Galatasaray bu sezon, özellikle ligin ikinci yarısında oynadığı futbolla büyük takdir topladı. Ligin normal süresinin son haftalarında ise, Türk futbolunun son yıllarının en iyi futbolunu oynadığı söylenebilir.
Ancak Süper Final’de evinde oynadığı Fenerbahçe maçında, sezonun en iyi oyunlarından birini oynamasına rağmen, kalesinde gördüğü 2 gole engel olamadı. Bu pozisyonların golle sonuçlanmasında futbol şansının Fenerbahçe’nin yanında olmasının da etkisi olduğu söylenebilir , ancak o güzel oyunun arasında bu kadar net pozisyonlar vermesi savunmasındaki zaafların sinyallerini vermeye başlamıştır. Aynı zaaflar deplasmandaki Trabzonspor maçında da öne çıktı. Galatasaraylı oyuncular, maça rahat başlamışlardı, ancak buna fazla güvendiler ve o maçın ikinci yarısıyla başlayan ve TT Arena’daki Trabzonspor maçında da aynen devam eden gereksiz bir rehavet, bir konstrasyon bozukluğu yaşadılar.
Trabzon’daki maçta Trabzonspor özellikle ikinci yarıda bastırarak, Galatasaray’ın bıraktığı boşlukları da iyi değerlendirerek ciddi pozisyonlar yakaladı. Bunların birkaçının harcanması Galatasaray’ın hatalarını gizledi belki de. Galatasaray takımı da attığı 4 gole bakarak bir rehavete kapıldı ve Arena’daki maç adeta Trabzon’daki maçın ikinci yarısının devamı şeklinde geçti. Galatasaray, ilk yarının son dakikalarında ciddi manada bir baskı kurdu (savunmasını da iyi yaparak). Onun dışında arkada boşluklar bırakarak ciddi tehlikeler de atlattı kalesinde. Muslera’nın iki net pozisyondaki başarısı bu hataların daha kötü bir şekilde sonuçlanmasını engelledi. Ancak bunun Galatasaray’ın kendi hatalarını görmesinin önünü kapatmaması gerekir. Evet, Trabzonspor gerçekten takdiri hak eden, terinin son damlasına kadar mücadele eden bir oyun çıkardı. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta Galatasaray takımı, taraftarının görmek istediği, asıl önemlisi “gerçek kapasitesini ortaya koyan oyun”dan çok uzak bir performansla sahada son 135 dakikadır. Maçta hakem hataları vardı, belki bazı noktalarda fazla ön plana çıktı, fakat Fatih Terim’in de yeri geldikçe belirttiği gibi, Galatasaray gibi büyük bir camianın, böylesine iyi bir takımın hakem hatalarına sığınma gibi bir şansı yoktur.
Uzun lafın kısası şudur ki, Galatasaraylı oyuncuların, bütün takımın, kendine gelmesi ve kendini değerlendirmesi gerekmektedir. Son üç maçta oyuna hakim olunan zamanlarda kaçırılan onca net pozisyon, olmadık zamanlarda geride bırakılan boşluklardan kaynaklanan rakip atakları, ve hatta yenilen goller, galip gelinen zamanlarda gözden kaçırılabiliyor. Ancak en azından bu son Trabzon maçındaki puan kaybının bunlara da dikkati çekmesini umut ediyorum.
Son olarak, Trabzonspor’u oynadığı güzel oyundan ve mücadelesinden dolayı tebrik ederken, Galatasaray’ın da oynadığı bu güzel oyunu, biraz daha dikkat ve çalışmayla atlatılabilecek sorunlardan dolayı gölgelememesi adına uğraşmaya davet ediyorum.