Almanya liginde Almanlar’ın son yıllarda Der Klassiker yani Alman El Clasico’su diye çağırdığı maçta lider Bayern Münih ve lig ikincisi Borrusia Dortmund Westfalenstadion’da karşı karşıya geldi. Lider Bayern’i 4 puan geriden takip eden Dortmund için ölüm kalım maçıydı. Keza maçın kaybedilmesi halinde Dortmund liderlik koltuğundan 7 puan gibi azımsanmayacak bir puan farkıyla uzaklaşmış olacaktı. Bayern ise maçı kazanıp şampiyonluk yarışının en büyük adaylarından biri olan Dortmund’u saf dışı bırakmak istiyordu.
Dortmund’da Schmelzer, Subotic, Hummels ve İlkay’ın eksiklikleri baş ağrısı yaratacak türdendi. Bu sezon orijinal savunma 4’lüsünü bir türlü oluşturamayan Dortmund, Bayern Münih gibi dünyanın en formda ve en iyi hücum yapan takımına karşı oynayacaktı. Orta alanda İlkay’ın da eksikliğiyle defans ile orta alan bağlantısı aksayacak ve problem çıkacaktı. Bayern’de ise Ribery ve Schweinsteiger’in eksikliği orta alan ve hücum hattında sorun çıkaracak türdendi.
Bayern Dortmun’u son yıllarda ilk kez bu kadar hazırlıksız yakaladı. Bu Bayern için 3 yılda 7 maçta yenemediği Dortmund’u yenmesi için büyük bir fırsattı ve öylede yaptılar. Bayern Dortmund’u 3-0 lık net bir skorla geçerek ligdeki saltanatını sağlama aldı.
3-0’lık skor sizi yanıltmasın herkesin futbol şöleni beklediği maçta göze hoş gelecek hiçbir şey yoktu. Tamamen strateji oyunu oynandı sahada. İmkânları kısıtlı Jurgen Klopp ve Guardiola’nın satrancında Guardiola kazanan taraf oldu.
Defans hattına rotasyon oyuncusu Sokratis ve 3 gün önce bonservisi elinde olan ve imza attırılan tecrübeli futbolcu Friedrich yerleştirdi. Sağ beke normalde hücum oyuncusu olan Grosskreutz sol beke de Durm’u yerleştirdi. Bu elde imkanlarla oluşturulan defans hattının performansı merakla bekleniyordu. Orta alanda iki ön libero Bender ve Nuri ile oynanması defansı rahatlatacaktı. Nitekim öyle de oldu. İlk yarı ve İkinci yarının başında Bayern’e top göstermedi Dortmund savunması, ayrıca nerdeyse hiç bireysel hata yapmadılar. Bu Klopp’un ve Almanların futbol disiplinini sahaya başarılı yansıttıklarını gösteriyor. İlk defa birbiriyle oynayan defans dörtlüsü işini iyi yapmıştı aslında.
Bayern’de Ribery’nin eksikliğinde sol açığa, Alaba’nın önüne Robben geçmişti. Bu aslında Robben’in içeri kat eden ve gol arayan oyun stilinin yerine klasik, topu çizgide taşıyan ve içeri çeviren oyuncu tipinde oynayacağının sinyaliydi. Ortaya komple forvet Mandzukic ve sağ tarafa da gizli forvet Müller’i koymuştu Guardiola. Robben’in çevirdiği topları Müller ya da Mandzukic bitirecekti.
Maça iki tarafta hızlı başladı. İlk yirmi dakika Bayern oyunun kabul ettirmeye çalıştı. Erken gol bulup Dortmund’un kilidi açmaya çalıştılar. Dortmund ise kontrollü oyun oynayıp kontra ataklarla rakibini vurmaya çalıştı. Dortmund’un defans hattının beklenenden iyi performans göstermesi ve Nuri ve Bender’in orta alanı kilitlemesi Bayern’i sadece kanat oyunu oynamaya itti. Sağ beke Rafinha’yı ön liberoya Lahm’ı koyan Guardiola takımını hücumda 3-4-3 savunmada 5-3-2 taktiğiyle oynatmaya çalıştı. Oyunu defanstan Lahm’ın ve Dante’nin uzun toplarıyla kurmaya çalışan Bayern, Dortmund’un pas yollarını kapamasıyla özellikle Dante’nin yaptığı pas hatalarıyla Dortmund’un kontra-ataklarına maruz kaldı. Defanstan çıkarken kaybedilen toplar Alaba’nın ve Rafinha’nın ilerde yakalanmasına neden oldu. Özellikle Alaba’nın hücum futbolunu sevmesi Blaszczykowski büyük boşluklar yarattı. Genelde Reus ile getirilen, Lewandowski’ye verilen ondan da Blaszczykowski’ye aktarılan toplar, Kuba’nın pozisyonlarda gecikmesi nedeniyle gole çevrilemedi.
İlk yarıda topa hâkim olan Bayern olmasına karşın özellikle 20 ile 30 dakika arasından Dortmund kontra atak futbolunu çok iyi oynadı. İlk yarının sonlarına doğruda Bayern’in bulduğu birkaç gol pozisyonu vardı.
İkinci yarının başında ortada geçen bir futbol vardı. Guardiola maçı çözecek iki kritik hamle yaptı. Dortmund defansını karıştıracak adam olan Götze’yi ve orta alanda yaratıcılığı artıracak ve pas trafiğini hızlandıracak adam olan Alcantara’yı oyuna aldı. Bu hamleler kilitlenen Dortmund defansını çözmek için yerinde hamlelerdi. Nitekim orta alanda kısa paslarla Dortmund defansını afallatan Bayern sağda topla buluşan Müller’in ortasında Götze’yi buldu. Götze de topu kontrol ettikten sonra ayağının tersiyle şık bir vuruşla Bayern’i öne geçirdi. Götze golden sonra sevinmedi. Bu gol maçın kopma noktasıydı. Geriye düşen Dortmund gol bulmak için savunma anlayışından taviz verdi ve Bayern tarafından 85’te Robben’in 87’de Müller ‘n golleriyle cezalandırıldı.
Dortmund defansı görevini yerine getirse de kaçan pozisyonlar atamayana atarlar dedirtiyor insana. Neuer Reus’un 2 şutunu çıkartarak maçın kaderini belirledi. Robben beklenenin altında performans gösterdi. Oyunculardan ziyade taktikler oynadı diyebiliriz.
Bayern en iyi yıl olan geçen sene bile yenemediği rakibini zayıf durumda yakaladı ve 3 yıllık kötü talihini yendi. Bayern’de Götze Dortmund taraftarı boyunca uzun süre ıslıklandı. Götze’nin attığı golden sonra sevinmemesine rağmen ıslıklar kesilmedi. Bayern 35 puana ulaşırken Dortmund 28 puanda kaldı.
http://youtu.be/oIYxs-kIhKo