İnsanlar belki de hakikaten böyle deliriyordur demişti Mahir Ünsal; “Bir şeyi kafaya takıp onunla zihninin içine küçük bir delik açıyor, sonra kurcalaya kurcalaya o deliği bütün bir aklı yutacak kadar büyütüyordur.’’ Söylesenize, aslı astarı olmayan lüks düşkünlüğümüzü, devasa plaza hayranlığımızı, gereksiz takıntılarımızı, realitedeki yansımamızı nasıl tanımlardık başka türlü? Kendine ait olamayan her insan gibi sıradanlığa
Devamı