Her transfer dönemi taraftar için hem hüzünlü hem de sevinçli transferlere sahne olur. Her takımın taraftarlarını transferlerle gelen yeni oyuncular heyecanlandırırken; takımın sevilen bazı oyuncularının takımdan çeşitli sebeplerle ayrılması ister istemez onları üzmektedir. Taraftarın yıllardır takımın bir parçası, camianın ayrılmaz evladı olarak gördüğü oyuncular bazen rakip takımlara imza atarken içimizi buruk bir duygunun sarıp sarmaladığını hissederiz. Bu transfer döneminde Fenerbahçe taraftarını çok üzen bir isim vardı: Mert Günok.
Fenerbahçe’nin kendi alt yapısından yetiştirip, yeşil sahalara armağan ettiği kaleci Mert Günok; Fenerbahçesi’nden ayrılmak zorunda kaldı. Fenerbahçe’yle büyüyen, Fenerbahçe Arması’nı gerçekten kalbine işlediğini düşündüğüm Mert ile çok sevdiği Fenerbahçesi’nin yollarının ayrılması hepimizi çok üzdü. Mert, yüzünden okunan ayrılık acısı ile Ümit Besen şarkısında olduğu gibi belki nikâh masasına değil ama Bursaspor’la sözleşme yapmak için o masaya oturdu ve Bursaspor’a imza attı. Dilerim bu imza; her iki tarafa ve Türk futboluna hayırlı olur.
Türk futbolunda yıllardır çekilen “yerli, kaliteli yıldız kaleci” sıkıntısının temelinde; yabancı kaleciler ve yerli iyi kalecilerin yanında, ikinci kalecilere fırsat verilmemesi olduğunu belirterek Mert Günok’un Fenerbahçe geçmişine bir bakalım. Mert, 2001-2015 yılları arasında Fenerbahçe’nin file bekçisi oldu. Ancak file bekçiliğinden daha çok yedek kulübesi bekçiliği yaptı. Kolay değil önünü kapatan dev bir engel vardı: Volkan Demirel. Fenerbahçe’de olduğu tüm sezonlar boyunca sadece 25 Süper Lig, 21 Ziraat Türkiye Kupası, 2 Türkiye Süper Kupası, 2 Şampiyonlar Ligi ve 1 UEFA Avrupa Ligi maçına çıktı. Mert, bu maçların çoğunda ilk 11’de yer alamadı; oyunun akışı ve Volkan’ın durumunun doğurduğu zorunluluk nedeniyle tercih edildi. Bilinen odur ki; futbolun en nankör mevkii kaleciliktir. Kaleci oynamazsa o kaleci gerçek değerine ulaşamaz. Mert de, Volkan’dan dolayı ilk tercih olamadı ve bana göre gerçek değerine ulaşamadı. Ancak burada ilginç bir nokta var ki; Aziz Yıldırım’ın camia çocuğu olmayanlara bile “camia çocuğu” deyip kol kanat gererken “gerçek camia çocuğu” olan Mert’in neden üvey evlat muamelesi gördüğüdür.
Mert, geçtiğimiz günlerde yeşil beyazlı ekip ile 3 yıllık sözleşmeye imza attı. Umarım yüzündeki hayal kırıklığı ve duyduğu buruk acının ifadesi; yerini güzel kurtarışlar yapmış olmanın mutlu ve gururlu ifadesine bırakır. Mert! Sen hala bizim Fenerbahçeli Mert’imizsin, yolun ve bahtın açık olsun.