffield Wednesday’den Benito Carbone gibi oyuncular maddi imkanlar zorlanarak kadroya katılır, Valley Parade stadının kapasitesini 18 binden, 25 bine çıkarma çalışmaları başlar. Ama sezon sonunda şimdiki adı Championship olan 1.lige – Division One– geri döner Bradford City. Sonrasında ise bu transferlerin ve stad çalışmalarının yarattığı maddi sorunlar, kulübün borçları, o dönem ki başkanın gemiyi ilk terkeden olması vs –aynı dönemlerde Leeds United bu “akımın” en bilinen örneği olmuştu- derken Bradford City 2006-2007 sezonunun sonunda kendisini Football League Two, yani 4.ligde bulur.
Yıllardır herkesin unuttuğu takım bu sene ismini tekrar hatırlatır. Lig Kupası’nda Bradford City ilk turda 3 sene önce Sven Göran Erikkson’u sportif direktörlüğe getirmesiyle, Kasper Schmeichel ve Sol Campbell transferleriyle İngiltere’de ses getiren hatta aynı etkiyi Hikmet Karaman’a teknik direktörlük teklifinde bulunmasıyla ülkemizde de yaratan League One takımı Notts County ile eşleşir ve rakibini James Hanson tek golü ile deplasmanda yenerek bir üst tura yükselir. İkinci turdaki rakip ise Gianfranco Zola’nın çalıştırdığı Championship ekibi Watford’dur. Bradford City bu sefer kendisinden iki kademe üstteki rakibini yine deplasmanda saf dışı bırakır ve 3. tura yükselir. 3. turdaki rakip neyse ki aynı ligde mücadele ettikleri Burton Albion’dur. Önceki turlarda güçlü rakiplerini deplasmanda alt eden Bradford City bu sefer kendi sahasındaki maçı zorlanarak uzatmalarda 3-2 alır ve 4. tura yükselir. Dördüncü turdaki rakip artık ne 3. lig ekibi, ne de Championship takımıdır. Rakip Premier Lig’den Wigan’dır ve kaderin cilvesi maç yine deplasmandadır. Rakibiyle kora kor mücadele eden Bradford, penaltılarda turu geçer ve 2005-2006 sezonunda Wycombe Wanderers’ın elde ettiği başarıdan sonra çeyrek finale çıkan ilk League Two takımı[2] olur. Bradford’da herkes mutludur, büyük bir iş başarılmıştır ama çeyrek finaldeki rakip gelebilecek en zorlu takımlardan biridir; Arsenal. Bir önceki turda Reading’i deplasmanda efsanevi bir maç sonrasında 7-5 yenen ve 7 yıldır hiç bir kupa kazanamayan Arsenal için artık alınabilecek bir Federasyon Kupası veya Lig Kupası oldukça önemli hale gelmiştir. Öyle ki maça Gervinho, Cazorla, Vermaelen, Podolski gibi as oyuncularıyla çıkarlar. Ama maçta ilk golü Garry Thompson ile Bradford City bulur. Ligde bugün itibariyle 21 maçta 1 golü bulan oyuncu belki de hayatının golünü atar Londra ekibine. Daha sonrasında beraberliği yakalayan Arsenal sayısız gol fırstatını kaçırır, boş kaleye gol atamaz ve maç penaltılara gider. Bir önceki turda Wigan’ın başına gelen Arsenal’in de başına gelir ve yarı finale yükselen taraf penaltılarda elde ettiği 3-2’lik skorlar 4. lig ekibi Bradford City olur. Bir anda tüm İngiltere’nin gündemine oturmuştur Bradford City. Yarı finallerde 3 Premier Lig ekibi (Chelsea, Aston Villa ve Swansea City) ve kupa tarihinde bu noktaya ulaşabilmiş en alt kademe takımı olarak Bradford City yer alacaktır.
Yarı finalde rakip Aston Villa’dır. Ligde sıkıntılı günler geçiren Birmingham ekibi her şeye rağmen favoridir. Ama ilk maçta Bradford City onlar için sürpriz hazırlamıştır; Wells, McArdle ve McHugh Bradford’u Aston Villa karşısında ilk maçta 3-1 galip getirirler. Peri masalı belki de en güzel yerine gelmek üzeredir. Rövanş maçında herkes nefesini tutmuş Bradford City’nin ne yapacağını bekler; zorlu mücadeleyi 2-1 kaybeden Bradford City, finalde Swansea City’nin karşısındaki yerini alır.
Aston Villa maçı sonrası Bradford City teknik direktör Phil Barkinson’ın sözleri olayın peri masalı kısmını açıklar şekilde; “Bizim konumumuzdaki her hangi bir takımın bir daha bu noktaya ulaşabileceğini zannetmiyorum” Bradford cephesinde taraftar, yönetici herkes oldukça zorlu bir yoldan geçerek ulaştıkları final dolayısıyla mutlu, 24 Şubat günü oynayacakları maçın keyfini çıkarıyorlar şimdiden. 24 Şubat günü Wembley’de bu peri masalı kupayla mı sona erecek yoksa futbol tarihinde kupasız hoş bir seda olarak mı kalacak hep beraber göreceğiz.
