Bundesliga, dünya ligleri arasında zirvedeki liglerden biridir. Hatta şahsi kanaatimce, bütün maçlar dikkate alındığında, kalite olarak zirvededir. Bunu sürpriz skorlara, veya maçları takip ediyorsanız, ligin en alt sırasındaki takımın bile oynadığı oyuna bakarak görebilirsiniz.
Bundesliga, bu sene de çok çekişmeli bir zirve yarışına sahne oluyor. Zirvede son yılların formda takımı Borussia Dortmund bulunuyor. Fakat Bayern München da onun hemen ensesinde, 3 puan gerisinde. Onların biraz daha gerisinde sayılabilecek, fakat zirve yarışından da henüz tamamen kopmuş sayılmayan Schalke 04 ve Borussia Mönchengladbach, liderin sırasıyla 9 ve 12 puan gerisinde bulunuyorlar.
Takımları sırayla ele alacak olursak, geçen senenin şampiyonu Dortmund, bu seneye de hızlı başladı ve erken ele geçirdiği liderliği hala bırakmadı. Kadrosunda tecrübeli oyunculara da yer veren teknik direktör Jürgen Klopp, daha çok genç oyunculardan kurulu bir kadroya sahip. Bu genç oyuncuların hatırı sayılır bir kısmı da altyapıdan gelişme. Zaten Bundesliga’nın şu anda bulunduğu konumda bulunmasının en önemli, belki de tek sebebi, Almanya’daki bu oturmuş altyapı sistemi. Takımdaki oturmuş sistemin en önemli kanıtlarından biri de Nuri Şahin transferi. Nuri Şahin geçen sezon Dortmund’un en önemli oyuncularındandı, hatta belki de en önemli oyuncusuydu. Sezon sonunda transferi gerçekleşti, fakat Dortmund oyunundan bir şey kaybetmedi. Uzun lafın kısası, Dortmund’un bu sezon da geçen sezondan pek eksik kalır bir yanı yok. Şampiyonlar Ligi’nden erken elenen Dortmund, lige daha da fazla ağırlık verdi, ve yarışı Bayern München’ın önünde sürdürmeyi başardı. Zaten Dortmund’un istikrarı da alkışlanacak cinsten. Ligde sadece üç yenilgisi bulunan Dortmund, ligdeki son yenilgisini 6. haftada Hannover karşısında aldı. Bu istikrarı da gösteriyor ki Dortmund’un bu sene de zirvede gözü var, ve liderliği bırakmaya da hiç niyeti yok.
Bayern München, bu sezon da, her sezon olduğu gibi şampiyonluğun en güçlü adaylarından. Müzesinde hali hazırda 21 şampiyonluk kupası bulunmakta. Bu sayıyla en çok şampiyon olan takım olma ünvanını da elinde bulunduruyor. Bayern bu sene de iki kulvarda da çok iddialı, hem ligde, hem de Şampiyonlar Ligi’nde. Ligde lider Dortmund’un 3 puan gerisinde, ona korkulu rüyalar yaşatan Bayern, Şampiyonlar Ligi’nde de, çeyrek finalde Marsilya’yı eleyerek, yarı finalde Real Madrid’in rakibi oldu. Bu şekilde iki kulvarda birden başarıyla ilerleyebilmesinin sebebi ise geniş bir kadroya sahip olması. Orta sahayı ihmal ettiğimiz takdirde, ağırlığı Almanlardan oluşan bir kadroya sahip Bayern München. Zaten eskiden beri Alman Milli Takımı’nın en önemli kaynağı olmuştur. Kalesini Almanların son yıllarda yetiştirdiği en önemli kaleci olan Manuel Neuer’le güçlendirdi bu sezonun başında. Oliver Kahn’dan sonra onun tahtına aday olabilecek ilk isim bence Neuer bu takımda. Orta sahada dünyada adından söz ettiren yıldızlara sahip. Bunların başında da tabii ki Arjen Robben ve Frank Ribbery geliyor. Hollanda ve Fransa Milli Takımlarının yıldızı olan bu oyuncuların her ikisinin de takıma yaptıkları katkı yadsınamaz ve takım adına önemleri çok büyük. Bu saydığımız isimlerin yanında, Philipp Lahm, Thomas Müller, ve Mario Gomez’in de adını anmadan geçemeyeceğim. İşte bu yıldızlarla bezeli kadroya sahip Bayern, Dortmund’un peşini kolay kolay bırakmaz, son maça kadar terletir.
Schalke 04 de yarışa çift kulvarda devam edenlerden. Ancak Avrupa Ligi’nde daha ne kadar devam eder, 5 Nisan Perşembe günü Athletic Bilbao’yla oynayacağı rövanş maçıyla belli olacak. Pek şansı olduğu söylenemez. Gel gelelim lige. Lider Dortmund’un 9, Bayern’in 6 puan gerisinde bulunan Schalke, yarışı bırakmak istemeyecektir. Nitekim Almanya’nın köklü takımlarından olmasına karşın, şu ana dek Bundesliga şampiyonluğu bulunmuyor. Daha önceki senelerde de yaklaşmasına karşın bu başarıyı elde edememişti. Bu sebeple her sene olduğu gibi bu sene de yarıştan kopmamak için elinden geleni yapacaktır. Avrupa Ligi’nden de elendiği takdirde, bütün dikkatini lige verip, şampiyonluk yarışına 4 elle sarılacağına şüphe yok.
Ve Borussia Mönchengladbach. M’gladbach, bazılarına bu sezonun sürpriz takımıymış gibi görünebilir. Ancak bu takıma gönül vermiş, veya bir şekilde takip etmiş, ve 70’li yıllardaki halini bilen seyirciler için bu sezon hiç de sürpriz değil. Nitekim M’gladbach’ın Bundesliga’da 5 şampiyonluğu bulunuyor ve bunların tamamı 70’li yıllarda. Gelelim bu sezona. M’gladbach bu sezona çok hızlı başladı. İlk sürprizi de ilk haftada Bayern München’ı deplasmanda mağlup ederek yaptı, ve eski günlere olan özlemini bu skorla belli etmiş oldu. Ve yakın zamana kadar zirveyi yakından takip ediyor olsa da, son haftalarda aldığı mağlubiyetler, lider Dortmund’un 12 puan kadar gerisinde 4. sırada yer almasına sebep oldu. Tabi bu düşüş de çok beklenmedik değil. Her ne kadar takım tarihi olarak gerekli tecrübeye sahip olsalar da, kadro olarak aynı durumda değiller. Bundesliga’ya bu sezon yükseldiler. Ve gerek Bayern München, gerekse Borussia Dortmund, son yıllarının en iyi kadrolarına sahip durumda. Herşeye rağmen M’gladbach bu takımlarla verdiği zirve yarışından kopmuş değil ve sonuna kadar zorlayacak azme de sahip.
İşte Bundesliga’nın zirvesinde durum bu. Şampiyonun kim olacağını sadece zaman gösterecek. Fakat futbolseverlere, gerçek futbol izleyicilerine, Bundesliga’yı takip etmelerini, özellikle bu sezon şu kalan 6 haftayı takip etmelerini şiddetle tavsiye ediyorum. Eminim pişman olmayacaksınız.