İstiklal’den Tünel’e kıvrılırken sizin de içinizde bir şeyler kıvrılır, bükülür sonra un ufak olup parçalanır aslında. Gecenin rengini giyip çıktıysanız hissedersiniz. Biraz toz, biraz anı biraz gözyaşı ve buğu, biraz da özlem kendini yorgun ve küf kokulu duvarlardan salıverir İstiklale doğru. Masalımız, No: 390’da şimdilerde herkesin unuttuğu karakterlerle başlar; sonra da ansızın bir yağmur damlasıyla,
Devamı