1979 yılı Ankara doğumlu olan Nihan Yardımcı Çetinkaya, üniversite eğitimini Bilkent’te tamamlayan başarılı mezunlarımızdan. 2002 yılında Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim ve Tasarım Bölümü’nü bitiren mezunumuz başarılı bir ressam olarak günümüz sanat dünyasında yer alıyor. Çetinkaya, 17-25 Ekim tarihlerinde düzenlenen 10. Uluslararası Floransa Bienali’ne davet edilip katılmak üzere seçilen tek Türk sanatçı olma özelliğine sahip.
60 ülkeden sanatçıların katılımıyla gerçekleştirilen ve video, fotoğraf, resim ve heykel başlıkları altında eserlerin sergilendikleri sayılı küresel sanat organizasyonlarından sayılan bienalin bu seneki teması Art and the Polis, yani Sanat ve Polis’ti. Çetinkaya, çalışmalarının genel teması ve kullandığı tekniğin bienalin bu seneki temasıyla örtüştüğünü ve bunun davet edilmesinde etkili olduğunu belirtiyor.
Bienale, Şehir ve Doku ( City and Texture) ve Şehrin Sanatçıları (Stars and the City) adlı iki eseriyle katılan Çetinkaya, bir röportajında önceleri figüratif çalışmayı tercih ederken son yıllarda doku üzerinden eserlerini oluşturmayı tercih ettiğini belirtiyor. Dokuyu, “zaman içinde başkalaşan deneyimler” olarak yorumlarken, hikâyelerini büyük tuvaller eşliğinde farklı materyaller kullanarak anlatmayı tercih ettiğini vurgulayan sanatçı, “Şehir ve Doku’da yüzyıllardan beri var olan İstanbul’a has dokuları mimari bir yerden ele aldım, Şehrin Sanatçıları’nda ise yine İstanbul’u baz olarak kullandım ama bu kez yetiştirdiği sanatçılara atıfta bulundum. Bu sembollerden biri de Türkan Şoray oldu” diyor.
Çetinkaya’nın tek mesleği ressamlık değil. Aynı zamanda bir iç mimar olan sanatçı, bu alanda edindiği deneyimlerle çalışmalarına farklı bir perspektif kazandırmayı başarmış. İç mimari deneyimi eşliğinde, çimentodan alüminyuma, soba boyasından ahşaba kadar uzanan geniş malzeme kullanımıyla dokusuna ve fonksiyonel kullanım tekniğine hâkim olduğu malzemeleri çalışmalarında bir arada kullanıyor.
Ressamlık ve iç mimarlık mesleklerinin nerelerde kesiştiği ve nasıl beraber yürütüldüğü sorusuna sanatçının verdiği cevap ise şöyle: “Annem Serap Öğün Yardımcı’nın da ressam olması sebebiyle doğduğum andan beri bir atölyenin içindeydim, boyalar ve tuvaller yaşamımın doğal bir parçasıydı. Bana göre kendimi ifade edebilmek ve hayal ettiğim şeyleri gerçekleştirebilmek, hayattaki en büyük hazlardan biri. Hem iç mimar, hem de ressam yanım, bu temelde yükseliyor. İkisinde de önce hayal edip sonra yaratıyorsunuz. Bu yaşam şekli beni mutlu ediyor ve kanımca, mutlu insanın yaratımları da başarılı oluyor. Her iki işimi yapmaya bu yüzden devam ediyorum. Eşim Kaan Çetinkaya’nın yöneticisi olduğu Space Architects and Designers mimarlık ofisinin de bunda çok katkısı var. Pek çok otel ve konut projesinde birlikte çalışıyoruz.”
Sahip olduğu bu sanat anlayışıyla oluşturduğu ve 2012 yılının sonunda açtığı Ruloylamala adlı ilk kişisel sergisi büyük başarı kazanan Çetinkaya, bu başarısını 2014’ün Nisan ayında açtığı Ruloylamala-2 adlı sergisiyle sürdürmüştür.
GazeteBilkent ailesi olarak mezunumuza kariyerinin devamında başarılar diliyoruz.
Kaynaklar:
http://basedistanbul.com/nihan-yardimci-cetinkaya.html
Floransa Bienali’ne Türkiye’den bir Sanatçı: Nihan Yardımcı Çetinkaya