“İstanbul’dayım. Boğaza karşı bir bankta oturmuş, çayımı yudumluyorum. Gece yağmur yağmış. Su birikintisini yudumlayarak yaşamını sürdürmeye çalışan güvercin ilgimi çekiyor. Zayıf ve çelimsiz ayaklarının üstünde nasıl da mutlu gözüküyor. Bir taraftan yanağıma dokunan ılık rüzgâr, içimde ürperti uyandırıyor. Kafamı hafifçe sola çeviriyorum. Simitleri düşmesin diye adeta akrobasi yapan simitçiye gülmekten alıkoyamıyorum kendimi. Derken, hafif sararmış,
Devamı