Bugün Elazığ’da, Elazığspor’u stadyumda izleme fırsatı buldum. Son haftalarda yaşanan ve yazılarımda yer verdiğim olaylar sebebiyle Elazığspor’un farklı mağlubiyetine cüzdanımı koyabilirdim. Fakat Elazığspor daha önce de yaptığı gibi en ateşli yazılarımdan sonra beni utandırmayı bildi ve tarihinde ilk defa 3 büyüklerden birini yenebilme başarısını gösterdi. Maçta ağlayanlar, gülenler, kızanlar her zamanki gibi vardı. Son derece talihsiz bir olayın yaşandığı maçta gördüklerim beni bir hayli şaşırttı mutlaka sizde şaşırdınız, ama itiraf etmeliyim ki maçtan sonra oyun havası çalan bir stadyumda bulunmak ve hemşehrilerimle halay çekmek güzeldi…
Maç henüz başlamadan yanımda ve tribünün birçok yerinde Galatasaray atkılı seyircileri görmek beklemediğim bir olaydı, ama asıl ilginç olan Galatasaraylı futbolcular ısınmaya çıkarken patlayan flaşlar ve yapılan tezahuratlardı. Selçuk, Umut, Riera, Sneijder, Ufuk, Mancini, Emre Çolak bulunduğum tribünü selamlayanların bir kısmı… Aramızda bulunan İrlandalılar Elazığsporlu oyuncuları ıslıklamış ve açıkça deplasman havası yaratmışlardır.
Ve maç başladı. İlk dakikalardan itibaren kontrolü eline alan Elazığspor, karşısında Galatasaray’da sadece savunmacılar oyuna dahildi. Serdar Özkan sol kanadı domine etmeyi başarmıştı. Yedek kulübesini sahaya dökmüş olan Roberto Mancini sürekli talimatlar veriyordu, bir ara Aydın’ı yanına çağırdı ve bir şeyler anlattı sanırım defansa yardımcı olmasını istedi. 5 dakika geçmeden talihsiz olay yaşandı. Yine Serdar Özkan’la gelişen bir Elazığspor atağında, Serdar ceza sahasına girmeden Aydın müdahale etmek istedi ve olan oldu…
Bir anda bütün futbolcular ve sağlık görevlileri Aydın’ın etrafında toplandı. Olayın ciddiyetini Galatasaraylı oyuncuların hareketlerinden anlayabildik yaklaşık 6 dakika içinde Aydın ambulansa bindirildi daha sonra özette gördüğüm üzere Serdar Özkan başta olmak üzere bir çok futbolcu bu sakatlıktan oldukça etkilenmiş, tribünlerde Aydın Yılmaz’dan desteğini esirgememişti.
Maç kaldığı yerden devam etti. İlk 45 dakika Elazığspor gayet başarılıydı fakat maçta gol yoktu. 2. yarı başları Elazığspor kaldığı yerden devam etti.Sağ ve sol kanadı iyi kullandı ve birçok tehlike yarattı. Yine bu pozisyonlardan birinde ceza sahasında Serdar Özkan yerde kaldı ve hakem penaltı verdi sonra gol oldu vs. daha fazla maçın hikayesini yazmayacağım özette yazdıklarımın çoğuna zaten ulaşabilirsiniz.
Bugün kim, nasıl kazandı ?
Elazığspor yaşadığı yaprak dökümü sonrası tam bir soru işaretiydi benim için. Söylediğim gibi iddialaşan biri olsa cüzdanımı bırakabilirdim mağlubiyete. Fakat Okan Buruk’un doğru Roberto Mancini’nin yanlış yaptığı şeyler yanılmama sebep oldu. Takımın moralini yüksek tutabilmiş Okan Buruk, hem de deplasmanda gibi oynanan bir maçta gayet hırslı ve savaşan bir takım… Bilica ve İvesa’yı da hayata döndürmesi cabası… Habib Sow’u stoper, Bilica’yı defansif ortasaha oynattı. İlk gördüğümde tam tersi olması gerekmiyor mu dedim ama Okan hoca işini bilerek yapmış galibiyette 2 isminde emeği çok büyüktü. Mancini Elazığ’a amatör küme takımı muamelesi yaparak maçı Elazığspor’a bırakmıştır. Denemek istediği bütün oyuncuları aynı maç sahaya sürerek gösterdiği ciddiyetsizliğin cezası sahada kesildi. Galatasaray gol atmayı bırak İvesa’yı görmekte zorlandı bu maç. Yeni transferler Umut ve Salih’te ellerine erken geçen bu fırsatı teptiler ne yazık ki. Maçın son dakikalarında gelişen çirkin olaylarda söylediklerimi tasdikler nitelikte. Yerdeki rakibinin ayağına basan Melo, hakeme ve taraftara saldıran Burak Yılmaz, rakibini iten Riera, Melo ile didişen Serdar Özkan gayet dostça geçen ve Elazığ insanının misafirperverliğini gösterdiği maçta dostluğu kavgaya, misafirperverliği de küfür ve holiganlığa dönüştürmüşlerdir ve Galatasaraylı futbolcular formalarını kirletmişlerdir.
Dediğim gibi maçtan sonra halaylar çekildi, caddelerde sokaklarda sloganlar atıldı, yollardan konvoylar geçti… Futbolun her yüzünü gördüğümüz bu maçta galibiyetin coşkusunu, küfrün acı tadını tattık. Daha güzel günlere… Tebrikler Elazığspor…
Bileği kırılan Aydın Yılmaz’ın bir an önce sahalara dönmesini dilerim. Bu sakatlığa sebep olan bir futbolcunun hatasından çok futbolumuzun yöneticilerinin ayıbıdır. Geçen sezon verilen stad sözünün tutulmaması ve gayet kötü, kaymayan zemin bir futbolcumuzun belki de futbol hayatına mâlolacaktı. Bu sadece Elazığspor’un değil, diğer lig takımlarınında meselesi olmalıdır. Artık süper lig stadyum standartları oluşturulmalıdır.