Tatil deyince yurtdışı planları eminim herkesin hayallerini süsleyen cinsten oluyor. Tatil demek sadece deniz kum ve güneş üçlüsünden oluşmuyor aslına bakılırsa sadece bu üçlüyü içinde barındırıyor. Tatil demek yeni yerler öğrenip ufkunuzun genişlemesi demek bir bakıma. Yurtdışı tatilleri de bunu yapabilmemin en güzel yanı; ayrıca sadece yeni yerler öğrenmekle kalmayıp yeni kültürlere ve dillere de merhaba diyebiliyorsunuz. Amerika’ya seyahatte bulunmak ve bütün bunları tecrübe etmek çoğu insanın hayatında en azından bir defa yapmak istediği bir şey olsa gerek, çünkü Amerika eyaletleriyle birçok kesime hitap edebilecek çeşitliliğe sahip ender ülkelerden birisi. Oraya gittiğinizde birden fazla kültür hakkında bilgi sahibi olup hem Hollywood’un şaşalı yaşamına göz atıp hem de kafanızı rahatça dinlemek için ayrılmış huzurlu mekanlar bulabilmeniz mümkün.
Güneş Şehri San Diego
San Diego içinse, ABD’nin 9. büyük şehri olarak geçen ve adını İspanyol keşif gemisinden alan kalabalık olduğu kadar da huzurlu bir sahil şehri desek yalan olmaz. San Diego’nun lakabı “America’s finest city” yani “Amerika’nın en güzel şehri”dir. Burada oturanlar bu kente “Sun Diego” yani “güneş şehri” derler. Coğrafi konumu açısından yılın her zamanı güneşlidir. Bir hayli büyük ve kalabalık olmasına karşın diğer Amerika şehirlerine göre daha sakin bir ortama sahip olduğundan tüm Amerikalılar’ın emeklilik hayallerini süsleyen bir şehirdir aslında. Los Angeles’a yakın konumuyla da Hollywood yaşamından bir nebze olsun kurtulmak isteyenlerin hafta sonu kaçamağı için tercihlerinde de ilk sırada yer alıyor.
Bir Kültür, Sanat ve Eğlence Merkezi
San Diego; sahip olduğu dünya klasında tiyatroları, müzeleri, müziği, halk sanatları, galerileri, dans performansları ve film dünyası ile çok zengin bir kültüre sahip. Çok sayıda müze ve sanat merkezine ev sahipliği yapan Balboa Parkı, Roben H Donanma Bilimi, San Diego Havacılık ve Uzay Sanayii Müzesi, Fotografik Sanatlar Müzesi, San Diego Sanat Enstitüsü ve San Diego Tarih Toplumu Müzesi, gibi kültürel mekanlarına sahip. Sadece bu mekanlarla kalmayıp parkın mükemmel yeşilliğini, dinginliğini ve içinde barındırdığı tarifsiz güzellikteki San Diego Hayvanat Bahçesi’ni de söylemeden geçmek olmaz tabi. Yalnızca bu parkın kültürel zenginliğine bakarak bile kentin kültür merkezleriyle dolup taştığını anlayabilirsiniz. San Diego, oldukça renkli sanatsal ve müzikal bir birikime sahip. San Diego Senfonisi ve Kaliforniya Balesi, dünyaca ünlü. Amerikan blues sanatçısı Jim Croce da bu kentten sanatını tüm dünyaya yayan önemli isimlerden. Lamb’s Players Tiyatrosu ve Starlight Tiyatrosu gibi mekanlar, müzik ve diğer sahne sanatları performansları için mükemmel yerler arasında.
Hayvanlar alemine ilgisi olanların dikkatini çekebilecek Wild Animal Park ve Sea World şehirde görülmesi gereken diğer yerlerden. Tehlike türlerin içinde yapabileceğiniz safarinin şimdiden sizi heyecanlandırdığına eminim. Bunun yanında Sea World’te yunuslarla yüzme imkanı da bulabilirsiniz.
Güney California´nın en güzel sahillerinden biri olan Pacific Beach, sahip olduğu birçok gece kulübü ve barla daha çok gençlerin uğrak yerlerinden. Gündüzleri bu sahilde sörf yapan birçok insan görmek de mümkün.
Huzur ve Lüksün Birleştiği Yer: Coronado
Son olarak da Coronado Adası’ndan bahsetmek gerekirse; San Diego’dan Coronado Adası’nı görmeden ayrılmak büyük bir hata olurdu herhâlde. Elit ve temiz görüntüsüyle genellikle San Diego şehrinin zenginlerini içinde barındıran lüks bir ada ilçesi olan Coronada Adası ana karaya sadece bir köprüyle bağlanıyor. Hayatınızın en azından bir parçasını lüks ve huzur içinde geçirmek istiyorsanız Coronado bunun için biçilmiş kaftan.
Gezmiş ve tecrübe etmiş biri olarak yolunuz Amerika’ya düşerse şayet, San Diego size şiddetle tavsiye edeceğim yerlerden biri olur şüphesiz.