Djokovic kazanmaya devam ediyor, Djokovic istatistikleri alt üst etmeye devam ediyor, Djokovic tarih yazmaya devam ediyor, Djokovic bir terminatöre dönüşmek üzere. Gerçekten onu durdurabilme ihtimaline günden güne, turnuvadan turnuvaya inananların sayısı azalıyor. Günlük performansa bu kadar bağlı, o gece 2 saat daha az uyusanız, aklınız küçücük bir şeye takılsa, ters tarafınızdan kalksanız, göremediğiniz ailenize bir anda özlem duysanız bile o günkü maçı kaybedebileceğiniz bir sporda, böyle bir istikrar, devamlılık, her maç aynı mental gücü gösterebilme gerçekten insanın inanması güç bir olay.
Geçen hafta Paris’de oynanan yılın son Masters turnuvasını da kazanan Sırp raket, şu an için 22 maçlık bir galibiyet serisine sahip. Bu son 2 aydaki 22 maça 1 Grand Slam(Amerika Açık), 2 Asya turnuvası(Beijing, Shanghai) ve 1 Masters(Paris) şampiyonluğu sığdırdı. 3 ayrı kıtada gelen 4 şampiyonluk. Son 15 maçında sadece 1 set veren 28 yaşındaki raketin 2015 yılındaki istatistiği ise 78 galibiyet ve 5 mağlubiyet. Tarih yazıyor demiştik, o cümleyi açarsak, pazar günkü şampiyonluğuyla bir yılda 3 Grand Slam ve 6 Masters turnuvası kazanan, bir yılda aralıksız 14 finale çıkan ve 9 Masters turnuvasının 8’inde final görme başarısı elde eden tarihteki ilk isim oldu. Bu başarı, Federer’in tenisi bırakmadan 1 Grand Slam daha kazanmasını isteyen fanları ya da Nadal’ın eski günlerine dönmesine bekleyen fanlarını oldukça endişelendiriyor. Çünkü yakın gelecekte bunların gerçekleşmesi durdurulamayan adam nedeniyle hiç de kolay gözükmüyor.
Şimdi 1 haftalık aranın ardından 15 Kasım’da büyük heyecan başlıyor. Sezonun son turnuvası, sezonun en iyi 8 ismini buluşturucak ve kuşkusuz nefessiz bi 1 hafta geçireceğiz, çok güzel maçlara tanıklık edeceğiz. Bütün raketler artık sezonun son eforunu sergileyecekler ve aynı zamanda bu turnuva kalan 7 raketin(Murray, Federer, Wawrinka, Nadal, Berdych, Ferrer, Nishikori) Djokovic’i bu sezon devirmek için son şansları anlamına geliyor. Burada da gelecek bir Djokovic şampiyonluğu artık tek taraflı bir ATP olduğu gerçeğini perçinleştirecek ve açıkçası biz tenisseverlerin çok da istediği bir durum olmayacak bu.