Yine bir Kurban Bayramı’na daha eriştik.kurban-2 Sokaklarda kaçan hayvanların yakalanmaya çalışıldığı, hastanelerin acemi kasaplarla dolup taştığı bunların yanında tüm insanların kardeşlik ve duygularının pekiştiği günlerdir kurban bayramı.

Bu bayramda gerçekleşen önemli ibadetlerden biride hac vazifesidir. Bu ibadet İslamın beş şartından biri olup Müslümanların Suudi Arabistan’daki Mekke ve Medine şehirlerini ziyaret edip bazı dini işlemlerin yerine getirilmesi ile yerine getirilmiş olur. Bu ibadeti bir de turizm yönünden düşünürsek  Suudi Arabistan’a büyük bir ekonomik katkı sağladığını görebiliriz. Benim bu yazıda dikkat çekmek istediğim konu ise dünyadaki döviz kurlarının hac fiyatlarını da etkilemesi olacak.

kurban-3

Yaklaşık 2 milyon kişi her yıl hac vazifesini gerçekleştiriyor. Diyanet İşleri Başkanlığının açıkladığı verilere göre, hacı adayları  geçen senelerde hac hizmetleri için en az 2 bin 700 Euro ödeyen hacı adayları, bu yıl en az 3 bin 750 dolar ödeme gerçekleştirdi. Suudi Arabistan’ın geçtiğimiz sene aldığı, ödemelerin dolar üzerinden alınması kararının hacı adaylarının ceplerini yaktığı görülüyor. Yani iki sene önce Türkiye’den hacıya giden birisi 7 bin 700 TL öderken 2016 yılında hacı olmak isteyen adaylar en az 11 bin TL ödüyor ve bu fiyat kalınacak yerin kalitesine göre artış gösteriyor.

Bu durum bütçesini Euro cinsinden ayarlayan bir çok turizm şirketini de olumsuz etkiledi. Bir çok turizm şirketi doların, Euro ya nispeten artış göstermesiyle birlikte kişi başına yaklaşık 100 Euro zarara uğradı.

kurban-5

Suudi Arabistan Kralının Sarayı

Bu durumla Suudi Arabistan  petrol fiyatlarının düşmesiyle oluşan bütçe açığını, hac turizminden elde edeceği gelirle kapatmaya çalıştığını öngörebiliriz. Hatta Suudi Arabistan önümüzdeki dönemde vize politikasını esneterek gelirlerini 12 aya yaymaya çalışacak. Capital Economics’ten Jason Tuvey, Suudi Arabistan’ın kültürel yapısı ve yönetim şeklinden dolayı 12 aylık bir turizm sezonuna uygun olmadığını bundan dolayı böyle bir kararın alındığını öngörüyor.

Ben de bu durumun insanların dini duygularını istismar edip çıkar çatışmalarının yaşanmasına sebebiyet verdiğini düşünüyorum. Hem dinsel yönden hem de insan haklarını göze alarak bu olaya yaklaştığımızda insanların safi duygularını istismar edilmeye çalışıldığını düşünüyorum. Bunun yerine tüm ülkeler bazında onaylanan bir standartın getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

 

kaynakça

http://www2.diyanet.gov.tr/hacveumregenelmudurlugu/Shared%20Documents/HAC%20YÖNERGESİ.pdf

https://www.capitaleconomics.com/middle-east-north-africa-economics/middle-east-economic-updates/saudi-arabia-revisiting-the-hit-from-lower-oil-prices-36821/

 

Leave a Reply