Doğruları ile Lider Fenerbahçe

Ne güzel demiş rahmetli İslam Çupi ‘’ Şampiyon olmak mümkün, FENERBAHÇE olmak imkansız… ‘’

İslam Çupi'yi saygıyla anıyoruz.

İslam Çupi’yi saygıyla anıyoruz.

Dany’nin yaptığı  garip hareketten sonra kazanılan serbest vuruşa itirazlar sırasında Caner’in topun başına gelip yavaşça onu dışarı bırakmasının hemen ardından bu söz geldi gözlerimin önüne. Yıllardır Türk medyası tarafından ağır bir şekilde eleştirilen Caner yapmıştı bu hareketi. Evet, hani Arda ile kavga ettikten sonra nedenini sormadan ‘’kendi çocuğunuz’’ Arda’yı kollayıp Galatasaray’dan kovduğunuz Caner, hani adı çıkmış dokuza inmez sekize mantığıyla hakeme ‘’lan’’ dediğini için oyundan atılan Caner, hani bu sezon Avrupa’da belki de en iyi sol bek performansını gösterip birçok kişinin yüzünü kızartan Caner yaptı bu centilmenliği. Hatta sırf yaptığı bu centilmenlik yüzünden ‘’sözde’’ yorumcu Rasim Ozan Kütahyalı tarafından şikenin kanıtı olarak lanse edildi yine bizim Caner.

Türkiye’de başarılı olanı çekememe politikasını anlayamıyorum. Caner’i sevmiyor olabilirsin, hatta nefret ediyor olabilirsin ama adam başarılıysa orada susmasını da bileceksin. Caner’in bu performansı tüm Fenerbahçe’yi yansıtıyor aslında. İnsanlar şu farkı bilmeliler, Fenerbahçe küme düşen rakibine kalecisiyle penaltı atmadan, karşısındaki her rakibi ciddiye alarak şampiyonluğu erkenden ilan etmiştir. 3 Temmuz süreci ve Alex’in vedası gibi ‘’yıkıcı’’ gelişmelerden sonra Fenerbahçe taraftarının yüzünü güldürmeyi bilen Ersun Yanal ve ekibi kocaman bir tebriği çoktan hak etmiştir. Son yıllarda Türk futbolunu incelediğimizde bu kadar erken bir zamanda şampiyonluğu ilan eden bir takım uzun zamandır çıkmıyordu. ‘’8 aylık’’ antrenör Ersun hoca takıma bir ‘’ Marcelo Lippi’’nin bir ‘’Fabio Capello’’nun ‘’winner’’ anlayışını  kolayca enjekte edip hem göze hoş gelen futbolla hem de yakaladığı arka arkaya galibiyet serileri ile Fenerbahçe’ye aranan kan olduğunu herkese gösterdi.

İşte ”olay” hakeret.

Peki bundan sonra Fenerbahçe için doğru yol nedir diye sorarsak, Aziz Yıldırım’ın ve onun muhtemel cezasının takımı nasıl etkileyeceği asıl problem olarak göze çarpıyor. Önümüzdeki sezon Stoch ve Krasic takıma geri dönecekler ama Ersun hocanın sisteminde kendilerine yer bulabilirler mi, bence Stoch yine bir şans yakalar ama Bastia taraftarlarının bile diline düşen Krasic’in futbol kariyeri artık bitmiştir. Önümüzdeki sezon için takımdan ayrılma isteğini yönetime bildiren Kadlec’in de ayrılacağını söyleyebiliriz, hatta Holmen’in de isyan bayrağını çekme ihtimalini göz önünde bulundurmak gerek ama benim sürprizim Cristian Baroni olacak. Önümüzdeki sezon ‘’eğer sözleşme yenilenirse’’ Ersun hocanın elinde daha tecrübeli bir Alper Potuk ve artık düzenli oynaması gereken bir Salih Uçan olacak. Bunların önünde de ‘’ustaları’’ Emre ile Meireles varken ve yeni sözleşme imzaladığınız Selçuk Şahin ve Mehmet Topuz da kendilerini her an hazır tutuyorsa bence Cristian’a Brezilya yolları gözüküyor gibi.

Seni çok sevmiş olsak bile, veda vakti yakın.

Seni çok sevmiş olsak bile, veda vakti yakın.

Planımıza göre birçok yabancı oyuncu gidecek gibi gözüküyor, peki takviyeler nereye yapılmalı derseniz, Caner’in sözleşmesinin uzatılması en büyük öncelik olmalıdır. Kuyt ‘ın ilerleyen yaşı sebebiyle Ersun hocadan forvet hattına mutlaka bir takviye bekliyorum. Sloven asıllı Alman futbolcu Kevin Kampl’ın Ersun hoca tarafından çok beğenildiğini bilmeyen yok ama bu sezon gösterdiği üst düzey performans sebebiyle onu Salzburg’dan ayırmak biraz pahalıya patlayacak gibi görünüyor. Mevlüt        Erdinç ismi de bu transfer sezonu Türk futbol kamuoyunu baya meşgul edecektir çünkü bulduğu her fırsatta artık Türkiye’ye dönmek istediğini dile getiren Mevlüt için forvet hattına Türk takviye arayan Fenerbahçe için bulunmaz fırsat olacaktır. Son olarak bir transfer değil de takım içi değişiklik durumunun meydana gelebileceğini düşünüyorum. Kaleci Volkan Demirel Fenerbahçe’nin efsanesidir, buna kimse itiraz edemez ama artık onun Rüştü abisinden aldığı sırayı yavaş yavaş Mert Günok’a bırakma vaktinin geldiğini düşünüyorum. Mert, Fenerbahçe taraftarının verdiği güvenle bu pozisyonu fazlasıyla doldurabilir, Volkan’da takımda kalır, gerektiğinde yine sorumluluğu alır ve birkaç yıl sonra da emekliye ayrılıp Fenerbahçe teknik heyetinin çok önemli bir parçası olabilir.

Kampl Saraçoğlu ile bu sezon başında tanıştı.

Kampl Saraçoğlu ile bu sezon başında tanıştı.

Yazımızı bitirirken, şampiyon Fenerbahçe sezonu tamamlamak üzere ve önümüzdeki sezon büyük transfer bombaları patlamazsa sezona yine en büyük favori olarak başlayacaklar. Maalesef bir sene daha Avrupa kupalarında olamayacaklar ama kaybedilen bu son ‘’1’’ sene de takımın sistemine Mert, Alper ve Salih gibi oyuncular ile alınabilecek Kampl gibi genç yabancı futbolcular sağlam katılabilirlerse Fenerbahçe için ligde yıllar boyu sürecek bir egemenliğin tohumları atmış olur.

Sıra size geliyor çocuklar.

Sıra size geliyor çocuklar.

Not: Haberdeki fotoğraflar  www.ligtv.com ve www.fenerbahçe.org linklerinden alınmıştır.

Leave a Reply