Bazılarımız spor salonlarında, bazılarımızsa düzenli beslenmeyle sağlığın ve enerjinin peşinden koşuyor. Ancak günümüz çalışma ve eğitim şartları bizi sağlığımızdan uzaklaşmaya, enerjimizi kaybetmeye itiyor. Peki küçük bir değişikle daha sağlıklı olabilir miyiz? İşte size “Şekersiz 21 Gün” meydan okumam…
Nasıl Başladı?
Aslında uzun süre yazmaya ara verdiğim gibi spora ve sağlıklı beslenmeye de ara vermiştim. Tek başıma yaşadığım için yemek pişirmek, hatta dışarıya çıkmak bile çekilmez olmuştu. Üstelik okulun yanında iki farklı işte çalışmaya başlamıştım. Ki bu zaten her insanın sınırlarını baya zorlayıcı bir deneyim. Ancak tam bir yeşilaycı olmama rağmen, hiçbir şekilde kendimi zinde hissetmemeye başlamıştım. Zor uyanıyor, gün içinde enerjimi bir türlü istediğim düzeyde tutamıyordum. Bunun için bir doktora gittim tabi, demir eksikliği gibi herkeste olan eksiklikleri bir kenara bırakırsak, turp gibiydim. Peki neden böyle hissediyordum? Depresyonda mıydım? Sonra her gün neyi yanlış yaptığım sorusunu sordum kendime. Ve neredeyse her öğünde tatlı ya da türevi yiyecekler tükettiğimi farkettim. Sonrası biraz araştırma ve bana ne kadar zarar verdiğini anlayınca da biraz başlama azmi.
Nasıl Geçti?
Berbat geçti. Burada sizlere hiç “Vay efendim, sağlıklı beslendim, harikaydı, benim için çocuk oyuncağı” gibi konuşmalar yapmayayım. Zaten orta ve üstü düzeyde bir tatlı bağımlısı olarak benim bu dönemi iyi geçirmem imkansızdı.
Mental yorgunluğumu bir kenara atalım şimdi. Bedenimdeki iyileşmelerden bahsedeceğim size. Cildim iyileşti öncelikle. Yani yüzümdeki sivilceler ve izler azaldı. Hep var olmasından yakındığım ve stresten kaynaklandığını düşündüğüm göbeğim gitti. Ancak burada belirteyim ki, bu diyet haricinde spor yapmadım. Üstelik çok sağlıklı da beslenmedim. Hatta bir gün hamburger bile söyledim.
Bu 3 hafta içerisinde hissettiğim ve beni en çok şaşırtan konuysa şu: Ben rahat nefes almaya başladım. Önceden farkında bile değildim nefesimin beni ne kadar sınırlandırdığını. Ne denli ağır ve neredeyse hırlar gibi nefes aldığımı. Diyetin son günlerine doğru inanılmaz rahatladım.
Nasıl Bitti?
Sonsuza dek sürdürmeye çalışırsam daha beter bir tatlı krizi yaşarım diye düşündüm. Ve bu diyeti bir ısırık Triple Chocolate Cookie’yle bozdum. Ama en sevdiğim kurabiye eskisi kadar güzel gelmedi bana. Biraz farklı bir durumdu. Sanırım uzmanların dedikleri gerçekten doğru, o alışkanlık/ bağımlılık zincirini bir kere kırdığınızda, bir daha eskisi gibi hissetmiyorsunuz. Acıkmıyorsunuz belki benim durumumda ya da stresinizi tatlıdan çıkarmayı bırakabiliyorsunuz. Bu hep kurtulmak istediğim ve son bir haftadır da kurtulduğuma inandığım bir kötü alışkanlığımdı. Aynı azmi kahveyi bırakmak için de göstermemi istiyor annem (ama bu tartışma dahilinde bile değil :D). Neyse, bombayı sona sakladım. Hiç spor yapmayarak ve 10 saat, abartmıyorum, tam 10 saat bilgisayar başında hareketsiz oturarak tam 4 kilo verdim. Deneyin, eminim siz benden daha çok zayıflayacaksınız, zira metabolizmam bir kaplumbağa hızındadır. Sevgiler!