Aslında üzücüdür Amerika Açık’ın başlaması. Çünkü size sonbaharın geldiğini haber verir, yazın yavaş yavaş geride kaldığını hatırlatır. Turnuva bittiğinde artık Eylül ayına girmişsinizdir. Sezonun son Grand Slamidir. Dolu dolu tenis sezonunun sonlara yaklaştığını fısıldar. Bunlar beyninizin bir köşesinde yer etse de yine turnuva başladığı andan itibaren kaptırırsınız tenis şöleninin zevkine kendinizi. Maçlar başlar, turlar oynanır, sürprizler olur,olmaz ve bir bakmışsınız turnuva bitmiş, önünüzdeki ilk Grand Slam 2014 yılındadır. Evet, işte sezonun son büyük turnuvası, Amerika Açık Tenis Turnuvası 26 Ağustos’ta başlıyor. Raketler yılın son kral ve kraliçesi olmak için büyük bir güç sarfetmeye hazırlar.
Bayanlarda yine favori isimler, geçen Grand Slamlerden farklı değil: Serena Williams, Maria Sharapova ve Victoria Azarenka. Ancak son Wimbledon’da olanlardan sonra bu üçlünün dışında başka bir ismin turnuvayı kazanma şansı da az değil. Wimbledon demişken, bayan tenisinde son haftalardaki en önemli konu şüphesiz daha 6 hafta önce Wimbledon’ı ilk kez kazanarak büyük bir başarı yaşayan Marion Bartoli’nin Cincinnati turnuvasının 2.turunda Halep’e yenilmesinin ardından tenisi bıraktığını açıklaması oldu. Maçtan sonraki olağan basın toplantısı sırasında bu kararını açıklayan Fransız tenisçi sakatlıkların kendisini çok yorduğunu, Wimbledon’da tüm enerjisini verdiğini ve artık gücünün kalmadığını gözyaşlarıyla açıkladı. Bu karar tenis dünyasını şok ederken, dünya 7 numarasının kararını değiştirip değiştirmeyeceğini zaman gösterecek. Favori isimlerin form durumlarını gelirsek; geçen hafta Cincinnati finalinde karşı karşıya gelen Williams ve Azarenka’dan galip çıkan isim Belaruslu raket oldu. Serena ile aralarında oynadıkları maçta büyük bir zayıflığı olan Azarenka(14 maç 2 galibiyet) 3.galibiyetini tam da Amerika Açık öncesi alarak hem moral buldu hem de rakiplerini gözdağı vermiş oldu. Maria Sharapova ise aynı turnuvada 2.turda elenerek hayal kırıklığı yarattı. Amerika’nın yükselen değerlerinden Stephens’a 3 set sonunda mağlup olan Rus raket, bu aralar kafayı sahibi olduğu şekerleme markası “Sugarpova”ya takmış durumda. Öyle ki, Sharapova Amerika Açık öncesi mahkemeye başvurarak turnuva boyunca soyadının Sugarpova olmasını talep etti. Sharapova son haftalarda bu ürünle fazlaca ilgileniyor ve ürünün reklamı için çaba sarfediyor. Bu ilginin, tenisine kötü yansıyabileceğini düşünenlerin sayısı az da değil. Rus raketin turnuvada nasıl bir performans göstereceği merakla bekleniyor ve erken bir elenme halinde eleştiri oklarının hedefi belli gibi.
Erkeklerde gerçekten çok büyük bir rekabet olacak. Özelllikle form ve moral açısından Murray, Djokovic ve Nadal arasındaki farklar az ve bu büyük bir çekişmeye neden olacak gibi. Wimbledon şampiyonu Andy Murray yine iddialı. Geçen ay tarih yazdığı şampiyonluğuyla ve geçen yıl bu turnuvayı kazanmasıyla turnuvaya özgüveni oldukça yüksek giren İskoç tenisçinin yarı finale kadar bir sürpriz yaşamadan geleceği öngürülüyor. Djokovic ise 2011’den sonra burada 2.şampiyonluğuna ulaşmak istiyor. Ağustos ayında katıldığı 2 sert kort turnuvasında da zafere ulaşamadı ancak Grand Slamleri çok sevdiğini iyi biliyoruz dünya 1 numarasının. Djokovic yine en iyi oyununu sergileyecektir turnuvada. Bu turnuvada son 6 senedir en az yarı final gören Sırp raket yine turnuvanın en büyük favorilerinden biri. Öte yandan Nadal, yine seri galibiyetler alarak turnuvalar kazandı ve dünya sıralamasında 2.liğe yükseldi. Şüphesiz bu tırmanış Nadal’a daha kolay kura getirecektir ancak Nadal’ın tam konsantre olamadığı maçlarda yaşadığı sorunlar göz önüne alındığında, turnuvanın her maçına tam anlamıyla kendini vermesi gerekiyor. Bunu başarırsa en az bir final görmemesi için hiçbir sebep yok. Federer ise düşüşünü sürdürüyor ve her hafta kendisinden eski Roger’ı görmek isteyen fanlarına hayal kırıklığı yaşatmaya devam ediyor. Dünya sıralamasında 7.liğe düşen İsviçreli raketi bu nedenle zor bir kura bekliyor. Amerika Açık, Federer’in sevdiği yerlerden birisi(5 kez kazandı) ancak bu formuyla ve zor kura ile turnuva şampiyonluğuna ulaşması çok zor gözüküyor. Ama ulaşırsa o zaman gerçek bir efsane turnuva izlemiş oluruz. 32 yaşındaki raketin yine ilk 3 tur içinde veda etmesi ise artık onun tekrar üst seviyeye çıkma ihtimallerini bitirecek çünkü geçen sene çeyrek finale ulaştığı için çok puan kaybedebilir, sıralamada daha da aşağılara düşebilir. Tenisseverler için yürek burkan detay ise daha geçen yıl burada 1 numaralı seribaşı olan Federer’in bu sene 7 numaralı seribaşı olarak turnuvaya katılacak olması. Bu arada geçen hafta Cincinnati turnuvasının çeyrek finalinde Federer ve Nadal karşılaştı. Nadal geriden gelip maçı 2-1 almayı başardı. Federer uzun süredir eskisi kadar rahat bir şekilde büyük vuruşlar çıkaramıyor ve backhandi ile çok basit hata yapıyor. Bu maçlarda açık şekilde gözüküyor.
Temsilcilerimize değinerek yazımızı bitirelim. Bayanlarda 2, erkeklerde 1 ismimiz ana tabloya kalabilmek için eleme turları maçlarına başladılar. Bayanlarda Çağla Büyükakçay Polonyalı rakibi Linette’yi 2-1, Pemra Özgen Rus rakibi Kudryavtseva’yı 2-0 yenerek 2.öneleme turuna çıktılar. 2 raketimiz de önlerindeki 2 maçı kazanırlarsa ana tabloya kalma başarısını gösterecekler. Erkeklerde ise Marsel İlhan ilk öneleme tur maçında Slovak raket Kavcic’e 2-0 yenilerek Amerika Açık defterini erken kapatmış oldu.