http://www.youtube.com/watch?v=XVr2z16rhLw
Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Kendin içindeyken
Kafan dışındaysaÇaresi yok kardeşim
Her akşam böyle içip kederlenip
Mutsuz olacaksın
Meyhane masalarında kahrolacaksınŞiirlerle şarkılarla
Kendini avutacaksın
Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksınSöz: Murathan Mungan
Beste: Selim Atakan
[box_light]Yezidîlik[/box_light]
Birçoğumuzun bildiği ve sevdiği “Çember” isimli şarkı, bir Kürt dini olarak da bilinen ya da Zerdüştlük ile birleştirilen “Yezidi” dininin bir ritüeli olarak bilinen çember çizme olayından ortaya çıkmıştır.
Yezidi isminin, eski İran dinindeki “hayır” tanrısı olan “izd” veya “yezdân” kelimesinden geldiği öne sürülmektedir. Kökenlerinin ise Kürt, Arap ve Asurlularda oluştuğu söylenir. Yezidilik ilk olarak Irak’ın kuzeyinde yer alan “Nineve” de doğmuştur. Günümüzde ise Yezidiler en çok Türkiye, Ermenistan, Gürcistan ve Suriye’de yaşamaktadırlar. Evrenin ve insanların Azda adında bir tanrının görevlendirmiş olduğu Melek Tavus tarafından yaratıldığına inanıyorlardır. Bu yüzden “Tavus kuşu” onlar için kutsaldır. “Mushafa Reş” ve “Kitab el Celve” ise kutsal kitapları olarak bilinmektedir. Türkiye’de eskiden 80.000 den fazla nüfusları olan Yezidi’ler 20. yy’dan sonra Türkiye’den göç etmişlerdir. Şu an Türkiye’deki sayıları 1000 civarındadır. Belki de kendilerini korumak ve gelenek ve inançlarını kaybetmemek amacı ile, Yezidiler günümüzde inançlarını oldukça kapalı bir biçimde sürdürmektedirler.
[box_light]Evrenin Yaratıcısı Olarak Tanrı[/box_light]
Yezidi inancına göre Tanrı vardır ve tektir. Evrenin yaratıcısı gene Tanrı’dır. Fakat o sadece evreni yaratan kişidir. Daha sonra olan olaylara müdahale etmez. Yezidi inancına göre şeytan da vardır. Şeytan kötüdür, zarar verendir. İşte tam da bu sebeple, insanlar şeytana tapmalıdır, onun yanında olmalıdır ki, şeytan onlara zarar vermesin. Zira Tanrı’dan insana bir zarar gelmez. Bu Şeytan ise, aynı zamanda düşmüş melek olarak da adlandırılan Tavus kuşu ile sembolize edilir. Bu tavus kuşu Tanrı’nın evrendeki iradesidir ve bu sebeple ona tapınılmalıdır. Bana Sartre’ın Gizli Oturum isimli tiyatro oyununu hatırlatan Yezidilere ait şu inanç ise benim Yezidileri araştırmam da büyük etken olmuştur. “Yezidilerde sonradan hesap verilecek cennet cehennem gibi bir yer yoktur. Yaşayış tarzına göre dünya cennete de cehenneme de dönüşebilir. Tavus kuşu ise bu işlerin denetleyicisi görevini üstlenmektedir.”
[box_light]Çember[/box_light]
“Çember, çemberi çizen için komedi, içindeki içinse dramdır ama eğer biri kendini çember içine almışsa bu trajedidir…”
Yezidilikte şu an neredeyse hiç bilinmeyen Murathan Mungan’ın bir tiyatro metni olarak yazmış olduğu “Mahmud ile Yezida” isimli kitabında da yer verilmiş olan “ Çember” olayıdır. Yezidi inancına göre, bir kişi kendisini kendi çizmiş olduğu bir çembere alır ise, bu çemberin içine çizen kişi dışında kimse giremez. Bu kuralın nasıl ve neden çıkmış olduğu bilinmemekle beraber, yakın zamanda artık bu çemberi büyük din adamlarının da silebileceğine inanılmaktadır. Çember öyle bir durumdur ki, bir başkası dahi birini çember içine alabilir ve çizen kişi o çemberi silmediği sürece, çembere alınan kişi o çemberin içinden çıkamaz.
[box_light]Dini İnanç Ve İbadetler[/box_light]
Namaz
Yezidiler, sabah güneş doğarken ve akşam güneşin batışına kadar olan aralıkta namaz kılarlar. Güneşe yönelerek üç defa toprağa kapanırlar. Namazdan önce, tıpkı Müslüman inancındaki gibi el ve yüzlerini yıkarlar. Namazda ise Kürtçe bir dua okurlar. Dört adet Yezidi duası vardır: Sabah duası, Eğver duası, Güneş batışı duası, Akşam veya şehadet duası.
“Yezidiler namaz kılarken bunu başka dine mensup kimselerin görmesinden hoşlanmazlar. Eğer yanlarında başka dine mensup olan biri varsa, o zaman, avucunun içini güneş ışığına tutarak, ellerini ağızlarına götürüp öperler ve böylece namazlarını kılmış sayılırlar.”
Oruç
Yezidilerin iki çeşit orucu vardır. Birincisi genel oruçtur. Bunu her Yezidi tarafından tutulması zorunlu olarak gösterilir. Her yıl Aralık ayında üç gün olarak tutulur. Çünkü Yezidi inancına göre, Tanrı orucun üç gün tutulmasını buyurmuştur.
İkinci oruç ise seksen gün tutulur. Kışın ve yazın tutulan iki bölümden oluşur. Bu orucu genellikle din adamları ve yaşlı kesim tutarlar. Orucun ilk 40 günü Haziran´ın 24. Günü başlar ve ikinci 40 günü ise 24 Aralıkta, başlar. Oruç, sabahleyin güneşin sarılığının görülmesiyle başlar, akşam gün batıncaya kadar devam eder. İftarda yemekle birlikte şarap içilir. Gün boyu yemek içmek yasaktır. Şayet bu arada oruçluya bir şey ikram edilirse geri çevrilmez, yenir veya içilir.
Hac
Yezidiler Şeyh Adiy’in Laleş’teki mezarını ziyaret ederek hac görevlerini yerine getirmiş olurlar. Her yıl Eylül ayının son haftasında Şeyh Adiy’in türbesi ziyaret edilip dini törenler icra edilir. Mevlevilerin yaptıkları semalar gibi etraflarında dönerler. Bu törenleri “kavval” ve “köçek” denilen din adamları yönetir.
Şu an günümüzde ismi pek anılmayan fakat birçok insanımız tarafından inanılan Yezidilik hakkında bilgi vermeye çalıştım. Bizzat inancına sahip olmadığım, çevremde gözlemleyemediğim için, hatalı, eksik bilgiler vermiş olabilirim. Eğer hatalarım varsa, şimdiden çok özür diliyorum.
Semih Bir
Konuyu ve içeriğini inancım gereği hoş karşılamasam da gerçekten faydalı bir yazı. Teşekkürler.