Çim kortun en büyük sahnesi, en eski tenis turnuvası, gelenek denince akla ilk gelen yer, yılın üçüncü Grand Slami : The Championship Wimbledon

Bir Wimbledon daha geride kaldı, birçok hikaye ve unutulmaz anlar bıraktı arkasında. Yine  hafızalarımıza yazılacak bir tenis şöleni oldu.

Bu iki haftalık serüvenden satır başları karşınızda…

21’E 1 KALA

14 temmuz 2019, Pazar… Bugün kesinlikle tarihin tozlu sayfalarının bir yerlerinde yer bulacak kendine. Londra, Wimbledon Merkez Kort spor hafızalarımızın unutulmaması gerekenler kısmına yazılacak bir finale ev sahipliği yaptı. Novak Djokovic ve Roger Federer, tenis tarihinin en büyüklerinden ikisi. 2019 Wimbledon Tek Erkekler finali için 48. kez karşı karşıya geldiler. Üçü tie-break’e giden beş setlik maç sonunda dünya 1  numarası Sırp raket Novak Djokovic 16. Grand Slam, 5. Wimbledon şampiyonluğuna ulaşırken; Roger Federer, İsviçreli efsane 21. Grand Slam, 9. Wimbledon şampiyonluğunun hemen yanından döndü.48. randevuda 26. Galibiyetini aldı Djokovic. Ama ne galibiyet. 5 saatlik bir tenis ziyafeti demek daha doğru olur sanırım. Her iki tenisçi de yapabilecekleri her şeyi yaptı maç boyunca. Mükemmel ralliler, akıllı oynanan puanlar ile dolu bir maç oldu.

Djokovic’in, maç sayıları çevirip üzerine bir de Federer’in servisini kırması maçın en dikkat çekici anlarından biriydi. Öte yandan bu final bir kez daha gösterdi ki Novak mental olarak çok güçlü ve onu yıkmak neredeyse imkansız. İplerin rakibinin elinde olduğu anlarda ayakta kalmayı çok iyi başarıyor. 38 yaşındaki İsviçreli efsane Federer, maç sonu kort röportajında da dediği gibi daha fazla verebileceği bir şey yoktu. Muhteşem ötesi bir tenis oynadı. 25 ace, 94 winner, 51 net puanı ve toplamda 218 puan ile oynadı Federer, Djokovic’in kazandığı toplam puandan 14 puan fazla kazandı yani. 38 yaşındaki bir adamın böylesi bir tenis oynaması rakibi başta olmak üzere herkesi büyüledi demek yanlış olmaz. Ayrıca eklemek gerekiyor ki Federer kendi evinde gibi oynadı. İsviçre’de oynansa da tribünler ancak bu kadar Federer’i destekleyebilirdi. Maç sonu kort röportajlarına değinmeden geçmek olmaz. Karşılıklı büyük bir saygı vardı her iki tarafın söylemlerinde de ve hayranlık tabii. Sonuç olarak akıllarda kalacak bir final oldu, her ne kadar benim gibi Federer hayranları için buruk bitmiş olsa da. 2008 Nadal-Federer finaline de göz kırptı. Onun önüne geçer mi bilinmez ama 2008’de olduğu gibi izlemesi çok keyifli bir finaldi.

NEXT GENERATION HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI  

İlk tur maçlarının sonunda erkekler ana tabloda durum beklenenden çok farklıydı. ATP’nin genç yıldızları bir başka deyiş ile ATP Next Generation’ın yıldızları kendilerini Wimbledon 2019’a veda ederken buldular. Sezonun formda isimlerinden, 2018 Next Generation şampiyonu, Yunan raket Stefanos Tsitsipas, İtalyan Fabbiano’ya 3-2 ile mağlup oldu. Şu anda dünya 6 numarası olan raket, tenis otoriterleri tarafından yeni neslin en yetenekli oyuncularından biri olarak görülüyor. Bir diğer sürpriz ise Alman raket Alexander (Sascha) Zverev’den geldi. O da tıpkı Stefanos gibi yeni neslin parlayan yıldızlarından ve dünya 5 numarası. 2018 ATP Finalleri şampiyonu Çek Vesely’e 3-1 ile kaybetti. O da hayal kırıklığı yaratanlar listesinde başı çekenlerden. İlk günün son sürprizi de 4 numara Avusturyalı Dominic Thiem’den geldi. Son iki senenin Roland-Garros finalisti 2019 Wimbledon’a erken veda edenlerden oldu.

3’TE 0

Tek kadınlar finali Romanyalı Simona Halep ile Amerikalı efsane Serena Williams arasında oynandı. Halep 2-0 ile ilk Wimbledon şampiyonluğuna ulaştı. İyi bir toprak kort oyuncusu olan Halep, ilk kez çimde kendini rahat hissettiğini söyledi. Birbirine zıt zeminler olan toprak ve çimin her ikisinde de grand slam şampiyonluğuna ulaşmış oldu böylece.

Serena ise doğum arasından döndükten sonra üçüncü grand slam finalinde üçüncü kez mağlup oldu. 2018 Wimbledon’da Angelique Kerber’e kaybeden Serena bu kez de 56 dakika gibi kısa bir sürede Halep’e geçildi. Kadınlar finalinin erkekler finalinin ilk setinden daha kısa sürmesi dikkat çeken noktalardan biri oldu. Kadın tenisinin 2 set üzerinden oynanması kuralının değişebilmesi ile ilgili tartışmalar bir kez daha gündeme geldi bu final ile birlikte. 3 set üzerinden oynandığı takdirde çok daha keyifli maçlar izleyeceğimiz kesin.

COCO GAUFF:HENÜZ 15 YAŞINDA

Wimbledon’ın en çok ses getiren olaylarından biri 15 yaşındaki Amerikalı tenisçi Coco Gauff’un ilk turda Venus Williams’ı 2-0 yenip, dördüncü tura kadar ilerledi. Dördüncü turda Halep’e yenilerek Wimbledon 2019 macerasını noktalamış oldu. İlk turda mağlup ettiği Venus Williams, Coco’nun idolü ancak Venus 2008 dışında hiçbir Wimbledon şampiyonluğunu görmemiş. Coco’nun Venüs Williams’ı yenip emin adımlar ile dördüncü tura kadar gelmesinin ardından, sosyal medyadan Coco’ya destek mesajları yağdı demek yanlış olmaz. İçlerinde Beyonce’nin de bulunduğu birçok ünlü isim de Coco’ya destek verenler arasındaydı. 1.76’lık boyu ve güçlü fiziği ile Serena Williams’a benzetilen Coco Gauff ,Williams kardeşler sonrası Amerika’nın yeni yıldızı olmaya aday. 2019 Wimbledon’da Londra’da,  bir süre  yeni bir yıldızın doğuşunu izledik desek yanlış olmaz. Coco Gauff o kadar büyük bir merak uyandırdı ki, onun maçına olan yoğun istek üzerine maçı merkez korta alındı. Onun bu çıkışı, Serena’nın 17 yaşında, 1999 Amerika Açık’ı kazanışını hatırlattı pek çok tenis severe. Bundan sonraki kariyeri Coco’ya ne getirir bilenmez ama 2019 Wimbledon’da tarih yazdığı kesin.

EFSANE İKİLİ

Wimbledon 2019 en unutulmaz olaylarında birisi hiç şüphesiz ki Andy Murray ile Serena Williams’ın karışık çiftlerde birlikte mücadele etmesiydi. Üçüncü tura kadar gelmeyi başardılar. İkisini aynı kortta, bir arada mücadele ederken görmek çok keyifliydi. Bizler izlerken, onlar oynarken büyük keyif aldılar. Murray elendikten sonraki basın toplantısında “Çok eğlenceliydi.” ifadelerini kullandı. Serena’nın sabah tek kadınlar maçına çıkıp, o maçtaki hırsının aynısını akşam karışık çiftler maçında göstermesi onun nasıl bir sporcu olduğunu  bir kez daha gösterdi. Onlar sahaya çıkarken, merkez kort hınca hınç doluydu ve hatta pek çok kişi bilet bulamamaktan yakınıyordu. Üçüncü turda elenmiş olsalar da hafızalarda yer ettiler kendilerine. Murray’e  bir parantez açmak gerekirse, çiftlerde gösterdiği performans ne durumda olduğu hakkında kesin bilgi vermiyor olsa da, toparlanmış bir görüntü çizdi. Kendisi de yaptığı açıklamalarda iyi hissettiğini ve bıraktığı seviyeye geri döneceğine inandığını belirtti. Onu tekrar teklerde yarışırken görmeyi isteriz.

Aramıza tekrar hoş geldin Andy!

 

Resimler

tribwpix.files.wordpress.com

www.radiotimes.com

www.nytimes.com

www.tennisworldusa.org

www.foxsportsasia.com

metro.co.uk

 

Leave a Reply