Kerem Tunçeri- Vlado İlievski- Doğuş Balbay
Sasha Vujacic- Sinan Güler
Terrence Kinsey- Cenk Akyol
Ersan İlyasova- Dusko Savanovic- Kerem Gönlüm
Stanko Barac- Esteba Batista- Ermal Kurtoğlu
Türk basketbolunun lokomotif takımlarından biri olan Anadolu Efes (Pilsen) bu sezon TBL`nin ve hatta Avrupa`nın en dikkat çekici transferlerine imza attı ve yüksek miktarda paralar harcadı. Son 5 sezondur ligde tek şampiyonluğu bulunan ve geçen sezon finale dahi kalamayan Anadolu Efes bu sene işleri en baştan sıkı tutmak istiyor. Geçen sezonki kadrosundan sadece Kerem Tunçeri, Kerem Gönlüm, Sinancan Güler ve Cenk Akyol`u tutan Anadolu Efes kadrosuna ise Ersan İlyasova(lokavt süresince),Dusko Savanovic, Esteba Batista, Stanko Barac, Ermal Kurtoğlu, Vlado Ilievski, Sasha Vujavic, Doğus Balbay ve Terrence Kinsey`i kattı. Kağıt üstünde bakıldığında gayet dengeli ve derin bir kadroya sahip olan Anadolu Efes`in başarılı olup olamayacağı ise takim olabilmelerine bağlı. Basketbol gibi bir sporda şaşalı isimler her zaman başarı demek olmuyor ve bu yüzden Ufuk Sarıca`ya bu konuda cok iş düşüyor. Her ne kadar antrenörlükte yeni bir isim olsa da Türk Basketbol`unun en önemli isimlerinden biri olan Çetin Doğan`ın da yardımıyla Ufuk Sarica Anadolu Efes`i yeniden TBL`de şampiyon yapmak ve Avrupa`da senelerdir süren Final 4`a kalamama şanssızlığını kırmak isteyecektir. Üstelik bu sene Final 4 Istanbul`da duzenlenecek. Elbette böyle iddaalı bir kadro kurmanın da Efes’e yüksek bir bedeli oldu. Dusko Savanovic`in bonservisine 1.5 milyon euro veren, Marceolo Huertas`in bonservisi için 2.5 milyon euro teklif eden Anadolu Efes`in Ersan Ilyasova`ya senelik 2.7 milyon euro vereceği konuşuluyor. Bu kadar büyük rakamların dönmesi şüphesiz ki oyuncular ve Ufuk Sarica üstünde büyük bir baskı yaratacaktır. Bu aşamada Anadolu Efes`in maalesef her müessese kulübünde olduğu gibi yerleşik bir taraftar potansiyelinin olmaması belki ilk defa işine yarayabilir. Bu sene Anadolu Efes için esas olan oyuncuların ve Ufuk Sarica`nın üstünde o baskıyı hissetmemelerini sağlamak olmalıdır. Ayrıca her ne kadar derin bir kadroları olsa da topun el yaktığı anlarda kimin eline bakacakları bir muamma olarak kalacaktir. İlievski bu tür topları kariyeri boyunca hiç kullanmadı, Sasha Vujacic daha çok düzen içinde oynayan ve oyun yapısı itibariyle yaratıcılıktan yoksun(perdeden cıkıp şut atmak ya da potaya yüklenmek dışında) bir oyuncudur. Terrance Kinsey çok önemli bir savunmacıdır ama şutu ve hücumu pek de güvenilir değildir. Avrupa basketbolunda uzun oyunculara maç sonlarında pek güvenilmez. Yani sonuç olarak son birkaç senedir olduğu gibi Anadolu Efes yine Kerem Tunçeri`nin eline bakmak zorunda kalabilir ve bu da savunmaların maç sonunda Kerem`e yoğunlaşmasına ve Kerem`in oyundan iyice düşmesine sebep oluyor. Burada önemli olan nokta Ufuk Sarıca`nın bir şekilde Ersan İlyasova ve Dusko Savanovic’i takımın yıldız oyuncuları konumuna getirmesi ve Kerem`i 2.planda tutması gerekmektedir. Böylece hem Ersan`ın hem de Savanovic’in 3 numarada oynarkenki fiziki ve 4 numara oynarkenki dış şut ve çabukluk özelliklerinden maksimum derecede yararlanılmış olacak hem de Kerem Tunçeri`nin üstündeki baskı azalmış olacaktı.
Bir başka önemli nokta ise Anadolu Efes`in 1 numarada yaşayabileceği sorunlardır. Bu kadar çok skor opsiyonu olan bir takıma, takımı oynatan bir guard gerektiğini düşünen yönetim, öncelikle Marcelo Huertas ismi üstüne yoğunlaştı. Avrupa`nın önemli guardları arasında yer alan ve önceliği takım arkadaşlarına pozisyon hazırlamak olan Huertas, Anadolu Efes için müthiş bir transfer olabilirdi. Ancak oyuncunun Barcelona`yı tercih etmesiyle alternatiflerine yönelen Efes’in önce Patrick Mills ile anlaştığı duyuruldu ki kötu bir tercih olurdu özellikle bir önceki opsiyonun Marcelo Huertas olduğu düşünüldüğünde. Patrick Mills takımdan ziyade kendini düşünen, pas üstünden asist degil de penetre üstünden asist üretmeye calışan bir oyuncuydu ve Efes`in aradığı oyuncu profiline uymuyordu. Bu yanlıştan çabuk dönen Efes yönetimi yıllarca birçok Eurolig takımında oynamış, Eurobasket 2011’de Makedonya’yla muazzam bir performans göstererek yarı final oynayan, istikrarlı ve tecrübeli Ilievski`yi kadrosuna kattı. Bu transferin eleştirilebilecek yönü ise İlievski’nin Kerem`in önünde oynayabilecek bir oyuncu değil de rotasyonda süreyi paylaşabilecek bir oyuncu olmasi. Her ne kadar Patrick Mills`den daha iyi bir tercih olsa da Huertas-İlievski arasında aynı mentalitede başka bir oyuncu da tercih edilebilirdi sanki. Ayrıca bir diğer değinilmesi gereken nokta ise Kerem Gönlüm, Ermal Kurtoğlu,Dusko Savanovic, Ersan İlyasova,Stanko Barac ve Batiste uzun rotasyonuyla Anadolu Efes`in ne kadar yıldırıcı ve sert bir pota altına sahip olduğu gerçeğidir. Kerem ve Ersan gibi yürekten oynayan 2 yıldız oyuncu, Savanovic gibi dış şutlarda muazzam bitirici bir 4numara, Ermal gibi sırtı dönük oyunları çok iyi oynayabilen bir 5 numara, Barac gibi içerden çok iyi bir bitiriciye sahip olan Anadolu Efes`in elindeki kadro derinliği ve çeşitliliği Avrupa`nın birçok takımında bulunmamaktadır. Bu yüzden Anadolu Efes`in bu avantajından çok iyi yararlanması ve en azından Final 4 biletini kapması gerekmektedir.