Siraküza Krallığı’nda hükümdarın yakın dostu Demokles, sarayda sefa içinde bir hayat sürmektedir. Etraftan izole, bolluk içinde zaman öldüren Demokles, rahat batmış olacak ki kral Dionysios ile olan sohbetlerinde sürekli alaycı tavrıyla kral olmanın ne kadar rahat olduğundan bahseder. Kralın aklına ders vermek için vahşi ve ürkütücü de olsa epey tesirli bir fikir gelir. Demokles’e: “O halde böyle bir mutluluğu senin de tatmanı istiyorum dostum, akşamki büyük ziyafette benim kıyafetlerimi giy, tacımı tak ve masaya gel” der. Akşam hevesle dostuyla yemek yemek adına hazırlanıp masaya oturan Demokles, pek zaman geçmeden tepesinde bir at kılına tutturulmuş, sallanan kılıcı görür. Kafasında tacı, üstünde kralın giyisileri ve önünde mükellef bir sofra olan Demokles, kralın ona ölümle burun buruna yaşadığını anlatmak istediğini anlar ve kendi hayatının özlemiyle korku içinde hayatının en kötü akşam yemeğini yer, ardından dostuna ve masadakilere veda edip ayrılır.
Endüstriyel futbol düzeni ekonomik hemen her yapı gibi kapital düzenle epey entegre halde sporun birçok alanına sirayet etti. Dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde ikisini futbol sektörünün oluşturması hemen her lige etki eden bir gerçeği de beraberinde getirmiş durumda, o da antrenör kıyımı. Geniş kadrolar, egosu yüksek yıldız oyuncular ve takım bütçeleri, kulüplerin başkan ve sahiplerini çok daha basit bir fikre iter. Olumsuz en ufak bir gidişatta hem takımın başındaki hoca hem de kadro bilir ki değişim yakındır. Bu düzen o kadar radikal bir hal aldı ki yıllık ölçekte epey başarılı serüvenler geçirmiş teknik adamlar son birkaç aylarına bakılarak işsiz kalır hale geldi. İşte en ünlü örnekleriyle, başarısız şekilde sezonu açmış Demokles’lerin kafasında sallanan, Dionysios’un şimdilik müzeye kaldırdığı kılıçlar:
Thomas Tuchel
Son deneyimlerinde PSG, Chelsea ve Bayern Munich gibi dünya devlerinde şans bulan ve hatta İngiltere günlerine bir de Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ekleyen Alman teknik adam son deneyiminde Bayern’deki koltuğunu Burnley’de küme düşme deneyimi yaşamış ancak sahada gösterdikleriyle yönetimin dikkatini çekmiş Vincent Kompany’ye kaptırdı. Şu an için Kompany, sezona Bayern kimliğinin önemli parçalarından olan acımasız ve bol gollü galibiyetlerle başlayarak kendine bir kredi oluşturmuş durumda. Tuchel’se koltuğu devraldığı Nagelsmann ile aynı kaderi paylaşarak futbol tabiriyle başta takımın papazları olmak üzere soyunma odasını kaybetti ve 2023/24 sezonunda kulübün serisini bozup şampiyonluğu Leverkusen’in yıldız hocası Xabi Alonso’ya kaptırdı ve açıkta kaldı. Tuchel, son yıllarındaki inişli çıkışlı grafiklerine karşın Bayern’in dişli rakiplerinden Dortmund içinse ciddi bir aday gözüküyor. Nuri Şahin’in başında olduğu Dortmund, sezona epey sönük bir giriş yaptı ve taraftarlar mutsuz durumda.
Graham Potter
Yeni sahipleri Todd Boehly ile hem futbolcular hem de teknik direktörler için bir öğütücüye dönüşen Chelsea’nin kurbanlarından biri de Potter oldu. Mavilerde başarısız bir dönem geçirerek oyun algısını sahaya yansıtmakta epey zorlanan Potter, Brighton günlerinin uzağında kaldı. Bunda tabii ki Chelsea’nin yönetim problemlerinin de payı büyük ancak Potter’ın soru işareti yaratmasının bir diğer sebebi de aslında Brighton günleri. Chelsea’nin aksine kulüp ölçeğinde son derece başarılı bir yönetime sahip olan Brighton, Potter sonrası hem De Zerbi hem de Hürzeler ile başarılı bir grafik sergiledi ve Potter’ın başarısını gölgeledi. Şüphe uyandıran profiline karşın Potter, sahip olduğu pozitif futbol algısı ile özellikle baş altı İngiliz takımları için boşta kalan hocalar arasında belki de pol pozisyonunda.
Xavi
Futbolculuğunu sonlandırdığı Katar’da Barcelona günleri için adeta staj yapan Xavi, İspanyol devindeki ilk sezonunda da ligde şampiyonluk aldı. Ancak Barcelona gibi kulüplerde ne kazandığınızın yanında nasıl kazandığınız da bir o kadar önemlidir. Futbolculuk günlerinin ve Katar sinyallerinin aksine savunma algısını önceleyen Xavi Barcelona’sı geçtiğimiz sezon ise yeni elmaslardan Lamine Yamal’ı rafa koymak dışında taraftarlarına tatmin edici bir şey sunamadı ve kaotik bir yaz başlangıcı ile Xavi görevini Hansi Flick’e teslim etti. Flick ile sezona mükemmel bir başlangıç yapan Barcelona, mühendislik ile sanatı birleştiren, gençler ile tecrübeli yıldızları harmanlayan oyunuyla şimdilik Xavi’nin antrenörlük kariyerini unutmuş gibi. Barcelona ile özdeşleşmiş olan Xavi’nin bundan sonra nerede şans bulacağı ise merak konusu.
Massimiliano Allegri
Juventus’un sportif direksiyonundaki Fabio Paratici’nin Tottenham’a geçişi sonrası transferler konusundaki maharetini yitiren Torino ekibi son yıllarında şampiyonluktan epey uzak, kulübün tarihine yakışmayan dönemlerden geçiyor. Kurtuluşu eski bir dost Allegri’de bulan Juve, Serie A’nın geçirdiği pozitif futbol dönüşümüne ayak uyduramadı ve Scudetto’nun şeklini unuttu (İtalya liginin kupası). Allegri, Barzagli – Bonucci – Chiellini tandemiyle oynadığı savunma temelli futbolu modern bir kopyaya çevirememekle kalmayıp kulübün elindeki başta milli yıldızımız Kenan Yıldız olmak üzere kulübün elindeki genç cevherlerden de yararlanamadı ve kulüpsüz kaldı. Takımın yeni patronu Motta ise, henüz Bologna günlerindeki ritmi yakalayamasa da kulübe pozitif bir futbol algısı oturtmak için kolları sıvadı. CV’si ile pek çok kulüp takımının ve özellikle İtalya milli takımının radarında olan Allegri’nin şöhretini geri kazanması için kendini güncellemesi şart gibi.
Edin Terzic
1 Haziran 2024 gecesi kendini kulüp futbolunun en büyük sahnesinde Real Madrid karşısında Şampiyonlar Ligi finalinde bulan Terzic, acımasız futbol düzenin en yeni kurbanlarından biri. Özellikle, bir önceki sezon, son maçta kendi evinde Mainz beraberliğiyle şampiyonluğu Bayern’e kaptıran Terzic, bir sezon daha sarı siyahlılarda şans buldu. Bu kez de kendini Avrupa sahnesinde kanıtlayan Terzic, finalde bölüm sonu canavarına mağlup oldu ve sezonu kapattı. Ülkemizde Bilic’in yanında Beşiktaş’ta da yaptığı ve uzun yıllar süren yardımcı antrenörlük deneyimlerine Dortmund’da birinci adamlık serüveni de ekleyen Terzic, özellikle geçiş oyununu önceleyen hemen her takım için ilk tercihlerden biri olabilir konumda.
Zinedine Zidane
Her zaman sahanın hem içinde hem de kenarında futbolun gördüğü en karizmatik liderlerden olan Zidane, Real Madrid’in müzesinde en yoğun mesai harcamış çalışanlardan biri. Başarılarla dolu sporculuk kariyerinin ardından Madrid ekibinde önce yardımcı antrenörlük ardından da Castilla’nın (Real Madrid alt takımı) hocalığını yapıp uzun dönem stajı ardından a takım antrenörü oldu. Ligde sönük kalmasına karşın Şampiyonlar Ligi’ni bir rekora imza atarak üst üste üç kez kazanan Fransız, adeta bir anda oyundaki bütün bölümleri bitirdi ve oyundan sıkılmışcasına antrenörlüğüne uzun bir ara verdi. 2021 yılından beri hocalık yapmayan Zidane, Manchester United gibi zirve kulüplerden teklifler alsa da hepsini reddetti. Real Madrid için her zaman doğal bir aday olan Zidane’yi heyecanlandıracak yeni projenin kimden geleceği bilinmese de şu kesin: Zizou eşittir kupa.
Son Akşam Yemeği
Sezona Dortmund’da çok tedirgin edici bir başlangıç yapan Nuri Şahin, büyük altılının üyelerinden Tottenham’da hayal kırıklıklarıyla açılışı yapan Ange Postecoglou, İtalya için korkunç bir EURO 2024’e sebep olanlardan Luciano Spalletti, Real Madrid’in genç yıldızları için henüz uygun çözümü bulamayan Don Carlo gibi daha pek çok antrenörü buluşturan son akşam yemeğinde, yukarıdan acı bir tebessümle onları izleyen Demokles’i omzundan bir el tutar ve geri çeker, gelen Dionysios’tur. Kral, dostuyla beraber biraz geri çekilir ve servis başlamadan salonda bir ses yankılanır:
“Afiyet olsun beyler, başlamadan yukarı bakın!”
Görseller UEFA, Sky Sports ve Simurg Sanat Evi sayfalarından alınmıştır.