Siz de dört senedir yeni yıl hedeflerinize “Bir enstrüman çal” maddesini koyup bunu gerçekleştiremeyip diğer seneye mi bırakıyorsunuz? Artık bu maddeyi yeni yıl hedeflerinizden silmenin vakti geldi de geçiyor. Size çok tatlı ve öğrenmesi de bir o kadar kolay bir enstrümanla geldim: Ukulele.
Portekiz’e bağlı olan Madeira Adası’na özgü olan bu dört telli küçük gitar, Hawaii’ye getirilmesiyle dünyada yaygınlaştı. Hawaii’den sonra Kuzey Amerika’ya, daha sonra da Avrupa’ya yayıldı ve Marilyn Monroe’nun bir filminde ukulele çalmasıyla insanlar tarafından bilinir oldu. Mutlaka siz de bir müzik videosunda rast gelmişsinizdir bu küçük, tatlı enstürmana.
Ukulele; Soprano, Konser, Tenor ve Bariton olmak üzere dört gruba ayrılır. Büyüklükleri verdiğim sıralamaya göre artıyor.
Soprano’dan Bariton’a doğru gittikçe ukulelenin sesi; tel uzunluğu ve gövdenin hacmine bağlı olarak kalınlaşır. Ben şu an Soprano; yani geleneksel Hawaii ukulelesi kullanıyorum.
Ukulelenin telleri ise G, C, E, A (sol, do, mi, la) olarak sıralanır. Gitar çalmayı biliyorsanız, tel sesleri gitardan bir oktav daha yüksektir.
Ukulele genel olarak ahşaptan yapılır. Yaygın olarak maun ve koa ağacı tercih edilir. Metalden yapılan ukulele de bulabilirsiniz ama ilk kez kullananlara önerilmiyor.
Şimdi ukulelenin teknik özelliklerinden çok kendi deneyimlerimden bahsetmek istiyorum. Ben ukuleleye Ocak ayında başladım. Bu çaldığım ilk enstrüman değil, aslında keman çalıyorum. O yüzden nota ve tutuşa alışma konularında sıkıntı yaşamadım, zaten bunlar deneyimli olduğum konulardı. Hayatında ilk defa enstrüman çalacak kişilerin de tutuş konusunda bir sorun yaşayacağını düşünmüyorum. Tutuşu ve alışması çok kolay bir alet.
İlk defa deneyimleyecek insanların, notalara basmakta ve bunlara alışmalarında ilk başta sorun yaşayacaklarını ama üzerine düşünce bir problem olmaktan çıkacağını düşünüyorum. Açıkçası ben nota basmaktan çok diğer elimle ritim çalmakta zorlandım, çünkü bir eliniz ukulelenin tellerinde ritim tutarken, diğer eliniz ise sap kısmında notalara basmak zorunda. Bu ikisini aynı anda yapmak zor ama Youtube’da birçok video var, hatta her şarkı için bir video bulabilirsiniz. Hiç pes etmeden her gün biraz da olsa çalarsanız, daha önce hiç deneyiminiz yoksa bile iki ayda çözüp kendi başınıza ilerleyebileceğiniz bir alet. Ben, şu an kendi başıma notalara bakarak şarkıları çalabiliyorum. Dediğim gibi iki aylık bir süreç sadece.
Notalara alışmak ve şarkıda diğer notaya geçmek biraz zor. Özellikle bazı notalara basmak zor ve karışık. Fakat buna alışmak çok kısa bir süreç. Diğer önemli faktör ise ritim tutmak çünkü her şarkıya göre ritimler değişebiliyor. Bir de hepsinin yanında şarkıya eşlik edince olay iyice karışık ve zor gelebilir ama alıştıktan sonra bir bakmışsınız hepsini otomatik olarak yapıyorsunuz.
Fiyatları ise diğer enstrümanlara kıyasla daha uygun. Yanında ekstra olarak akort aleti almanız da gerekebilir, ama bunun için uygulamalar olduğunu duymuştum. Daha önce uygulamayla hiç akort etmedim ama arkadaşlarımın verdikleri bilgiye göre rahat bir şekilde akort edilebiliyormuş.
Benim deneyimlerim şu anlık böyle. Çoğu insan enstrüman çalma hedefini yıllarca faaliyete geçiremiyor. Ukulele başlangıç için çok kolay ve tatlı bir alet. Eminim ki aldıktan sonra elinizden bırakamayacaksınız. Gelin, bu sene her hedefimizin üstünü çizelim.