Canlı performanslar demişken zaten buraya şu güne kadar pek çok gelen ünlü isim olmuş. Kimler geldi Rock Cafe’ye?
Dostlarım bana hep burada yapamazsın dedi en başta. Sonra hepsi geldi ve “ Ben de burada yaşayabilir miyim ? “ diye sormaya başladılar.
Şebnem Ferah, Hayko Cepkin, Okan Bayülgen, Mustafa Altıoklar, Yüksek Sadakat, Cem Köksal, Gür Akat bu isimlerden sadece bazıları. Onlarla imza günleri düzenledik, workshoplar yaptık. Belki de en önemlisini belirtmeliyim. Gitarizma’yı düzenledik..
Gitarizma! Nedir Gitarizma?
Gitarızma 3g olarak bilinir dünyada . Farklı tarzlarda isim yapmış 3 gitaristin bir araya gelip çalmasını kapsayan bir projedir. Biz burada bunu daha da geliştirip daha da önüne geçtik. Hem çaldıkları ilden bir yerel gitarist dahil ettiler projeye hem de bir gitarist devamlı değişti. Tarz olarak ise pek çok farklı tarzdan çaldık. 60’lar, 70’ler, metal, rock…
Önümüzdeki aylarda devam edecek mi proje?
Mayıs ayında Karabük Üniversitesi’nde Deep Purple’ın efsane gitaristi John Lee Turner’ı ağırlayacağız. Cem Köksal’la birlikte çalacaklar.
Türkiye’de Rock müziği nasıl görüyorsunuz sektörün içinde biri olarak ?
İnsanlar gerçek müzisyenleri tanımıyor Türkiye’de. Popüler kültür bu vaziyete getirdi insanları maalesef. Rock da aynı durumda şu an. Bu iş emek işi ama insanlar emeğe değer vermez oldu. Fazıl Say çok doğru laflar etmişti. Aslında arabesk müzikle ilgili konuşurken pek çok şeyi eleştirmişti. Ama gene anlamak istedikleri gibi anladılar onu. Rock’n Roll’da da emek lazım. Zor bir müzik, zor enstrümanlar… Bizler de zor insanlarız dolayısıyla. Düşünen, sorgulayan, eleştiren, karşı insanlarız.
Müzik geçmişi belli Türkiye’de. Sizce müziğin geleceği ne durumda?
80’lerde piyanist şantörler vardı. O arabeske, arabesk ise popa dönüştü. Ve bu değişim devam ediyor. Çok ciddi emek hırsızlığı var günümüzde. Bire bir çalıyor klipleri şarkıları pek çok isim. Bunu televizyonlarda gördüğümüz Rockçılar da yapıyor
Kaliteli müzik yok şu an ama 90’lar da vardı. Kramp, Objektif ,Whisky, Kronik, Kesme Şeker, Acil Servis… 90’ları salladılar. Kötü olan tek şey kayıtlarıydı o zamanlarki.. Şimdi dinlediğimizde vay be dedirtip, özletiyorlar kendilerini. Şimdi yapılanlar Rock, Rock’n Roll’un ruhuyla alakasız.
Çok teşekkürler bu keyifli sohbet için. O zaman son olarak sizden duyalım. Bir tatilci niye buraya gelmeli, bu otelde kalmalı?
Eğer ben 2 gün kafa dinleyeceğim diyorsa, ruhumu dinlendireceğim diyorsa bana gelmesin. Biz dinlenmiyoruz, eğleniyoruz, çok sıkı müzik konuşuyoruz. Bizde ortak payda müzik.
“Buraya gelerek kendinizi müzikle ödüllendirin.”
Hotel Kayra’dan ufak detaylar:
Fotoğraflar ve Röportaj : Defne Yaman