Herkesin belli müzik zevkleri vardır, çocukluktan itibaren gelişen. Dönem dönem farklı tarzlar dinler, bıkarsınız. Bazı grupları ise dinlemeye başladıktan sonra her albümünü takip eder, her şarkısını dinler, ezberler ve seversiniz. İşte “Mor ve Ötesi” benim için öyle bir grup.
Kendi harçlığımdan para biriktirip aldığım ilk kaset, Mor ve Ötesi’nin “Dünya Yalan Söylüyor” albümüdür. Ben 1993 doğumluyum ve o dönem ortaokulda olduğumu düşünürsek, evet insanlar o zamanlar kaset dinliyordu… Karabük gibi küçük bir şehirde Mor ve Ötesi konseri olmadı maalesef. Ben de Ankara’ya geldiğimden beridir planlıyordum gitmeyi ve 10 Ekim Cuma akşamı sonunda Jolly Joker Ankara’da Mor ve Ötesi’ni canlı dinleme fırsatı buldum. Konsere geçmeden belirtmeliyim ki, 1990 ile 1993 yılları arasında doğup, benimle aynı tarihlerde Mor ve Ötesi dinlemeye başlayan ve hâlâ seven çok insan var. Hatta gazete yazarlarımızdan Ayşenur Mulla da konserdeydi ve yazıda kullandığım fotoğraflardan biri kendisine aittir.
Gelelim konsere… Yıllardır istediğim konsere sonunda gidebildiğim için hem çok heyecanlıydım, hem de beklentilerim çok yüksekti ama konser benim beklentilerimden bile daha üst düzeyde oldu. Saat 22.00′ da kapılar açıldı ve biz yerlerimizi aldık. Ben sahnenin hemen üstündeki masada oturuyordum. Saat 23.00’a yaklaşırken, sahneye gitar ve perküsyon kontrolü için çıkan teknisyenler heyecanı daha da arttırdı. Herkes büyük bir sabırsızlıkla grubun çıkmasını bekliyordu ki, sahneye küçük bir piyano yerleştirildi. Grup, “Güneşi Beklerken” şarkısıyla konsere başladı, Harun Tekin piyanonun başındaydı. “Yağmur, Teşekkürler” ile devam etti. Bu iki şarkının sonunda piyano kaldırıldı ve Harun Tekin bizden Araf’ı hep beraber söylememizi istedi, “Devlete karşı öldürülen bütün çocuklar için”.
“Adalet yok ya, canımı yakar bu sessizlik” dizeleriyle, hep beraber söyledik şarkıyı. Konserin ilk bölümü “Ayıp Olmaz mı”, “Re” ve “Uyan” ile devam etti. “Sevda Çiçeği” yine “Dünya Yalan Söylüyor” albümünde yer alan ve benim yıllardır çok ama çok severek dinlediğim bir şarkıydı ki, bütün salonun öyle olsa gerek; onun çalacağını anlayınca bir çığlık yükseldi kalabalıktan.
Demiştim sahnenin üstündeydim diye, ben şarkı listesini görüyordum. Benim için çalan şarkılar sürpriz olmadı maalesef. “Sana Değmez”, son albümleri “Güneşi Beklerken” den en sevdiğim şarkılardan biridir. Beklenen şarkı “Cambaz” ise Mor ve Ötesi’nin zamanında dinlediğim ilk şarkısıydı. “Aşk İçinde” ve “Eski Şarkısı”nın ardından Harun Tekin dedi ki; “Normalde konserlerde çok gevezeyimdir ama bu akşam o kadar güzelsiniz ki; arka arkaya çalmak istiyoruz ve yıllardır çalmadığımız, size özel olarak isteye koyduğumuz bir şarkıyı söyleyeceğiz.” Böylece “Parti” şarkısı ile konserin ilk kısmını bitirdiler.
İkinci kısım “Bahar” şarkısı ile başladı, daha sonra “Sor”, “Kış Geliyor” ve ” Son Deneme” şarkıları arka arkaya çalındı. Ardından Harun Tekin sordu; “Uçak korkusu olan var mı?”. “Kara Kutu” şarkısını, bir İzmir yolculuğunda uçakları türbülansa girdikten sonra yazmışlar.
“Küçük Sevgilim”, yine bir Mor ve Ötesi klasiği. “Son Sabah” şarkısını çalmadan önce, Harun Tekin şarkının klip tanıtımının son kontrollerini konsere başlamadan önce yaptıklarını ve klibin de çok yakında yayınlayacağını belirtti.
“Tamiri Mümkün Kalbinin” şarkısının ardından biz listede görmediğimizden bize de sürpriz oldu, “Korkma”çalındı. “Yaz Yaz Yaz” şarkısı başlarken hep beraber ritim tuttuk, parçanın başını beraber söyledik. Harun Tekin, konser boyunca yer yer bazı şarkıları söylemeyi, tamamıyle bize bıraktı ve ses yükseldikçe yüzünde büyüyen bir gülümsemeyle bizi dinledi. “Bir Derdim Var” şarkısını söylerken yavaş yavaş konserin sonuna yaklaşıyorduk, listede sadece “Oyunbozan” kalmıştı ama “Bir Derdim Var” şarkısı bittikten sonra yükselen “Bir daha!” seslerini kırmayıp, çıplak sesiyle tekrar söyledi şarkıyı.
“Oyunbozan” ve konserin sonu… Salonun yarısı çıktı. Geri kalan yarısı ısrarla grubu yeniden sahneye çağırdı ve sahneye sadece Harun Tekin ile Kerem Özyeğen çıktı. Kerem Özyeğen’in klasik gitar ile katkısıyla, ikisi birlikte “Dünya Yalan Söylüyor” şarkısını söylediler. Ardından diğer grup üyeleri de sahneye çıktı. “Yardım Et”, “Gül Kendine” ve “23” şarkılarıyla konseri tamamladılar. “23” gecenin sürpriziydi. Arkadaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla “23” isimli parçayı genelde çalmıyorlarmış konserlerinde. Ara ara dinleyicilerden istek gelmişti, gecenin sonunda bizi kırmadılar. Harun Tekin, Ankara’da Jolly Joker’de konser vermeyi sevdiklerini, İstanbul’da böyle bir konser salonu bulunmadığını ve bu gecenin çok güzel geçtiğini söyleyerek konseri bitirdi.
Konserle ilgili düşmek istediğim birkaç not var, Mor ve Ötesi hayranıysanız mutlaka gidin ve Harun Tekin’in dansını bir görün. Kerem Özyeğen de gece boyunca bir an bile yerinde durmadı sanırım, enerjisi hiç bitmedi. Sahnenin en ucuna geldiğinde çığlıklar yükseldi. Klasik harekettir, gitarı karşılıklı çalmak ama Burak ve Harun’un karşılıklı çalarkenki mimikleri de görülmeye değer. Bateristler genelde arka planda kalır ama Kerem Kabadayı muhteşem bir baterist, ayakta alkışlanmayı hak ediyor performansıyla.
Benim için konser sadece çalınan şarkılarla değil, hem dinleyicilerin hem de grup üyelerinin yüksek enerjileri sayesinde çok eğlenceli ve tatmin ediciydi. Mor ve Ötesi Ankara’da konser vermeyi seviyor, Ankara da onları. O zaman; yine gelsinler, hep gelsinler!