Bu sıralar pek çok insanla tanışır oldum. Nasıldır bilirsiniz ilk tanışmalar: Kimsin? Neredensin? Neden hoşlanırsın? Benimkiler de aynen o şekilde gerçekleşti. Birbirinden farklı olan tüm bu insanlara söylediğim bir cümle ile aldığım ortak bir tepki ve şaşkınlık vardı.
-Gazete Bilkent ’de yazıyorum.
-AAA ne kadar güzel. Hangi birim?
-Ekonomi
-….
Şeklinde geçiyordu hep diyaloglar. Ben de alıştım zamanla bu tepkilere. Çünkü insanlar arasında çok yaygın olan bir düşünce var. Bir kadın nasıl olurda Ekonomi bilir? Ekonomiye ilgi duyar? Ekonomi hakkında fikri olur? Garip geliyordu bu fikir çoğu insana haklılardı da aslında fakat kaçırdıkları bir nokta vardı. Kadınlar ekonominin gizli parlayan devlerinden olan KOZMETİK SEKTÖRÜ’nün sadık ve doyumsuz müşterileriyiz. İşte sırf bu yüzden ekonominin tam ortasında duruyoruz.
Her yıl bir kadın kaç şişe parfüm bitiriyor? Kaç tane kalemi bir çırpıda sürüp geçiyor? Kaç kutu fondöten harcayarak badana boya yapıyor? Biliyor musunuz? Hangi kadın bir alışveriş merkezine gittiğinde kozmetik mağazasına uğramıyor ki. Bir şey almayacağız desek bile en az bir oje bir kalem almadan çıkamıyoruz mağazadan.
Kadınlar da küçük yaşlardan itibaren başlayan bu tutku ömrünün sonuna kadar devam ediyor. Eee sınırsız bir tüketim ve tüketici olunca Pazar arayışı da sürekli artıyor. Ve kozmetik sektörü de giderek büyüyor. Kozmetikçiler, Türkiye’nin büyüme adımlarını yakından izleyen birer grup haline geldiler. Çünkü bir ülkenin büyümesinin, çok hızlı etkilediği sektörlerden biri de kozmetik. Bu bir zincir ve büyüme kişi başına düşen geliri arttırıyor, artan gelir de kişisel bakım ve kozmetiğe akıyor. Çok konuşulmasa da bu sektör krizden etkilenmiyor ve giderek hacmini genişletiyor. Kozmetikçiler de bu trendi biliyor ve ürün portföylerini geliştiriyor.
Büyüme Ve Gelişme
Dünyada 250 milyar doları geçen kozmetik pazarı, son yıllarda Türkiye’de de büyümesiyle dikkat çeken sektörler arasında yer alıyor. Bugün Türkiye de kozmetik sektörünün 10 milyar dolara kadar ulaştığı dilden dile dolaşıyor. Sektörde faaliyet gösteren firma sayısı 3.250’ye, istihdam ise 14 bine ulaşmış durumda. İhracatını da her yıl arttıran bu sektör, 254 milyon dolarlık rakamlara ulaştı bile.
Madalyonun Diğer Yüzü
Sektörün zayıf yönleri de yok değil. Bunlardan bazıları: Hammadde önemli oranda ithalata dayalıdır. Kaldı ki enerji ve su maliyeti başka ülkelere oranla daha yüksektir ve AR-GE’ ye ayrılan bütçe çok düşüktür. En önemli sıkıntı da hammadde ithalatında yaşanan gecikmeler ve değer olarak hammaddenin %50-%70’nin ithalata dayalı olmasıdır. Denetim eksikliği de çeşitli sağlık sorunları ve haksız rekabete ortam hazırlamaktadır.
Kadınlar arasında eski çağlardan beri süregelen bir rekabet olduğu bilinmektedir eski mısır prensesleri Kleopatra ve Nefertiti’nin güzellikleri ile Truvalı Helen’in hoş görüntüsünü unutmak mümkün mü? İşte tam da bu yüzden, onların görüntüsüne ve ününe ulaşabilmek için tüm kadınlar bitmek bilmek bir yarışın içindeler. Peki, kadınlar kendilerine bu kadar dikkat ederken erkekler de mağara adamlarına özenmiyorlar tabii ki. Onlarda bu sektörün sadık birer tüketicisi oldular.
Peki, tüm bunlardan çıkan sonuç…
Kadınlar var olduğu sürece kozmetik sektörü de ekonomide ki payını arttırmaya devam edecek.
Kaynakça: