Duyguları anlamak konuştuğumuz dile göre değişir mi yoksa dile ve kültüre bakılmaksızın aynı mıdır? MPI’ nın psikolinguistik ve evrimsel antropoloji araştırmacılarının yeni çalışmaları duyguları anlamak için o duygularla ilgili kelimelere ihtiyacımız olmadığını gösteriyor. Araştırmanın sonuçları Amerikan Psikoloji Derneği’ nin dergisi Emotion’ da yayınlandı. Ayrıca bu çalışma duygusal sinyallerin algısının dil tarafından yönetilmediğini öne sürerek duyguların biyolojik olarak evrilmiş mekanizmalar olduğu görüşünü de destekliyor.
Çalışmada Almanca ve Yucatec Maya (Meksika’ nın Yucatan Yarımadasın’ da konuşulan bir dil) dillerini konuşan katılımcıların kıyaslandı. Araştırmacılardan biri olan ve Meksika üzerinde antropoloji çalışmalarını sürdüren Oliver Le Guen Yucatec, Maya dilinde “iğrenme” duygusuna ait herhangi bir kelime bulunmadığını açıklıyor. Araştırmada Yucatec Maya dilini konuşan katılımcılara farklı duygular içeren resimler gösterildikten sonra fotoğraftakilerin neler hissettikleri sorulduğunda nefret ve öfke içeren fotoğraflardakileri açıklayabilmek için Yucatec Maya dilini konuşan katılımcılar iki duygu için de aynı kelimeleri kullanırken, Almanca konuşan katılımcıların nefret ve öfke duyguları için farklı kelimeler kullandığı belirtiliyor. Bu da bu iki dilin konuşanlarının duygulara erişebilmeleri için kullandıkları kelimeler konusunda farklı olduklarını gösteriyor.
Duyguların Karışımı
İki ayrı dilden gelen katılımcılardan ayrıca karıştırılmış duygular içeren fotoğrafları değerlendirilmeleri isteniyor. Karıştırılmış duygular içeren fotoğraflar karışımın her kartta eşit oranda olduğunun kontrol edilebilmesi için dijital ortamda manipüle edilerek hazırlanıyor. Her bir manipüle edilmiş karttan sonra katılımcılara bir kart çifti gösteriliyor. Gösterilen kart çiftlerinden biri orijinal fotoğraf olurken ikincisi aynı yüzün duyguları biraz karışmış hali olarak tasarlanıyor. Bazı çiftlerde dominant duygu aynıyken bazı kart çiftlerinde farklı oluyor. Daha sonra katılımcılara az önce bu kart çiftlerinden hangisinin görüldüğü soruluyor.
AraştırmacılardanDisa Sauter, önceki araştırmalarda katılımcıların dominant duygunun farklı olduğu durumlarda (dominant olarak öfke ya da dominant iğrenme) katılımcıların daha başarılı olduğunun bulunduğunu belirtti. Peki bu durum bu duyguların içsel olarak linguistik etiketlenmelerinden (iğrenme ya da öfke) mi yoksa bu duygular için herhangi bir kelime bilinmese de temel insan mekanizmaları tarafından işlenmelerinden mi kaynaklanıyor?
Temel İnsan Kategorileri
Bu noktada kritik bilgi iğrenme ve öfke duyguları için aynı kelimeyi kullanan Yucatec Maya dilini konuşan katılımcıların test edilmesiyle sağlanıyor. Sonuçlar yukarıda belirtilen testlerde bu dili konuşan katılımcıların en az Almanca konuşan katılımcılar kadar (hatta daha fazla) başarılı olduklarını gösteriyor.
Araştırmacılardan Sauter, bu sonuçların duygusal sinyallerin konuşulan dildeki kelimelere bağlı olmadığı hipotezini desteklerdiğini, ayrıca bu bulguların duyguların temel insan mekanizmaları olarak evrildiği görüşünü de desteklerdiğini belirtti.
Haberin orijinali: http://www.mpg.de/4626560/emotions_without_language?filter_order=L