Bu karşılaşma henüz oynanmadan önce karşılaşmanın taktik analizi üzerine yazı yazacağıma karar vermiştim fakat öyle bir müsabaka oynandı ve sonrasında öylesine sonuçlar meydana geldi ki bu yazıyı birden çok farklı başlıklarda devam ettirme zorunluluğu hissettim.
Maç öncesi:
Bir hafta öncesinden başlayalım, derbiden sonra…
Meireles’in cezası uluslararası arenada yankı buldu ve bir hafta gündemden düşmedi. Derbi yorumları, Avrupa kupalarında çekilen kuralar ve Meireles derken Fenerbahçe’nin zihin olarak bu maça iyi hazırlanamadığı açıkça görüldü. Uzun zamandır bu konulara Fenerbahçe teknik yönetiminin ve futbolcularının ne kadar kafa yorduğunu, yorumlar yaptığını zaten biliyoruz ve bu durumun ne kadar yanlış olduğu bu maçtan sonra ortaya çıktı.
Karabükspor’da deprem…
Maçtan önce Karabükspor beş oyuncusuyla yollarını ayıracağını açıkladı. Florin Cernat, Mehmet Yıldız, Sanel Jahic, Muhammet Özdin ve Bilal Kısa devre arası kendilerine takım arayacaklar. Bu gelişme Karabükspor’u takip etmeyen bazı çevrelerce yanlış yorumlandı. Mesut Bakkal takımın başına geldikten sonra bu değerlendirmeyi yaptı ve hali hazırda bulunan 31 kişilik kadroyu daraltmak adına böyle bir karar aldı. Bu karar zamanlama açısından kesinlikle yanlıştı ve bu yüzden farklı yorumlandı ve Karabükspor’un bu maçta fark yiyeceği yorumları yapılmaya başlandı.
Sakatlıklar, Cezalılar
Bir diğer yandan iki takımda da sakatlar ve cezalılar vardı. Mehmet Topal ve Kuyt’ın sakatlıkları Meireles’in cezası nedeniyle Fenerbahçe’nin ortasahada zafiyet yaşayacağı açıktı. Aykut Kocaman’ın nasıl bir ilk on bir ile başlayacağı merak konusuydu. Son antremana katılan Kuyt maçta forma giyebildi. Karabükspor’da ise Uğur Uçar sakatlığı nedeniyle, Kağan Söylemezgiller ise cezası nedeniyle forma giyemeyecekti. Uğur’un yerine haftalardır oynayan Erdem artık daha formda olduğu için çok bu sakatlık sıkıntı yaratmadı. Kağan’ın yokluğu ise ortasahanın ortasında yeterince rotasyona sahip Karabükspor için sorun olmadı.
Maç öncesinde Şükrü Saracoğlu’nda atmosfer…
Maçtan önce Fenerbahçe taraftarı ve futbol takımı arasında bir kenetlenme oluşmuştu, her fırsatta haksızlığa uğradığını düşünen Fenerbahçe camiası Meireles’e destek verirken derbinin hakemi Halis Özkahya’yı protesto ediyordu. Aynı zamanda efsane Lefter’in doğum günü de unutulmamıştı. Bu sırada oyuncular sahada maçtan önce formalarındaki armayı öperek Meireles’e destek veriyorlardı. Fenerbahçe adına iyi esen rüzgar ilerleyen dakikalarda tam tersi yönünde fırtınaya dönecekti. Ne taraftar, ne de futbolcular Karabükspor’un ne kadar tehlikeli bir deplasman takımı olduğunu unutmuştu.
Karşılaşmanın Analizi:
Spor Toto Süper Ligi’nin 17. Hafta karşılaşmalarından, 22.12.2012 tarihinde Şükrü Saraçoğlu’nda oynanan Fenerbahçe KDÇ Karabükspor karşılaşması 3-1 Karabükspor’un galibiyeti ile sonuçlandı. Takımların ilk on birleri şöyleydi:
Fenerbahçe: Volkan Demirel, Hasan Ali Kaldırım, Bekir İrtegün, Joseph Yobo, Gökhan Gönül , Cristian Baroni, Sezer Öztürk , Selçuk Şahin, Milos Krasic, Moussa Sow, Dirk Kuyt
Karabükspor: Bora Körk, Erdem Özgenç, Armand Deumi, Larrys Mabiala, Anthony Seric, Yiğit İncedemir, Birol Hikmet, Ahmet İlhan Özek, Luton Shelton, İlhan Parlak, Lomana Lualua
Fenerbahçe arkasına aldığı rüzgarla maça fena başlamadı ama oyunun kontrolünü çok çabuk kaybettiler. Özellikle ortasahada Selçuk’un önünde kurulan Sezer, Cristian, Krasic, Kuyt dörtlüsü akıcı ve yer değiştirerek oynamaya çalıştıkça Birol, Yiğit ve önlerindeki LuaLua rahat oyun kuruyorlardı. Ahmet İlhan ve Shelton gibi iki tane çok hızlı kanat oyuncusuna sahip Karabükspor, Fenerbahçe’nin en önemli silahlarından olan Gökhan ve Hasan Ali’nin ofansif katkılarını sıfıra çektiler. Ortasahada defansif sorumululuklar sadece Selçuk’un omuzlarındaydı. Aykut Kocaman bu zaafı engellemek ve Cristian’a daha ofansif görevler verebilmek için Kuyt’a daha fazla defansif sorumluluk almasını salık vermişti ama işler istediği gibi yürümedi. Lualua’nın harika performansı, oyun kurucu özellikleri ve hızı Fenerbahçe ortasahasını darmaduman etti diyebiliriz. İlk yarıda İlhan Parlak 13. Dakikada iki stoperin anlaşmazlığı yüzünden Volkan’la karşı karşıya kaldı ama son vuruşlardaki yetersizliği bu pozisyonda da kendini gösterdi ve kötü bir vuruşla topu üstten auta gönderdi. Hemen sonrasında Cristian’ın uzak mesafeden şutuda direğin dibinden dışarı gidiyordu. Bu dakikadan sonra Karabükspor oyunun kontrolünü tamamen eline aldı. 38. Dakikada ortasahada topu kapan Karabükspor Lualua-İlhan Parlak işbirliğiyle kısa paslarla ceza alanına girdi ve İlhan’ın ayağından ilk golü buldu. Yine 41. Dakikada ortasahada topu kapan Yiğit ve LuaLua birkaç pasla Fenerbahçe ceza alanına yüklendi. Yiğit’in harika pasında topla buluşan LuaLua düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi ve maçın skorunu 2-0’a getirdi. İlk yarının sonlarına doğru Fenerbahçe, Karabükspor kalesine yüklenmeye çalışsa da olgun ataklar geliştiremedi.
İkinci yarıya Fenerbahçe iki değişiklikle başladı. Sezer ve Selçuk Şahin oyundan alınırken, Salih Uçan ve Caner Erkin oyuna girdi. Aykut Kocaman yönetimindeki Fenerbahçe ilk defa klasik 4-4-2 formasyonuyla sahadaydı. Bu riski maç başında alması gerekirken 2 farkla geriye düştüğünde alan teknik direktörün büyük bir hata yaptığını düşünüyorum. Şahsi düşüncem Karabükspor’u iyi analiz edemediği ya da başka sorunlardan ötürü iyi konsantrasyon sağlayamadığı yönünde.
Eğer maça Selçuk-Salih-Cristian üçlüsüyle başlasaydı LuaLua’nın bu kadar iyi performans gösteremeyeceğini düşünüyorum. Sezer’in ilk defa, Krasic’in 7 hafta sonra ilk on birde başlaması performanslarını eksi yönde etkilediğini söylemek lazım. Caner, Salih, Selçuk, Cristian, Kuyt ortasahası hem Fenerbahçe’nin sezon başından beri oynadığı taktiğe daha yakındı hem de Karabükspor’un hızlı kanat oyuncularına ve etkili oyun kurucusuna karşı daha etkili olabilirdi. Aykut Kocaman’ın taktiksel hataları ikinci yarıda artık daha çok geniş alanlar bulan Karabükspor’un işine yaradı. İstatistikler her ne kadar Fenerbahçe’nin topla oynama yüzdesinin daha fazla olduğunu gösterse de her şey Mesut Bakkal’ın istediği gibi gidiyordu. Zaten 3. Golü bulamaları da uzun sürmedi. 49. Dakikada Volkan’la karşı karşıya kalan Ahmet İlhan zor pozisyonda topu Volkan’ın üzerine vurdu. 69. Dakikada ise LuaLua sol çizgide akıl dolu bir vuruşla Volkan’ı mağlup etti ve skoru 3-0’a getirdi. Mesut Bakkal’ın dün yaptığı açıklamalarına göre ilk yarıda bacağında çekme olan LuaLua golü attıktan 4 dakika sonra oyundan çıktı. Oyuna alınan Hakan Söyler’le beraber Karabükspor ortasahanın ortasında 2 tane defansif(Yiğit,Hakan) ve bir tane çift yönlü oyuncu(Birol) vardı. Bu dakikalarda Karabükspor defansının bir anlık konsantrasyonunu kaybetmesiyle demarke olan Kuyt, Gökhan’a orta açması için adeta işaret verdi ve Gökhan’ın ortasında ön direkte kafayı vurup Bora’yı avladı. Çift forvet oynayan Fenerbahçe ileri uçta ne kadar etkili de olsa ortasahada ki zaafiyet sebebiyle zorunlu kalmadıkça çift forvetli bir sistemde oynamayacakları açıkça görüldü. Karabükspor’da son zamanlarda performanslarını kat kat artıran Mabiala ve Deumi’nin bu pozisyonda adam paylaşamama sıkıntısı yaşadığını gördük. Bu durum bu ikili için nadir yaşanabilecek bir pozisyondu fakat Kuyt ve Gökhan gibi çok tecrübeli iki oyuncu bu hatayı affetmedi. Krasic’in performansına 76 dakika dayanan Aykut Kocaman yine yanlış bir hamle yaptı ve Semih’i oyuna aldı. Bu dakikadan sonra Kuyt eski görev bölgesine sağ kanata geçti Semih ise Sow’a partner oldu. Semih’in bir pozisyonda topa yetişemeyerek ceza sahasında kendini bırakması artık eski fizik gücünün olmadığını gösteriyor. Hemen ardından Mesut Bakkal Ahmet İlhan-Juju değişikliğiyle oyuna diri bir oyuncu aldı. Juju topu ayağında tutabilen hızlı ve teknik bir oyuncu olduğu için iyi bir hamle olduğunu söyleyebiliriz. Fakat kendisinden beklenen işi yapmak yerine kendini göstermeye çalıştı ve topu ayağında tutmak yerine her seferinde kaleye gitmeye çalıştı. Son dakikalar Fenerbahçe’nin Karabükspor kalesine yüklenmesiyle geçti diyebiliriz. Art arda kullanılan kornerlerden de bir sonuç çıkmayınca müsabaka Karabükspor’un 3-1’lik galibiyeti ile sonuçlandı. Son olarak değinmek istediğim nokta ise Gökhan Ünal; oyunun son dakikalarında Luton Shelton’ın yerine oyuna dahil olan oyuncunun fizik kondisyon ve mental olarak ne kadar hazır olmadığını bir kontra-atak pozisyonunda yaklaşık 5 metre ofsaytta kalmasıyla gösterdi diyebiliriz. Gökhan Ünal iyi bir devre arası hazırlık kampı geçirirse Karabükspor için faydalı olabilir ama çok çalışması ve bana göre Süper Lig’deki son şansını iyi kullanması gerekiyor.
Maç Sonrası:
Maç sonrası yaşanan olaylar maça gölgesini düşürdü. Aykut Kocaman şu sözlerle istifa ettiğini açıkladı: “Fenerbahçe forması giymiş olanlar için zirve noktası burasıdır. Ama bunu devam ettirebilecek gücü kendimde hissetmiyorum ve görevime son veriyorum.”. Bu açıklamadan sonra Fenerbahçeli oyuncular ve yöneticiler Aykut Kocaman’ı görevine devam etmesi için ikna etmeyi çalıştılar. Fenerbahçe yine kendi gündemini oluşturdu ve oynanan kötü futbol ve diğer olumsuzlukları bir anda geride bıraktı. Aykut Kocaman’ın görevine devam edeceği yönünde iddialar konuşuldukça taraftarlar ve yönetim arasındaki gerginlik arttı. Taraftar gruplarından art arda gelen açıklamalardan bazılarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz. Değinilmesi gerektiğini düşündüğüm bir nokta da Aziz Yıldırım’ın açıklaması:
“Bu protestoyu gerçekleştiren az sayıdaki kişinin oluşturduğu ‘belli grubun’ kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Benim sözüm sadece bu gruba yöneliktir. Ben 1 yıl hapiste yattım, Aykut Hoca en zor dönemde takımı sırtladı. Bugün bu protestoyu yapan bu grup bu süreçte ne yaptı? Kulübüne nasıl bir katkıda bulundu? Sözüm sadece onlaradır… Bu arada bugün olduğu gibi her zaman kulübüne, takımına, hocasına sahip çıkan tüm Fenerbahçeliler’e ve taraftarlarımıza teşekkür ederim.”
Bu açıklamanın alt metnini çok tehlikeli bulduğumu belirtmek istiyorum. Bir takım başkanının taraftarına ‘siz bu takım için ne yaptınız?’ diye sorması, taraftara hakarettir ayrıca takımın yönetiminin diktatörlük gibi yönetildiğini gösterir. Aziz Yıldırım bu üslubu devam ettirirse Şükrü Saraçoğlu’nda futbol adına istenmeyen olayların başlayacağını düşünüyorum. Hatta başladı bile diyebiliriz. Aykut Kocaman’ın istifası ile ilgili Şükrü Saraçoğlu’na asılan bu pankart başka olayların gelişeceğinin habercisi.
İstifa değerlendirmesi
Aykut Kocaman’ın istifasını değerlendirerek yazıyı bitirelim. Aykut Kocaman’ın kariyeri açısından aldığı karar çok doğru ve geç kalınmış bir karardır. Kendini mental olarak çok yorgun hissettiğini defalarca belirten Aykut Kocaman’ın kendini dinlendirmesinin vakti geldi de geçti bile. Zira bu yorgunluk yanlış kararlar almasına, müsabaka içerisinde kendisinin ve takımın istikrarsız görüntü çizmesine sebep oluyor. Eğer takımın kenetlenmesiyle istifa kararından vazgeçer ve görevine dönerse çok büyük bir risk amış olacak. İşlerin tekrar kötü gitmesi durumunda kulübün düşeceği zor durumu tahayyül etmek şimdiden pek mümkün değil, gelişmeleri merakla takip edeceğiz.
Mesut Bakkal’a ithafen
Son olarak Karabükspor’un son haftalardaki çıkışını yakından takip eden bir seyirci olarak Mesut Bakkal’ın katkılarını göz önünde bulundurarak, kendisini can-ı gönülden tebrik ediyorum. Umarım Karabükspor’un başında uzun yıllar kalır ve ülkemizin bu güzide futbol kulübünü Avrupa Kupaları’na da taşıyabilir.
Fenerbahçe taraftar gruplarından açıklamara buradan ulaşabilirsiniz:
GençFB’nin ‘Kör Gözlere’ açıklaması için: http://www.gencfb.org/
1907 Unifeb’in açıklaması için: http://www.1907unifeb.org/haber.php?haberno=1949
KFY’nin açıklaması için: https://www.facebook.com/kill4you/posts/10151584763794622
GrupCK’nın ‘Duymak İsteyenlere’ açıklaması için: http://www.grupck.com/index.php/haberler/3289-duyuru.html
Not: Aziz Yıldırım’ın açıklamaları Fenerbahçe Resmi Sitesi ‘fenerbahce.org’ dan alınmıştır.