Bu yaz transfer piyasası olarak son yıllara oranla çok daha aktif ve heyecanlı geçiyor. Bakalım bu yazın şuana kadar yapılan en iyi 10 transferi kimler;
10-) Miguel Veloso (Genoa’dan-Dinamo Kiev’e)
Euro 2012’de gösterdiği müthiş performansla daha önce yaptığım Euro 2012 Altın 11’inde de yerini alan Miguel Veloso, oynadığı mevkinin hakkını veren bir oyuncu konumunda. Sporting Lizbon’dan 9 milyon euro karşılığında Genoa’ya gittiğinde, Genoa’yı basamak olarak kullanıp büyük takımlardan birine geçebileceğini düşünüyordum fakat o tercihini Dinamo’dan yana kullandı ve 7,5 milyon euro gibi uygun bir bonservis bedeliyle Ukrayna’nın yolunu tuttu. Transferin ardından Türk takımları bu fiyata bu oyuncuyu nasıl kaçırdı sorusunu da kendime sormadan edemedim.
9-) Marvin Martin (Sochaux’dan-Lille’e)
Fransa futbolunun parlak oyuncularından birisi olan Marvin Martin, Sochaux alt yapısında A takıma çıktığı 2007 yılından bu yana Sochaux takımının neredeyse değişmez oyuncularından biri olmayı başarmış. Yılda Ligue 1’de ortalama 30 maça çıkan Marvin, ofansif ortasaha oyuncusu olarak hem gol hemde asist katkısı bakımından muazzam istatistiklere sahip. Geçtiğimiz sezonu 33 maçta 2 gol 9 asistle tamamlayan Martin, bi önceki yıl ise 37 maçta tam 18 asist yaparak kendini büyük ölçüde kanıtladı. Laurant Blanc’ın gelişiyle birlikte Fransa milli takım kadrosununda değişilmezi olan Martin,sadece 9,5 milyon euro gibi bonservisle gelmesine rağmen, Lille’in ofans hattında Hazard’ın yerini doldurabilecek bir oyuncu.
8-) Luuk De Jong (Twente’den-Borussia Mönchengladbach’a)
2009 yılında De Graschap’dan Arnautovic’in yerini doldurmak için alınan De Jong,o yıl Twente’de yaşadığı şampiyonlukla ön plana çıkmaya başladı.Şampiyonluk sezonunda çok katkı veremese de bi sonraki yıl 25 maçta attığı 12 gol ve 12 asistle kendini gösterdi. Stili biraz daha pivot santrafora benzeyen De Jong, yaptığı asist servisleriyle de sadece kendi gol atmayıp, arkadaşlarına da servis yapan bir oyuncu. Geçtiğimiz sezon attığı attığı 25 gol ve 9 asistle gol krallığında 2.sırada yer alan 21 yaşındaki De Jong, 15 Milyon euro karşılığında gittiği Mönchengladbach’da Reus’un ofanstaki görevini yapmaya çalışacakve hem ligde hemde yıllar sonra takımının katıldığı şampiyonlar liginde başarı için ter dökecek.
7-) Marco Verratti(Pescara’dan-Paris Saint Germain’e)
İtalyan futbolunun parlak çocuğu olarak adlandırdığım, tarzı ve mevkisiyle idolü Pirlo’yu andıran fakat aynı zamanda sertliğide olan 19 yaşındaki genç Verratti, bir kaç sene içinde dünyanın en önemli ortasaha oyuncularından biri olarak dünya futboluna damga vurabilecek bir yetenek. Juventus’a co-ownership’le gitmesi beklenirken Ibrahimovic ve Thiago Silva’yla birlikte Paris’in yolunu tutan Verratti, bu yıl Ancelotti’den gerekli şansı bulursa adından çok fazla söz ettirecektir. 11 milyon euro gibi bir ücrete transfer olan Verratti, yakın zamanda bu değerinin de hakkını fazlasıyla verecektir.
6-) Jordi Alba (Valencia’dan-Barcelona’ya)
Barcelona alt yapısının ürünlerinden birisi olan Alba, genç yaşta gittiği Valencia’da gerekli çıkışı yapıp milli takımla oynadığı ilk turnuvada Euro 2012’yi de kaldırmayı başaran 23 yaşındaki Alba, Barca’nın Abidal’in rahatsızlığı nedeniyle boş kalan sol bek mevkine “Dani Alves”lik yapmak için tekrar yuvaya döndü. 14 milyon euro bonservis ücreti karşılığında gelen Alba, bu değeri fazlasıyla karşılayıp “Uzay Takımı” Barca’nın yeni kupalar kazanmasında görev alacaktır.
5-) Shinji Kagawa (Borussia Dortmund’dan-Manchester United’a)
Manchester United tarihinin 3.asya kökenli futbolcusu olacak olan Kagawa, Manchester ortasahasının yıllardır ofansif olarak bir türlü dolduramadığı kısım için müthiş bir takviye. Sözleşmesinin bitmesine 1 yıl kaldığı için 15 milyon euro gibi makul bir fiyata transfer edilen 23 yaşındaki Kagawa, Ferguson’un elinde bir süperstara dönüşmek için hazır durumda. Bitmek bilmeyen enerjisi, golleri, asistleri ve sempatik tavırlarıyla Kagawa bu yıl Manchester’a ve Premier Lig’e damga vurabilir.
4-) Marco Reus (Borussia Mönchengladbach’dan- Borussia Dortmund’a)
Dortmund alt yapısında yetişmiş ve hemen hemen bütün yaş takımlarında sırasıyla oynamış olan Reus, daha sonra Rot Weiss Ahlen’de 3 yıl kaldıktan sonra 1 milyon euro’ya Borussia Mönchengladbach’a gelmişti. İlk yılında bundesliga’da çıktığı 33 maçta 8 gol atıp 4 asist yapan Reus, o dönem düşmemeye oynamaya takımını ayakta tutan isimlerin başındaydı. Ertesi sezonda 32 maçta 10 gol 9 asist yapan Reus tam bir skor canavarı haline geldi. Geçtiğimiz sezon ise Mönchengladbach efsanesini dirilten takımın en önemli silahı olan Reus 31 maçta attığı 18 gol ve yaptığı 12 asistle takımını Şampiyonlar Ligi elemesine taşıdı ve ardından 17 milyon euroluk bir finansal katkıda yaparak yuvası dortmund’a geri döndü. Gelecek yıl Kagawa’dan doğan boşluğu rahatlıkla kapatacak gibi görünen Reus, bir kaç yıl içinde kalbur üstü takımlardan birine gidebilir.
3-) Zlatan Ibrahimovic (Milan’dan-Paris Saint Germain’e)
Bu sezona kadar son 8 yılında gittiği her takımla düzenli olarak şampiyonluk yaşayan ve artık lakabı Şampiyon olan Ibrahimovic, bugüne kadar oynadığı 5 farklı takımla ve 3 farklı ligde şampiyonluk yaşadı. Bugüne kadar ödenen transfer ücretleriyle dünya futbol tarihinde 162 milyon euroyla en çok bonservis ödenen oyuncu olmayı başaran Ibrahimovic,20 milyon euro karşılığında artık Paris Saint Germain için ter dökecek. Yılda 14 milyon euro net maaş kazanacak ve parisde yaşayacak olan Ibra, gelecek yıl şampiyonluk yaşaması halinde listesine Fransa Ligue 1 şampiyonluğunuda ekleyecek. Ibra, Fransa Ligindeki fizik mücadeleyi de yerle bir edecek gibi görünüyor. Gol krallığı içinde en büyük aday konumundaki Ibra, klasını ve gollerini artık Paris Saint Germain taraftarına seyrettirecek.
2-) Thiago Silva (Milan’dan-Paris Saint Germain’e)
İlk olarak 2004 ara transferinde Mourinho’nun keşfi olarak Porto’ya transfer olan ve o sezon Porto ile Şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşayan Thiago Silva, Dinamo Moskova ve Fluminense dönemlerinin ardından 2009 ara transferinde 10 milyon euro’ya Milan’a transfer oldu. Yaşlı Milan savunmasını gençleştirmek amaçlı alınan Thiago Silva, oynadığı 3,5 yıllık süreçte Seria A şampiyonluğu yaşarken, dünyanın en iyi defans oyuncularından biri olarak da kabul ediliyor. Tarz olarak Puyol’u andıran Silva, teknik kapasitesi,fizik gücü ve hızıyla da inanılmaz etkili maçlar çıkartıyor. Gelecek yıl Paris Saint Germain’le Ligue 1 de ve Şampiyonlar liginde başarı kovalayacak olan Silva, 2014 dünya kupasında da Brezilya milli takımının emniyet sibobu olacak.
1-) Eden Hazard (Lille’den-Chelsea’ye)
Lille alt yapısına çok genç yaşta gelen Hazard daha 16 yaşındayken Lille A takımıyla maçlara çıkmaya başladı. İlk oynamaya başladığı andan itibaren izleyenleri ve futbol otoritelerini etkilemeyi başaran Hazard, 17 yaşında Ligue 1’de 30 maçta 4 gole, 18 yaşında 37 maçta 5 gol ve 10 asiste, 19 yaşındayken 38 maçta 7 gol ve 11 asiste imza attı. Geçtiğimiz sezon ise fırtına gibi esen Hazard, tüm maçlarda oynadı ve 20 gol atıp 22 asiste imza atarak bireysel açıdan nirvanayı yaşadı. Yıllardır gelen teklifleri elinin tersiyle iten Lille, bu sezon artık dayanamadı ve Manchester City’le Chelsea’nin 40 ar milyon euro luk tekliflerini kabul ederek topu Hazard’a attı. Hazard uzun bir düşünme süresinin ardından Twitter hesabında Son Şampiyonlar Ligi şampiyonunda oynayacağım açıklamasını yaptı. Hızı, çevikliği, bitiriciliği,pasları ve oyun stiliyle Chelsea’de ve Premier Lig’de inanılmaz işler yapabilecek bir oyuncu olan Hazard 2014 Dünya Kupası içinde Belçika’nın şuan ki Lukaku’lu,Mertens’li,Witsel’li,Defour’lu,Kompany’li jenerasyonununda lideri konumunda. Artık herkes büyük bir heyecanla Premier Lig’in başlamasını ve onu izlemeyi bekliyor.