Bizans İmparatorluğu veya o dönemdeki adıyla Roma İmparatorluğu tarihinde, Theodora gibi başka kadınlar da adlarından söz ettirmeyi başarmışlardır. Lakin, bu etkileyici ve güçlü kadınlardan bir tanesi imparatoriçe yerine imparator unvanını kullanmıştır. Verdiği şaşırtıcı kararlar ve baskın gücüyle Bizans, Roma ve Hristiyanlık tarihini derinden etkileyen bu kadın, Atina’lı Irene’dir.
TAHTTAN ÖNCE
Dönemin imparatoru 5. Konstantin’in oğlu olan 4.Leo ile 1 Kasım 768’de evlenen Irene, kocası tarafından onun adına yapılan bir gelin yarışmasında seçilmiştir. Evliliğin ardından 775 yılında 4.Leo imparator olarak ilan edilir. Fakat, 4.Leo’nun imparatorluk günleri uzun sürmez ve 5 yıl sonra ölür. Ölümünden kısa bir süre önce 9 yaşındaki oğlu Konstantin’e taç giydiren Leo bu sayede kendisinden sonra tahta geçecek kişiyi belirler. Buradaki tek sıkıntı Konstantin’in daha 9 yaşında olması ve Bizan İmparatorluğu’nu yönetecek seviyede olmamasıdır. Bu nedenle 6.Konstantin’in annesi Irene bir nevi refakatçi olarak imparatorluğun yönetim işleriyle ilgilenmeye başlar. Savaş stratejisi, politika ve ekonomi alanlarında bir kadın olarak hiçbir tecrübesi olmayan Irene, daha sonra yapacaklarıyla bir döneme ve geleceğe damga vuracaktır.
BÜYÜK BİR GÜÇ
MS 780 – 797 yılları arasında taht naipliği yapan Irene bu süreç boyunca bir çok politik ve askeri durumlarda önemli rol oynamıştır. Bu aktif rolü sebebiyle bazı tarihçiler, Irene’nin imparator anlamına gelen “basileus” lakabını kullandığı söylemektedir. Irene’nin aynı bir imparator gibi kararlar vermesi dönemin erkek egemen toplumunda kadının da erkekler kadar güçlü ve etkili olabileceğini göstermektedir.
Irene’nin yaptığı önemli şeylerden biri ikonoklastlara karşı yürüttüğü politikalardır. İkonoklazm, bir kültürün kendi dini ikonlarına ve sembollerine saldırısı olarak tanımlanabilir. Kocası 4. Leo ve onun babası imparator 5.Konstantin ikonoklazm düşüncesini benimsemişlerdir. Özellikle 5.Konstantin hüküm sürdüğü yıllar boyunca Hristiyan ikonlarını yasaklamış ve yok etmiştir. Bizans İmparatorluğu, İsa’nın resimleri gibi dini ikonlardan arındırılmıştır. Lakin, Irene’nin dini görüşü ikonları korumaya ve yüceltmeye yönelikti. Bu inancı doğrultusunda Irene, kendi inancına sahip yönetici ve generallerle çalışıp ikonoklazm düşüncesini benimseyenleri görevden uzaklaştırır. Irene, ikonlar ve sembollerin tekrardan korunması ve kullanılması için 786 yılında İstanbul’da (o dönem Constantinople diye geçiyor) bir konsey kurar. Lakin bu konsey, Constantinople’da bulunun bazı askeri grupların ikonlara karşı olan ayaklanması sonucu iptal edilir. Konseyin tekrar açılması ve sürpriz bir baskınla karşılaşılmaması için Irene ayaklanmaya karışan askeri birlikleri imparatorluğun doğusuna gönderir. Bu sayede ikonoklastik anlayışı bitirmeyi amaçlayan Irene, kendisine uygun bir ortam yaratmış olur. Yeni konsey, 787 yılında İznik’te (Nicaea) toplanır. İznik’in seçilmesi Hristiyanlık açısından o dönemde büyük önem arz etmektedir. Bunun temelindeki sebep ise İznik’in MS 325 yılında yapılan ve Hristiyanlığın gücünün arttığı Birinci İznik Konseyi’nin toplanma yeri olmasıdır. Bu bağlamda Irene’nin Hristiyanlık için stratejik bir yeri seçmesi çok zekice bir hamle olarak yorumlanabilir. MS 787 yılında toplanan İkinci İznik Konsili ile ikonların ve sembollerin tekrar kullanılmaya başlanması kararlaştırılır. Alınan yeni kararlar doğrultusunda Bizans İmparatorluğu’nun dini bakış açısı değişir. Lakin, Irene’nin yönetimde oynadığı etkin rol Papalıkla arasında bir kriz yaşanmasına neden olacaktır.
ACIMASIZ BİR ZAFER
Papa ile Irene arasında yaşanan kriz öncesinde yani MS 790 yılında Irene’nin oğlu 5. Konstantin büyümüş ve tecrübe kazanmıştır. Bu sebeple 5.Konstantin annesinin tahttan inme vaktinin geldiğine karar verir ve Bizans’ın yeni imparatoru ilan edilir. Fakat, mutlak gücünü kaybetmek Irene’yi hiç memnun etmez. Irene hırsı doğrultusunda yeniden “ basileus ” olmak için planlara başlar. Oğlunun arkasından ona karşı dedikodular başlatır. Oğluna olan güveni kırmaya çalışır. 5. Konstatin’in kötü yönetimi de buna eklenince halk yeni imparatoru sevmemeye başlar.
MS 791 yılında 5. Konstantin’in Abbasi Halifesi Harun Reşid’e vergi vermeyi kabul etmesi halk tarafından tepkiyle karşılanır çünkü halk Araplara karşı savaşmak ve kazanmak istemektedir. Halkın bu isteği doğrultusunda MS 792 yılında Bulgarlara karşı sefere çıkan 5. Konstantin, burada çok ağır bir yenilgi alır. İmparatorluğun bu kötüye gidişini zekice kullanan Irene, askerin oğluna olan desteğini keser ve MS 797 yılında Irene’nin adamları imparatoru yakalar. İmparator, doğduğu yer olan Porphyra’ya götürülür ve orada kör edilip öldürülür. Bir annenin güç uğruna oğluna karşı yaptığı bu acımasız hareket, bir bakıma kadınların da nasıl erkekler kadar saldırgan ve güçlü olduğunu göstermektedir.
YENİDEN YÜKSELİŞ VE KAYBEDİŞ
MS 797 yılında bu sefer süresiz bir şekilde tahta geçen Irene, hemen kendi parasını bastırır. Bu durum çok önemlidir çünkü Bizans tarihinde ilk defa bir kadın sadece kendi resmini kullanarak para bastırmıştır. Para bastırmak bir imparatorun mutlak gücünün bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.
Bir kadın olarak imparatorluk tahtını acımasız bir şekilde ele geçiren Irene, kadının gücünü Bizans İmparatorluğu’nda göstermiştir. Fakat, Hristiyan dünyasında Kutsal roma İmparatoru’nun bir kadın olması fikri hoş karşılanmamaktadır. Bu yüzden MS 800 yılında bir Noel gününde Papa 3. Leo, Charlemagne’i Kutsal Roma İmparatoru’nun yeni kralı ve koruyucusu olarak ilan eder. Papa’nın kadınlara olan bakış açısı sebebiyle verdiği bu karar ileride Bizans ve Papalık’ın dini anlayışlarının ayrılmasına sebep olacaktır. Lakin, Hristiyan dünyasını kökünden değiştiren bu kararın merkezinde bulunan Irene, bir kadının dünya ve Hristiyanlık tarihini nasıl derinden etkileyebileceğini göstermiş olur. Papa ve Charlemagne gibi dönemin en etkili erkek figürlerine kafa tutan Irene, acımasız kararlarına rağmen kadının gücünü yansıtan bir örnek olarak görülebilir.
Kaynakça:
Dikici, Radi. (Mayıs.2007). Şu Bizim Bizans. Remzi Kitabevi.
Gregory, Timothy. A History Of Byzantium. Blackwell Publishing. 2005.
Herrin, J. (2013). Unrivalled Influence : Women and Empire in Byzantium. Princeton: Princeton University Press.
Holmes, C. (2003). Women in Purple: Rulers of Medieval Byzantium. The English Historical Review, (478), 985.
Kapak resmi: https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/originals/1f/52/8f/1f528f11764bc0f0ef9f32474e62df08.jpg
Resim 1: https://tr.pinterest.com/pin/528469337496817031/
Resim 2: http://www.artic.edu/aic/collections/artwork/221685?search_no=1&index=93
Resim 3: https://tr.pinterest.com/pin/52213676901127005/