Ligimizin âdeti olması üzere teknik adam değişiklikleri bu sezonda tüm hızıyla devam ediyor. Kasımpaşa ile başlayan Kayseri, Elazığ, KDÇ Karabükspor ve son olarak da İBB ile devam eden teknik direktör değişiklikleri furyasını ele alalım.
Kasımpaşa SK:
Lige çok iyi başlayan Kasımpaşa’da teknik direktör değişikliği klasik sebeplerden farklı bir gerekçeyle gerçekleşti. Sezon başlamadan armasını, yönetimini hemen hemen herşeyini değiştiren Kasımpaşa yeni bir marka yaratma amacındaydı ve bu imaja katkıda bulunması adına aslında çok başarılı olan Metin Diyadin’i görevden aldılar. Yerine geçecek olan isim tüm Türk futbolseverleri heyecanlandırsa da Diyadin’e yapılan bu haksızlığı da sindiremedik diyebiliriz. Ada’nın efsane oyuncularından Roy Keane ile anlaşmak üzere olan Kasımpaşa, futbolculuk ve teknik adamlık kariyeri boyunca İngiltere’den dışarı adımını atmamış olan Roy Keane’i İstanbul’a gelmeyi kabul ettiremedi. Piyasada boşta teknik direktör bulunamadığından mıdır, başka sebepten midir bilinmez, Kasımpaşa’da bir anda Kayseri’den istifa eden Şota Arveladza göreve getirildi. Diyadin görevden alındığında Kasımpaşa oynadığı 5 maçın 3ünü kazanmış 2 kez mağlup olmuş ve 9 puanla 2. Sırada bulunuyordu. 6. ve 7. Haftalarda takımın başında geçici olarak Fuat Yıldız vardı, o da 2 maçta 1 galibiyet ve 1 mağlubiyet gördü. 8. Hafta MİY maçıyla beraber 2,5 yıllık anlaşmaya imza atarak göreve gelen Şota Arveladze 4 maçta 2 beraberlik, 1 galibiyet ve 1 mağlubiyet yaşadı. Bu değişiklik baştan sona ilginçliklerle dolu zira takımın oyun anlayışında ya da oyuncu seçimlerinde büyük değişiklikler görülmedi, sadece teknik direktör değişti ve Kasımpaşa bu sene çıktığı süper ligin dişli takımlarından biri olmaya devam ediyor.
Kayserispor SK:
Kayserispor geçen sene Şota Arveladze ile ligin ilginç takımlarında biri olmuş genç kadrosuyla form istikrarını tam olarak yakalayamamış ve ligi orta sıralarda bitirmişti. Bu sene beklentiler daha da yükselmişken 7. hafta bittiğinde Kayseri 2 galibiyet, 1 beraberlik ve 4 mağlubiyetle, 7 puanla 15. sırada bulunuyordu. Şota ile karşılıklı anlaşarak yollarını ayıran Kayseri, 8. haftadaki İBB maçından önce takımın başına 1,5 yıllığına Hırvat Robert Prosinecki’yi getirdi. İlk iki maçını(İBB, Galatasaray) kaybeden Prosinecki daha sonraki iki maçında(KDÇ Karabükspor, SB Elazığspor) farklı galibiyetlere imza attı. Şimdilik Kayserispor’da işler yolunda gözüküyor. Bu oynanan dört maçta Kayserispor oynanan oyun adına çok da iyi bir görüntü çizebilmiş değil fakat kazanılan puanlarla morallerin artmış olması durumu zamanla değiştirebilir. Ayrıca kadro dışı bırakılan Biseswar’ın affedilerek kadroya tekrar dahil edildiğini not düşelim.
SB Elazığspor:
Bülent Uygun Elazığspor’a geçen senenin sonlarına doğru gelmiş ve takım süper lige çıkarken takımın başında bulunmuştu. Sezona başladıktan 7 hafta sonra başarısız sonuçlar sebebiyle görevden ayrıldı. 7 haftalık süreçte sadece 3 beraberlik alabilen Elazığspor’da Bülent Uygun kendisi, yönetimin ısrarlarına rağmen istifa ederek görevi bıraktı. Yerine getirilen isimse Türk Futbolu’nun en renkli siması, tam 26 farklı takım çalıştırmış Yılmaz Vural oldu. Önlerine ligden düşmeme hedefi koyan SB Elazığspor’da Yılmaz Vural, ligde kalabilmek için en az 12 maç kazanmaları gerektiğini ve bunun zor bir hedef olduğunu açıkladıktan sonra 4 haftada 1 galibiyet ve 2 beraberlik alarak umutları tekrar yeşertti. Yılmaz Hoca’nın lige geri dönmesi futbolseverler arasında heyecanla karşılandığını belirtelim. Türk Futbolu’nun kurt hocalarından Yılmaz Vural’ın sözleşmesinin sadece bu sezonluk olduğunu da belirtelim. Yılmaz Vural’ın gelişiyle birlikte daha çok isteyen, sahada daha çok basan, alan daraltan bir takım oluşturmaya çalıştığını net bir şekilde görebiliyoruz. Takımın başına geldiğinde transfer döneminde yanlışlar yapıldığını belirten hocanın devre arası transfer döneminden sonra değerlendirmek daha doğru olur diye düşünüyorum.
KDÇ Karabükspor:
Geçen Sezon Bülent Korkmaz’la ligde kalmayı başaran Karabükspor, bu sezona daha önce Galatasaray’dan ve Eskişehirspor’dan tanıdığımız Michael Skibbe ile başladı. Karabük sezon öncesi hazırlıklarından beri görülen taktiksel ve fiziksel yetersizlikle beraber kötü sonuçlar almaya başladı. 10. haftanın sonunda 2 galibiyet, 3 beraberlik ve 5 mağlubiyetle 16. sırada bulunan Karabükspor’da Skibbe’yle karşılıklı anlaşarak yollar ayrıldı. Hedefini ligde kalabilmek olarak belirleyen takımın bu kadar erken bir değişikliğe gitmesindeki asıl sebep takımın bazı maçlarda aldığı farklı mağlubiyetler ve taraftarın yönetimi yanlış politikalarla suçlaması olarak gösterebiliriz. Geçen sene başarılı olan Bülent Korkmaz’ı takımda tutamamaları ve sezon öncesi yapılan transferlerin yeterli görülmemesi yönetimi kan değişikliğine mecbur bıraktı diyebiliriz. Skibbe ayrıldıktan sonra 2 yerli hoca bu göreve aday gösterildi. İlk önce Metin Diyadin’in göreve getirileceği düşünülürken daha sonra Mesut Bakkal ismi ön plana çıktı ve sezon sonunda kadar takımın başına getirildi. Takımın başına geldikten sonra sezon başında kadro dışı bırakılan oyunculardan Deumi ve Güven affedildi. Mesut Hoca Deumi’ye de görev verdiği ilk maçında İBB’ye karşı 3-1 lik bir galibiyet elde etti ve oynanan futbol umut verdi. Skibbe takımın başındayken oynatmaya çalıştığı defansif futbolun yerine daha cesur ve daha açık bir oyun sergileyen Karabükspor, önemli bir galibiyet alarak 13. sıraya yükseldi. Tek maçla her ne kadar iyi bir değerlendirme yapmak doğru olmasa da oynanan futbol ve takım içinde oluşturulan hava dolayısıyla Karabükspor ligde daha iyi sonuçlar almaya başlayacaktır diye düşünüyorum.
İBB:
Karabükspor maçının ardından istifa eden Carlos Carvalhal’in neden böyle bir karar almış olduğunu anlayabilmiş değilim. 11 haftada 3 galibiyet, 2 beraberlik alan ve geçen seneki çizgisinden çok şaşmayan İBB son haftalarda aldığı üst üste kötü sonuçların ardından görev değişikliği yaşandı. Son yıllarda Türkiye’ye gelen en teknik adamlardan en sevilen teknik adam olduğunu düşündüğüm Carvalhal tasarladığı takımı ve oyunu yansıtamadığından olsa gerek, görevini bıraktı. İstifasından hemen sonra İBB geçen sezonu Karabükspor’un başında tamamlayan Bülent Korkmaz’ı takımın başına getirdi. Bülent Korkmaz için oldukça büyük bir fırsat olduğunu düşündüğüm bu durumda, neler yapabileceğini hep beraber göreceğiz. Zira geçen yıl çalıştırdığı Karabükspor’dan yönetimle düşüncelerinin, hedeflerinin aynı olmadığını ve bu sebeple anlaşamadıklarını iddia etmişti. Üst sıraları hedefleyen bir takımın başına ilk defa getirilen Bülent Korkmaz’ın neler yapabileceğini hep beraber göreceğiz.