Uluslararası Para Fonu(IMF) geçtiğimiz hafta Türkiye hakkında incelemeler içeren yeni bir makale yayımladı. Makale 15 maddeden oluşuyor ve Türkiye’nin iç ve dış mali politikaları hakkında saptamalar ve uyarılar bulunuyor. Bu makalede IMF özetle Türkiye’den, dış kaynaklı dengesizliklerin azaltması için mali ve parasal politikalarını sıkılaştırmasını istedi.
IMF makaleye şöyle başlıyor: ‘2012 yılında Türkiye dengesizlikleri azaltarak pozitif büyümesini sürdürdü. 2013 yılında ise büyüme ivme kazanıyor ve iç talebe yöneliyor. Kısa ve orta vadeli kapsayıcı politikalar, hala daha yüksek olan dengesizlikleri azaltmak için uygulanmalıdır. Kısa vadede, yetkililerin enflasyon hedeflerine ulaşmak ve yeterli bir nominal çapa sağlamak için para politikasında kemer kısma yoluna gidilmelidir. Maliye politikası da 2014’teki yapısal bollukları artırmak için kısılmalıdır. Orta vadede Türkiye’nin temel sorunları yurt içi tasarrufların artırılmasını sürdürmek ve yapısal reformları devam ettirmektir. Her ikisi de uzun vadede ekonomik ve dış potansiyelin büyümesine hizmet edecektir.’
Yazının devamında yetkililerin politikalarıyla düşük işsizlik oranı devam ederken yeniden hoş bir dengeye ulaşıldığı söyleniyor. İlerleyen kısımlarda yetkililerin acil önceliğinin dengesizlikleri azaltmak olduğu belirtiliyor. Kısa vadede para politikası ve yapısı, nominal bir çapa sağlamak için doğrudan enflasyon üzerine olmalıdır. Maliye politikasında harcama kısıtlamasına gidilmelidir çünkü çok fazla gereksiz harcama yapılmaktadır.
IMF yetkililerine göre devlet yetkilileri 2013 yılı mali hedeflerine ulaşmak için yolda fakat mali politika yayılma eğimli olmalı ve dizginlenmelidir. Gelir performansı bugüne kadar özel olarak yapılan müdahalelerden dolayı güçlüydü . Yetkililer zaten düşük olan kamu borcunu azaltarak 2013 yılı bütçe açığını kapatmaya çalışıyorlar. Hareketli gelirler nominal harcamanın artmasına yol açar. Bundan dolayı devlet bu yıl 2013 harcama tavanını yatırım harcamaları nedeniyle aşacaktır
Geçen hafta Türkiye’yi ziyaret eden IMF heyeti, gelişmiş ülkelerin para politikalarının piyasalarda yeniden fiyatlandırılmasıyla Türkiye’nin temel kırılgan noktalarından biri olan dış kaynaklı dengesizliğini daha da belirginleştirdiğini ifade etti. Heyet, geçen hafta yaptığı yazılı açıklamada “Bu tür bir ortamda ve dış kaynaklı finansmanın yüksek olacağı önümüzdeki birkaç yılda, sermaye akışının tersine dönmesi veya zayıflaması Türkiye için büyük bir sorun oluşturacaktır.” görüşünü savundu.
IMF daha sıkı mali ve para politikalarının dış finansman ihtiyacını ve enflasyonu azaltacağını söylüyor. IMF uzmanları, aynı zamanda Türkiye’nin döviz rezervlerini satmamasını ve bu yola ancak ve ancak aşırı kritik durumlarda başvurmasını önerdi. Fakat, Merkez Bankası son üç ayda 50 milyar dolarlık döviz rezervlerinden büyük bir kısım olan 9 milyarlık kısmını sattı.
Son olarak, IMF araştırmacıları Türkiye’nin iç tüketim talebinin bu yıl %3,8’lik bir büyümeye ulaşacağını, gelecek yıl da bu rakamın %3,5 olacağını tahmin ediyor.
Makalenin tamamına bu adresten ulaşabilirsiniz:
http://www.imf.org/external/np/ms/2013/093013.htm