Bu sene şampiyonlar ligi yarı finalleri sürprizlere sahne oldu. Barcelona’nın Chelsea’ye elenmesinin ardından, Real Madrid de Bayern München’a 2-1 yenildiği maçın rövanşında 2-1 galip gelmiş olsa da penaltılarla elendi. Bayern kendi seyircisinin önünde oyanayacağı finale yükseldi.

Önce takımların yarı finale geliş sürecine bir göz atalım. Bayern geçtiğimiz sezon Bundesliga’yı Dortmund’un ardından ikinci bitirerek, bu sezon Şampiyonlar Ligi ön elemelerine katılmaya hak kazandı. Ön elemede Zurich’i eleyen Bayern, Napoli, Manchester City ve Villareal’in bulunduğu A Grubu’ndan lider olarak çıkmayı başardı. Daha sonra 2. tur ve çeyrek finalde sırasıyla Basel ve Marsilya’yı eleyen Bayern München, yarı finale ulaşarak Real Madrid’le eşleşti.

Real Madrid ise, Şampiyonlar Ligi’ne direk katılan takımlar arasındaydı. Lyon, Ajax ve Dinamo Zagreb’in bulunduğu D Grubu’nu lider bitiren Madrid; 2. turda CSKA Moskova’yı, çeyrek finalde de APOEL Nicosia’yı eleyerek yarı finale yükseldi ve Bayern München’la eşleşti.

Gelelim takımların maç öncesi durumlarına. Maç öncesi durumlara bakıldığında Bayern’den böyle bir sürpriz beklenmesi muhtemeldi. Nitekim, Bundesliga’da, Dortmund’la yaşadığı zirve yarışını kaybetmiş, ikinciliği de garantilemiş Bayern vardı yarı finalden önce. Ayrıca en büyük motivasyon kaynakları da Şampiyonlar Ligi finalinin evlerinde, yani Allianz Arena’da oynanacak olmasıydı. Bayern, yıllardır yaşadığı Avrupa kupası hasretini, böylesine geniş bir kadroyu yakalamışken, hem de kupayı kendi seyircisinin önünde alma imkanı varken tepmek istemeyecekti, ve istemedi de.

Real Madrid ise maç öncesi o kadar rahat değildi. Son haftalarda aldığı yenilgilerle zirve yarışını önde götürmesine karşın, puan farkı erimiş, sonuç olarak geçtiğimiz haftasonu oynanan El Clasico, La Liga zirve yarışı için adeta bir final maçına dönüşmüştü. Bu da Real Madrid’in handikapı sayılabilecek olan, Barcelona’yla yarışma güdüsünün hat safhaya ulaşmasına neden olmuştu. Sonuçta Madrid, El Clasico’ya var gücüyle hazırlandı ve 90 dakika son nefeslerine kadar direnerek o maçı aldı. Fakat bu sırada takım gerçekten yorgun düştü.

 İşte takımların maç öncesi durumları bu şekildeydi. Görülebileceği üzere Bayern alabildiğine rahat hazırlanırken bu maça, Madrid oldukça sancılı bir hazırlık süreci geçirmekteydi. Fakat hepimiz biliyoruz ki Madrid gibi dev bir kulübün bunun üstesinden gelebilmesi gerekirdi. Ancak dediğimiz gibi Bayern bu maça çok iyi hazırlanmıştı. Maçta 90, hatta 120 dakika bitene kadar mücadeleyi bırakmayan, Alman ekolüne yakışır bir Bayern München vardı sahada. Buna karşın Real Madrid yakaladığı skor avantajını elinde tutamadı. Henüz maçın başında penaltı kazanarak bunu gole çeviren Madrid ekibi, maça 1-0 önde başladı denilebilirdi. Golden 10 dakika sonra 2. golü bulan Real Madrid, skor avantajını yakalamışken, 26. dakika da Robben’in penaltıdan kaydettiği gol Madrid’i zor bir duruma soktu. Zira Bayern bu skorun aleyhine olacak şekilde değişmesine izin vermeye hiç de niyetli değildi. Topu ayağında tutmaya başlayan, kaptırdığında ise baskıya rakip sahada başlayan Bayern, 120. dakikanın sonuna kadar Real Madrid’e zor anlar yaşattı. Yalnız Madrid de takım savunmasını çok iyi uygulayarak rakibine skor avantajını elde etme şansı tanımadı ve maçın kaderi penaltılara kaldı. Penaltılarda Bayern’in kalecisi Neuer sahneye çıktı, Madrid’in iki yıldızı Ronaldo ve Kakà’nın penaltılarını aynı köşeden aynı güzellikle çıkardı. Yanıt Casillas’tan geldi ve Bayern’den Kroos ve Lahm’ın penaltılarında gole izin vermedi usta kaleci. Bir kez daha durumu eşitlemiş oldu. Ancak Ramos’un kaçırdığı penaltıyla, Madrid yıkılırken, Bayern evinde oynayacağı finale ulaşmanın mutluluğunu yaşadı.

Maçın hikayesi kısaca bu şekildeydi. Madrid bu sezon ezeli rakibi, son yılların en iyi takımı olarak gösterilen Barcelona’nın önünde La Liga şampiyonluğuna uzandı ama, Şampiyonlar Ligi’nden finale ramak kala elenmek belki de bunun bir bedeliydi. Bayern ise bedelini Bundesliga’da ödemişti ve kendi seyircisinin önünde oynanacak final maçını kaçıramayacağını ilan ederek finale yükseldi. Bayern München’a evinde oynayacağı final maçında başarılar dilerken, heyecanla 19 Mayıs tarihini bekliyoruz. Umarız Devler Ligi’nde adına yakışır bir final izleriz.

 

Leave a Reply