Geride bıraktığımız haftada Miami’de sürprizlerin bol olduğu, rekabetin üst düzeyde seyrettiği bir turnuvaya şahit olduk. Turnuvadaki ilk sürpriz, Maria Sharapova’nın ilk turda dünya 97 numarası Gavrilova’ya elenmesi oldu. Uzun bir dönemden sonra Miami’de ilk kez birinci turda turnuvaya veda eden Sharapova’nın Indian Wells’teki düşüşünü sürdürdüğünü söylemek mümkün. Winner üretmekte zorlanan ve basit hataları ile oyundan çabuk düşen Sharapova’nın, önümüzdeki turnuvalarda ve özellikle geçen sene şampiyonluğa ulaştığı Fransa Açık’ta düşüşünü sürdürmesi durumunda nasıl sonuçlar alacağını belirlemek zor.
Turnuvadaki bir diğer sürpriz ise Bouchard’ın ikinci turda dünya 113 numarası Tatjana Maria’ya elenmesi oldu, aynı şekilde Bouchard da Indian Well’teki düşüşünü bu turnuvada da sürdürerek eski formundan uzak bir performans sergilemiş oldu. Aynı gün oynanan diğer bir maçta ise Azarenka, Indian Wells finalisti Yelena Jankovic’i eleyerek büyük bir sürprize imza attı ve üçüncü turda Pennetta’ya elense de iyi bir maç çıkararak daha iyi bir seviyede olduğunu kanıtlamış oldu.
700. galibiyetine ulaşan Williams, başarılarına bir yenisini daha ekledi.
Yarı final maçlarında, bir önceki maçında 700. galibiyetine ulaşarak kırdığı rekorlara bir yenisini daha ekleyen Serena Williams, Halep’i zorlanarak da olsa mağlup etmeyi başardı ve diğer yarı final maçında Petkovic’ i eleyen Carlos Navarro’yla eşleşmiş oldu. Indian Wells’te sakatlığı sebebiyle yarı finalde turnuvadan çekilmek zorunda kalan Williams, Miami’de turnuva boyunca gösterdiği etkili ve güçlü oyunuyla finalde de zorlanmadan İspanyol rakibini 6-3 6-0 ile geçerek Miami’de 8. şampiyonluğuna ulaşmış oldu. Williams, sakatlığını yaşına ve durumuna rağmen çabuk atlatarak oyununu en üst düzeyde sergiledi. Elde ettiği bu şampiyonlukla turu domine eden oyuncu olmayı sürdüreceğini ve önümüzdeki turnuvalarda da başarılarına yenilerini katmaya ve “Grand Slam” lerin en güçlü favorisi olmaya devam edeceğini de göstermiş oldu.
Serena’nın geri dönüşünü saymazsak turnuvanın en büyük sürprizini Carlos Navarro’nun yaptığını söyleyebiliriz. Finalde rakibine karşı pek de bir varlık gösteremese de Navarro’nun zorlu bir kurada yer almasına rağmen etkili ve istikrarlı bir performans göstererek kariyerinin belki de en iyi turnuvasını oynadığını söylemek mümkün. Navarro, turnuva boyunca tek el backhand vuruşlarıyla çok sayıda winner üreterek turun en etkili backhandlerinden birine sahip olduğunu kanıtladı ve kortun her bölgesinde sergilediği etkili savunmasıyla izleyicilerden tam not aldı. Navarro, bununla birlikte açıklanacak yeni sıralamada ilk kez sıralamada ilk 10’a girme başarısını göstermiş olacak. Miami Açık’ın bitişi ile oyuncular açısından yoğun ve yorucu geçen bir dönem geçirdi. Bu dönemin ardından verilecek arayla birlikte Masters turnuvaları, 4 Mayıs’ta başlayacak ve Madrid Açık ile devam edecek.
