Nba’de playoff’lar bitmesine rağmen heyecan hala bitmiş değil. 2011 draftına sayılı günler kaldı. Ancak Nba’ 2011-2012 sezonunun oynanabilmesinin önünde şu anda büyük bir engel var. Nba yönetimi, oyuncu birliği ve takım sahipleri arasındaki anlaşmanın bu sene sona erecek olmasından dolayı, bu üç grubun yeniden biraraya gelip bir anlaşma imzalaması gerekiyor. Ancak takım sahiplerinin yüksek maaştan şikayetçi olması, Nba yönetiminin salary cap’i (senelik bir takımın oyunculara ödeyebileceği maksimum maaş miktari-Bu rakamın üstündeki her dolar için takım sahipleri Nba yönetimine lüks vergisi ödemek zorunda) düşürmek istemesi ve oyuncu birliğinin şu anda sahip olduğu yüksek maaş değerlerinden ve Nba drafta katılma yaşının 20’ye yükseltilmesine karşı çıkmasından dolayı anlaşma çıkmaza girmiş durumda ve 2011-2012 sezonunun oynanabilirliği tehlike altında. Oyuncular birliği anlaşma sağlamaması halinde önümüzdeki sezonda lokavta gidebileceklerini açıkladı(En son örneği 1999-2000 sezonunda yaşanmıştı ve sezon ortasında varılan anlaşma neticesinde normal sezon 50 maç üstünden oynanmıştı). Lokavt olasılığı her ne kadar Nba severleri üzse de Avrupa’daki birçok kulübün iştahını kabarttı. Her ne kadar FIBA ve Nba yönetimi konunun detayları üstünde herhangi bir açıklama yapmamış olsa da bazı oyuncular lokavt olması halinde Avrupa’da oynamak istediklerini dile getirdi. Teknik detaylara(kontratların nasıl yapılabileceği, lokavt sona ererse oyuncuların geri dönüp dönmeyeceği) girmekten kaçınarak biraz hayal gücü, biraz oyuncu açıklamaları ve duyumlar biraz da takımların ihtiyaçlarına dayanarak lokavt olması halinde Avrupa’da oynayabilecek bazı oyuncuların hangi Avrupa takımında ve neden oynayabileceğini anlatmaya çalışacağım.
Hidayet Türkoğlu-Mehmet Okur: Nba’de ülkemizi başarıyla temsil eden 2 oyuncu da lokavt olması halinde Avrupa’yı düşünebileceklerini ima ettiler(Hidayet sadece Türkiye’de oynarım dedi). Her iki oyuncunun da Avrupa pazarında değerleri çok yüksek ve dönmek istediklerinde bir çok takım peşlerinde olacaktır. Ancak her iki oyuncunun da Fenerbahçe taraftarı olması(Mehmet Okur bir röportajında basketbolu Fenerbahçe Ülker’de bırakmak istediğini söylemişti) ve Fenerbahçe Ülker’in yavaş yavaş Avrupa basketbolu içinde önemli bir ekol haline gelmesi Fenerbahçe Ülker’i diğer takımların önünde bir noktaya koyuyor. Hidayet’in gerektiğinde 4 numarada da kullanabilmesi ve Fenerbahçe Ülker’in Mehmet gibi hareketli ve içeriden skor opsiyonu olabilecek bir oyuncuya gereksinim duyması bu tür bir anlaşmanın olabilirliğini daha da arttırıyor. Her ne kadar Efes Pilsen de eski oyuncularını istese de ben bir lokavt olması halinde Fenerbahçe Ülker’i tercih edeceklerini düşünüyorum.
Ersan İlyasova: Bazı kaynaklarda Ersan’ın lokavt olmasa dahi Avrupa’ya döneceği konuşuluyor. Şutu olan, fundamentali çok gelişmiş, savunması iyi ve 3-4 numaralarda rahatlıkla oynayabilecek olan Ersan’ın da hem ulusal hem de kıta çapında birçok talibi olacaktır. Ersan’ın Milwaukee’ye gitmeden önceki takım Regal Barcelona bunlardan en öncelikli olanıdır. Daha önce 2 sezon Barcelona forması giyen ve çok başarılı bir performans ortaya koyan Ersan’ı bu sene basketbolda yaşadığı hayal kırıklığını unutmak ve yeniden Avrupa şampiyonu olmak isteyen Regal Barcelona kaçırmak istemeyecektir. Ayrıca geçen sene ilk turu bile geçemeyerek büyük hayal kırıklığı yaratan Cska Moskova’nın da Ersan için nabız yokladığı dedikodular arasında. Son olarak ise Ünal Aysal’ın başkanlığa gelmesiye basketbolda atılım yapma kararı veren Galatasaray’ın da adı Ersan için geçiyor. Ünal Aysal bir röportajında Ersan’la ilgilendiklerini belirtmişti. Her ne kadar bu seviyeye yeni yükselmiş bir takım için biraz zorlu bir hedef olsa da bu sene muhtemelen Eurolig’e katılacak olan(şu an ön-eleme oynayacak gibi gözüküyor ancak Galatasaray’ın wild-card’la Eurolige davet edileceği iddiaları da var) bir takım için çok çok yerinde bir transfer olur.
Semih Erden: Her ne kadar Semih dönmek istemediğini belirtse de Nba’de tüm sezon lokavt olması halinde muhtemel adresi eski takımı Fenerbahçe Ülker olacaktır.
Ömer Aşık: Chicago Bulls’da bu sene rotasyona girmeyi başaran Ömer Aşık da dönmeyi düşünmeyenler arasında. Ancak dönmek isterse Galatasaray ve Efes Pilsen kendisinin en istekli alıcıları olacaktır. Ayrıca Ömer Aşık gibi hem blok tehdidi olan, hem birebirde hem de alan savunmasında çok iyi görev yapan bir oyuncuyu Avrupa’nın birçok elit takımı isteyecektir.
Pau Gasol-Marc Gasol: Barcelona alt yapısından çıkan ve Katalan olan Gasol kardeşlerin de Regal Barcelona’dan başka bir takımda oynaması pek ihtimal dahilinde değildir. Katalan Bölgesinde adeta birer milli kahraman olan 2 kardeş de Avrupa’ya dönmeleri halinde Barcelona’yı tercih edeceklerdir.
Jose Calderon: İspanyol oyuncu Nba’e gitmeden önce İspanya’da Tau Ceremica(şu anki adıyla Caja Laboral) forması giyiyordu. Avrupa’ya dönmek istemesi halinde Prigionni’den boşalan pozisyonu doldurmak isteyen Real Madrid, eski takımı Caja Laboral ve Teodosic’i Barcelona’ya gönderen Olimpiakos en istekli takımlar olacaktır. Ayrıca Jr. Holden’ın emekli olmasından dolayı Cska Moskova’da kendisiyle ilgilenebilir.
Manu Ginobili: Basketbola Arjantin’de başladıktan sonra İtalya’ya gelen Ginobili ilerleyen yaşına rağmen birçok takımın gözdesi olacaktır. Eski takımı Kinder Bologna’nın(şu anki Virtus Bologna) eski gücünden uzak olması sebebiyle oraya transferi pek mümkün gözükmemektedir. Ancak Siena, yeniden yapılanan Real Madrid, Olimpiakos ve Cska Moskova gibi takımlar kendisine büyük bir bütçe ayırmakta herhangi bir mahsur görmeyecektir.
Dirk Nowitzki: Alman mühendislik harikası Nowitzki Avrupa’ya dönmeye karar verse heralde bütün takımlar sıraya girerdi. Alman 2.liginden direk Nba’e giden bir oyuncunun geri dönmesi halinde hangi takımı kestireceği her ne kadar zor olsa da bütçe itibariyle en iyi takımlardan olan Cska Moskova ve Olimpiakos, koç Obradovic farkıyla Panathinaikos önemli adaylardan olurdu. Ama bakarsınız yolu belki de İstanbul’a düşer.
Tony Parker: Basketbola Fransa’nın Paris BR takımında başlayan Tony Parker’a belki de en çok ihtiyacı olan takım Real Madrid’dir aslında. Real Madrid’in yanında Teodosic’in gitmesiyle oluşan boşluğu doldurmak isteyen Olimpiakos ve açık ve hızlı bir basketbol oynamaya çalışan Maccabi en büyük favorilerden biri olurdu.
Peja Stojakovic: Nba için yaşı dolayısıyla fazlasıyla yavaş olan Stojakovic’in keskin şutörlüğü Avrupa basketbolu için hala altın değerinde olurdu. Basketbola Kızılyıldız alt yapısında başlayan oyuncu Avrupa’ya dönmek isterse Maccabi-Siena-Panathinaikos ve Real Madrid öncelikli alıcılar arasında olurdu.
Darius Songalia: Philadelphia’lı oyuncunun en muhtemel adresi basketbola başladığı takım olan Zalgiris Kaunas olacaktır.
Nenad Krstic: Sırp Milli takımı forması da giyen Krstic’in Cska Moskova ile anlaştığı söylenmektedir.
Andrei Krilenko: Ak-47 Avrupa’ya dönmek isterse eski takımı Cska Moskova’dan daha istekli ve onun kadar para ödeyebilecek herhangi bir takım bulunamazdı heralde. Ayrıca bazı kaynaklara göre Fenerbahçe Ülker’de kendisiyle ilgileniyormuş. Her ne kadar çok zor olsa da neden olmasın.
Luis Scola: Avrupa’da oynamış birçok Arjantinli gibi çok iz bırakmış bir oyuncudur Luis Scola. Saski Baskonia(Tau Ceremica-Caja Laboral) ile İspanya liginin tozunu atan 3 kere ligin en değerli oyuncusu seçilen ve her türlü ofansif opsiyona sahip olan bir oyuncu için bütün takımların sıraya girmesi pek de şaşılacak birşey olmazdı. Bunların en önünde ise eski takımı Caja Laboral’le birlikte Big baby Schortsanitis’in yanına skorer bir 4 numara daha arayan Maccabi olurdu.
Tiago Splitter: Luis Scola gibi Tiago Splitter’da Caja Laboral sayesinde Avrupa’ya açılan Güney Amerikalı bir yetenek. Her ne kadar ilk yıllarında Luis Scola’nın gölgesinde kalsa da yıllar geçtikçe ofansif yeteneklerini bütün Avrupa’ya kanıtlayan bir oyuncu olan Splitter içeride ofans tehdidi olacak bir oyuncu arayan Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker için müthiş bir transfer olurdu. Kıta çapında ise Real Madrid, Caja Laboral ve Maccabi Tiago’nun en büyük takipçileri olurdu.
David Andersen: Avrupa’da birçok ülkede ulusal şampiyonluklar yaşamış(Kinder Bologna, Siena, Cska Moskova, Regal Barcelona) 3 kez Eurolig kupasını kaldırmış olan bir oyuncunun en büyük talipleri elbetteki eski takımları olan Siena, Cska Moskova ve Regal Barcelona olurdu.
Nikola Pekovic: İkili ve sırtı dönük oyunları Avrupa’da en iyi oynayan oyunculardan biri olan Pekovic’in dönmesi halinde taliplileri çok fazla olacaktır. Eski takımı Panathinaikos bunların en başındakilerden biri. Ayrıca Galatasaray’ın da kendisiyle ilgilendiği konuşulmakta.
Linas Kleiza: Toronto’ya gelmeden önce bir sene Olimpiakos’ta oynayan Litvanyalı power-forvetin dönmesi halinde eski takımı en istekli alıcılardan biri olacaktır. Ayrıca birçok oyuncu da olduğu gibi Cska Moskova’nın da kendisiyle ilgilendiği rapor edilmektedir.