“Leviathan’ı çengelle çekebilir misin, dilini halatla bağlayabilir misin? Burnuna sazdan ip takabilir misin, kancayla çenesini delebilir misin? Yalvarıp yakarır mı sana, tatlı tatlı konuşur mu? Seninle antlaşma yapar mı onu ömür boyu köle edesin diye? (…) Onun kolları, bacakları, zorlu gücü, güzel yapısı hakkında konuşmadan edemeyeceğim. (…) Aksırması ışık saçar, gözleri şafak gibi parıldar. Ağzından alevler fışkırır, kıvılcımlar saçılır. Kaynayan kazandan, yanan
Devamı