Daha önceki yazımda cafe önerilerinde bulunmuştum. Bu yazımda ise, benim için bu yazın kitaplarından bahsedeceğim. Aylardır kitap okuyamıyordum, aldığım kitaplar çok birikmişti. Ağustos ayı benim için kitap okuma açısından güzel bir ay oldu, her hafta bir iki farklı kitaplaydım diyebilirim. Bunlardan iki tanesi, şimdiye kadar diğer arkadaşlarımız tarafından anlatılmış olan Cehennem Çiçeği ve Kardeşimin Hikayesi. Cehennem Çiçeği’ne bayıldım ancak onu tekrar anlatmak yerine, ondan bir önceki kitabım olan ve tarzıyla Alper Canıgüz’e yakın bir mizah anlayışı sunan Aptal’la başlamak istiyorum. Aptal, Feyyaz Yiğit’in Olduğu Kadar’dan sonraki ikinci kitabı. Feyyaz’ı çoğumuz Okan Bayülgen’in programlarından biliriz. Kısa bir süre önce ilk kitabını yayınlayan ve güzel eleştiriler alan bu yaratıcı ve genç yazar, Ağustos başı itibariyle yeni kitabını bizlere sundu. Aptal, daha önce nasıl aklınıza gelmediğini düşüneceğiniz noktalara parmak basıyor, sıradan bir karakterin başından nasıl şeyler geçebileceğini ve öykünün birden bire nasıl o ters köşeden bu ters köşeye varabileceğini izlerken şaşırıp kalıyorsunuz. Neler olacağını tahmin edememek okuma hevesinizi de arttırıyor. Ustaca kelime oyunlarıyla da sıkça karşılaşacaksınız kitapta. Gene mizaha sırtını dayamış,zeka taşıyan espriler kitabın geneline yayılmış durumda ve bunun sayesinde hayli güleceksiniz ancak; aslında biraz hüzün de taşıyor bu kitap. Ana karakter oldukça acınası durumlara düşüyor çoğu zaman ve bazen üzülebiliyorsunuz haline. Gene de, hüzünle bile o kadar ustaca dalga geçiyor ki yazar ve hikaye, kitabı bitirdiğinizde yanınıza kahkahalar ve geçirdiğiniz güzel zaman kalıyor. Feyyaz Yiğit, elbette ki Alper Canıgüz’e göre yolun daha çok başında. Ancak bu yaz okuduğum bu iki kitap gerçekten de üslup olarak birbirine benziyor. Feyyaz Yiğit, eminim kendini çok daha geliştirecektir; ileriki yıllarda çok daha iyi kitaplar yazabileceğine inanıyorum. Şu hali bile yeterince iyi.
Bu yaz okuduğum bir diğer kitap, Markus Zusak’ın Köpek Düşleri. Markus Zusak, aynı zamanda benim gerçekten çok ama çok sevdiğim Kitap Hırsızı adlı kitabın da yazarıdır. Daha önce bu kitabı gazetede uzun uzun anlatmıştım. Bu günlerde kitabın filminin yapılıyor olması ve benim eş zamanlı olarak raflarda Köpek Düşleri’ni görmem kitaplar konusunda gerçekten de şanslı bir haftada olduğum hissini kuvvetlendirdi. Köpek Düşleri, aslında Zusak’ın ilk kitabı ama Türkçeye çok uzun yıllar sonra daha yeni çevrilmiş. Başrolde bir ergen var ve kitap da ergen bireylerin yaşama bakış açıları, düşünceleri, aile bireyleriyle, arkadaşlarıyla ilişkilerini, aşklarını, parasızlığın zorluklarını, genç yaşta iş hayatıyla tanışmayı ve daha birçok şeyi anlatıyor. Dili gene sağlam olmasına rağmen Kitap Hırsızı’yla karşılaştırıldığında daha basit, konu da daha sıradan ama hala kendini rahat okutuyor ve sizi sıkmıyor. Zusak karakterle iyi empati kurmuşa benziyor çünkü karakterin kafasındakileri çok net gösterebiliyor bizlere. Bu kitapta beni hayalkırıklığına uğratan tek şey sonu oldu, daha farklı bir sonu olmalıydı sanki. Gene de zamanınızı kesinlikle ayırmalısınız derim.
Şu sıralar okuduğum kitap ise Samantha Hunt tarafından yazılan Tesla’nın Kutusu. Tesla’nın Kutusu hayli ilginç bir kitap, merakla okuyorsunuz. Tesla’nın başından geçenleri, karakterini, buluşlarını, sorunlarını kısaca Tesla’yla ilgili pek çok şeyi öğreneceksiniz bu kitap sayesinde. Biyografi değil bir roman bu kitap. İç içe geçmiş bir şekilde hikayeleri anlatılan diğer karakterler de var, radyoya tutkun bir genç kadın ve onun babası diğer temel karakterlerden.Bunun yanında bazı yan karakterler de mevcut. Tesla, her şeyiyle ilginç bir insan ve yaşadıkları da bir o kadar ilgi çekici. Bu kitabı okurken sıkılacağınızı zannetmiyorum, her sayfada bir sonraki sayfa içinizde merak uyandırıyor. Tesla’yı ele almaktaki başarısının yanında, romana yedirdiği diğer öyküleri de benzer güzellikte anlatıyor yazar. İnce bir kitap değil, 400ü aşkın sayfası var. Ben daha yüzlerdeyim ancak anlatılanlar o kadar değişik ki hızlı bir şekilde ilerliyorum. Sizi çeken hayatlar ve Nikola Tesla ile ilgili hafızanıza katabileceğiniz bir sürü şey vaat ediyor Tesla’nın Kutusu. Edison gibileri de cabası!