“Bırakın doğruları gelecek söylesin ve herkesi eserlerine ve başarılarına göre değerlendirsin. Bugün onların olsun; ama uğrunda çok uğraştığım gelecek, benimdir.”
Delilik ile dahilik arasında her zaman ince bir çizgi olduğu söylenir. Bu yüzden Picasso, Dali veya Einstein gibi insanlara deli-dahi sıfatı uygun görülmüştür. Zamanlarının çok ötesinde yaşayan bu insanların, diğerlerinin benimsemediği hatta alay ettiği, dünyada kökten bir değişime yol açabilecek fikirleri vardır. Amacı dünyaya kablosuz bir şekilde sınırsız enerji kaynağı sağlamak olan Nikola Tesla da bu kişilerden biridir. Kimi çevreler onu gerçek bir dahi, insanlık tarihinin en büyük mucidi olarak tanımlamalarına rağmen bazı kesimler onu deli bir adam, dünyayı yok edebilecek birisi olarak görmektedir. Hatta bazıları onu, hayali bir roman karakteri olan Dr.Frankenstein’e bile benzetmektedir. Peki günümüzde bütün modern aletlerin temelinin dayandığı, 700’e yakın sahip olduğu patentlere rağmen ders kitaplarında adı nadir bulunan, mücevheratı, parfümü ve kadınları itici bulan, üçe bölünebilen sayılara takıntısı olan, uzaylılarla iletişime geçtiğini iddia eden Nikola Tesla gerçekte kimdir ?
[box_dark]Kısaca Nikola Tesla[/box_dark]
Babası papaz, annesi ev hanımı olan Nikola Tesla 10 Temmuz 1856 yılında Hırvatistan’ın Smiljan kasabasında doğdu. Babasının her zaman papaz olmasını istediği Tesla, annesini pratik ev gereçleri mucidi olarak tanımlardı. Babasının isteğine karşın o mühendislik okumak istiyordu. Geçirdiği kolera hastalığı onun ve bizim hayatımız için bir milat oldu. Mühendislik okursam iyileşirim demiş, ailesi de onu kıramamıştır. Ailesinin desteği ile fizik ve matematikte bilgisini artıran Tesla, Prag Üniversitesi’nde eğitimini sürdürdü. Yabancı teknik eserleri inceleyebilmek için ana dili olan Sırpça ve Almanca’ya ilaveten İngilizce, Fransızca ve İtalyancayı öğrendi. Ailedeki beş çocuktan biri olan Tesla, abisinin at binme kazası yüzünden hayatını kaybetmesi sonrası şizofrenik, asosyallik gibi belirtiler göstermeye başlamıştır. Babasının ölümü sonrası Prag’ta Charles Ferdinand Üniversitesi’ni bırakan Tesla, Paris’te bir telefon şirketinde çalışmaya başladı. Burada doğru akım motorları ve dinamolar konusunda geniş perspektifler edindi. Bu sayede doğru akımın uygulanacak doğru bir sistem olmadığına karar verdi.
[box_dark]Amerikan Mizahı[/box_dark]
“Amerika’yı görmek ve meşhur Thomas Edison ile görüşebilmek en büyük tutkum ve gerçekleşmesini istediğim dileğimdi”
Bu isteğini gerçekleştirmek amacıyla 6 Haziran 1884 yılında, cebinde 4 sent ile kutsal topraklar olarak tanımladığı New York’a gelen Nikola Tesla, cebinde Charles Batchelor’un referans mektubunu taşıyordu. Mektup dönemin en saygın bilim adamlarından ve mucitlerinden biri olan Thomas Edison’a yazılmıştı. Mektupta şunlar yazılıydı “İki büyük dahi tanıyorum bir tanesi sizsiniz diğeri ise bu gençtir”.
Almanya’da ve Fransa’da alternatif akım motorlarının yapımında karşılaştığı başarısızlıklar onu alternatif akım motorunu sadece Thomas Edison’un yardımlarıyla Amerika’da yapabileceğine inanmasına yol açmıştır. Amerika’ya göç ettiği zaman elektrik yeni yeni tanınıyordu; ama insanlar bu yeni enerji kaynağına korku ile bakıyorlardı. Şehirde elektrikten dolayı yangınlar çıkıyor, sokaklarda ayaklarından elektrik şokları alan atlar kaçışıyordu. Böyle bir devirde, tüm işini doğru akım üzerine kuran Thomas Edison için Tesla’nın anlatmaya çalıştığı alternatif akım motoru bir küfürdü. Farklı bakış açılarına sahip olmalarına rağmen, Edison Doğru Akım (DC) jenaratörlerinin performansını artırması için Tesla’yı işe aldı. Anlaşmaya göre, Tesla eğer işinde başarılı olursa 50.000 dolar alacaktı. Bu amaçla sabah 10.30’dan ertesi günün sabahının 5’ine kadar çalışan Tesla, görevini kısa bir sürede tamamladı. Edison’un odasına gidip ödemesini almaya çalışan Tesla beklemediği bir cevap aldı. Edison ona güldü ve şöyle dedi “Biz Amerikalıların mizah anlayışını pek bilmiyorsunuz sanırım, Bay Tesla”. Aldığı cevap üzerine istifa eden Tesla bunun bedelini çok ağır ödedi. Yaklaşık 1 yıl boyunca ağır çalışma şartları altında New York sokaklarında Edison’un yer altı kabloları için kazılar yaptı. Fakat Tesla Alternatif Akım (AC) motorunu yapmakta kararlıydı ve bunu başaracaktı.
[box_dark]Westinghouse[/box_dark]
Çukur kazarak geçirdi bir yıldan sonra, Nikola Tesla bir grup girişimcinin yatırımları ile Liberty Sokağında, Edison’un labaratuvarından yalnızca birkaç blok ötede, bir laboratuvar kurdu. Burada günümüzde sanayiden eğlence sektörüne kadar geniş bir alanda kullanılan motorların temeli atıldı. Mayıs 1888’de dünya AC motorları Tesla sayesinde tanıdı ve Tesla, hocasının söylediklerini – “Bay Tesla asla AC motor yapmayı başaramayacaksın, bahsettiğin şey bir devridaim şeması” -tersine çevirdi. Nikola Tesla, sonraki beş yıl içerisinde AC motorlar, jenaratörler, transformatörler, iletim hatları olmak üzere toplam 22 icadın ABD patentini aldı. Telefonun icadından sonraki en değerli patentler bunlardı ve hepsi Tesla’ya gitmişti. Teslanın elde etmiş olduğu bu başarılar yatırımcıların ilgisini çekmeye başladı. Bunlardan birisi ise Pittsburgh sanayicisi George Westinghouse idi. Westinghouse, Tesla’nın laboratuvarını ziyaret ederek alternatif akım ile ilgili tüm patentlerini bir milyar dolara satın aldı. Ayrıca anlaşmaya göre Westinghouse Tesla’nın icatları ile üretilecek her bir beygir gücü için 2.50 dolar ödeme yapacaktı. Bu teklif ile cebinde 4 sent ile New York’a gelen Tesla, zenginliğin, şöhretin ve saygınlığın kapısını araladı.
[box_dark]Akımlar Savaşı[/box_dark]
1880’lerin sonunda Edison, Westinhouse ve Tesla tarafından üretilen alternatif akıma karşı basında karalama kampanyası başlattı. Edison bu kampanyada elektrik akım ile hayvanları öldürüyor ve halka alternatif akımın risklerini kanıtlamaya çalışıyordu. Tesla ile Edison arasında devam eden bu savaş 1893 yılında zirveye ulaştı. Bu yılda Chicago’da açılacak olan Kolombiya Sergisi, dünyanın elektrik ile aydınlatılan ilk sergisi olacaktı. Bu amaçla açılan ihaleye Edison’un şirketi General Electric ile Tesla ve Westinghouse katıldı. Daha düşük ödeme talep eden Tesla ve Westinghouse’un ihaleyi kazanması, akımlar savaşını etkilemekle kalmayıp dünyayı değiştirecek bir çok fikrin sahibi olan Nikola Tesla’yı da sahneye çıkardı. İhaleyi kaybeden Edison misilleme olarak, icadı olan ampulü Tesla’nın kullanmasına izin vermedi. Bu misilleme Tesla’yı, Edison’unkinden farklı bir ampul icat etmeye sevk etti. 6 ay gibi kısa bir sürede icat ettiği ampulü daha kullanışlı ve daha dayanıklıydı. 1 Mayıs 1893’te yeniden tasarlanan büyük AC jenaratörleri sayesinde, dönemin ABD başkanı Graver Clevalend’ın tek bir düğmeye basması sonrası tüm fuar alanı yüz bin kadar insanın gözlerinin önünde ışıklar ile aydınlanıverdi. Bu dünyanın gördüğü en muhteşem ışıklandırma gösterisi olmakla birlikte bir ilkti ve ayrıca AC akımının zararsız olduğunun bir kanıtıydı. Savaşın sonucu belliydi; Tesla ve Alternatif akımı kazanmıştı. O günden itibaren New York olmak üzere tüm dünya Tesla’nın icadı olan AC ile aydınlacaktı.
Kaynakça:
http://www.zamandayolculuk.com/cetinbal/teslazamandayolculuk.htm
http://www.elektrikport.com/teknik-kutuphane/zamann-otesindeki-dahi-nikola-tesla/
http://www.teslasociety.com/biography.htm