Alın-Verin Ekonomiye Can Verin

Başlıktaki sloganı 2008 finansal krizinden hatırlıyoruz olsa gerek. O günlerde reklamlarda sakız alarak kurtardığımız ekonomimiz bugünlerde yeni bir al-ver deniyor, “swap”. Swap kelime anlamıyla takas. Pandemi öncesinde de aşina olduğumuz, döviz sorunu çekilen şu günlerde de en çok kullanılan ekonomi terimi. Peki, ne oldu da sanayi üretimi, katma değerli üretim ya da ihracat konuşmamız gerekirken Burdur’un mermer ocaklarında dahi gözler bu finansal mühendislik ürünü işleme çevrildi? Finansal- neoliberalizm! Olmayan ürünün olmayan talepkârına olmayan parasal araçlar karışlığı satışından kar elde etme amacı, bugün swap işlemini en çok takip edilen finansal mühendislik ürünü haline getiriyor. Gelin birlikte önce swap işlemine bakalım ardından spekülatif ve hedging* araçlarındaki kullanımını inceleyelim. Tabi ki, Hayek sayesinde bol bol günah çıkararak.

ALIN VERİN EKONOMİYE CAN VERİN!.." EKONOMİ REKLAMLARI FACEBOOK'TA ...
Bahsi geçen reklamdan bir görsel

Swap Nedir?

İki temel swap türü vardır. Bunlar döviz ve faiz takası. Bu yazımızda döviz takasını inceleyeceğiz. Basit bir anlatımla döviz takası: iki farklı para biriminin öz faiz büyüklükleri karşılığı vadeli olarak takasıdır. Örneğin, şu an ABD dolarına %1 faiz verildiğini ele alalım. Bu durumda ABD bankaları ABD doları için swap işlemlerinde %1’den fazla faiz talep edecektir. Keza, dolar swap’ı yapmak isteyen Türk bankaları ise vade sonu faizlerini belirlerken çoğu zaman piyasa altı oranlar belirlemektedir. Bu zararlı takasa heves duyulmasının sebebi uluslararası yükümlülüklerin karşılanması için zorunluluktur. Bu bağlamda Türk bankasının %5 faiz ile 100 bin dolarlık 7TL=1USD kur ile %2 faiz karşılığı swap işlemi yaptığını varsayalım. Vade sonunda Türk bankası 735bin TL alırken 102bin USD ödüyor. Bu hesaplama kurun 7TL olarak sabit kalması durumunda geçerli.

Swap işleminin ardından Türk bankası yükümlülüklerini karşılamak için doları kullanıyor. Peki, Amerikan bankası yüklü miktardaki Türk Lirası ile ne yapacak? Gelin bu soruya yanıt arayalım.

Finansal Mühendislik Metot 1: Kuru Yukarı İt

Bu yöntemde yatırımcı elindeki Türk Lirası’nı iç piyasada satarak suni bir dolar talebi oluşturuyor. Tabi ki dolar arzını da kendisinin karşıladığı unutulmamalı. Oluşturulan bu suni talep doların iç piyasada değer kazanmasına sebep oluyor. Hayek’in bol kaldıraçlı ve reel sektörleri göz ardı eden felsefeleri sayesinde işlevsel hale gelen serbest kur rejimi ile yatırımcı elindeki 700 bin TL ile örneğin artan kurla birlikte ortalama 7.1TL=1USD karşılığı olarak 98.591 USD satın alabiliyor. Ardından swap yapan harici finans kuruluşları bu işlemi kur dalgalanmalarını kontrol edebilecek düzeyde kaldıraçlar aracılığı ile iki, bazen de üç kez tekrarlayabiliyor. Biz örneğimizde daha az “spekülatif ve liberal” olalım ve gelin bu işlemi bir kez gerçekleştirelim. Vade sonunda kurun 7.50 olduğunu düşünelim bu durumda Amerikan bankası 735bin TL yükümlülüğü için 98bin USD satış yapıyor. Tersine takasın ardından ise ABD bankasının eline 102bin USD Türk bankasından geçerken iki farklı tarihteki alım-satım işleminden (98.591-98.000 = 591 USD) finansal mühendislik kârı kalıyor. Öte yandan ABD iç piyasasında %1 faiz alabilecekken anaparasına %2’lik faiz almayı da ihmal etmiyor.

Yazarın notu: Buradaki hesaplamalarda güncel verilerden ziyade swap spekülasyonunu kavrama yönelik basit veriler kullanılmıştır. Aşağıdaki 5 yıllık USD/TRY grafiği de bahsi geçen kur sıçramalarının mümkün olduğunu göstermektedir.

5 Yıllık USD/TRY Paritesi

 Finansal Mühendislik Metot 2: Riski Azalt, Yatırım Amacı İle Kullan

“Türk Lirası’na Operasyon” başlığı ile gördüğümüz swap olgusu aslında birinci metodun uygulanmasından kaynaklı hareketlerdir. Fakat, Türkiye özellikle 2008 krizinin ardından FED’in parasal genişleme kararına bağlı olarak swap işlemi sayesinde oldukça büyük kazançlar elde etti. Çünkü ikinci metotta yatırımcı, Türkiye’de Türk lirası ile borsa üzerinden yatırım yapmaktadır. Yatırımcının örneğin 70TL’den 1000 hisseyi A şirketinden aldığını düşünelim. Ardından vade sonunda artan borsayla birlikte elindeki hisseleri 74TL’den sattığını düşünelim. Bu sayede vade sonunda Türk bankasından elde ettiği 102bin USD’nin yanında 500TL’lik karını 7.5 kur ile birlikte 67USD’lik bir kâr olarak ülkesine götürüyor. Bu sayede hem yatırımcı kur karşısındaki riskini azaltıyor hem de Türkiye yatırımcılar sayesinde gelişme gösteriyor. Ne var ki otoriterleşme ve ekonomi yönetimdeki hata tartışmalarının yüksek sesle dillendirilmesinden sonra bu yöntem artık yatırımcılar için tercih edilmiyor. Çünkü, yatırımcılar Türkiye piyasasındaki hareketliliklerin ön görülemez ve cebr-i keyfiye açık olduğu düşüncesiyle swap yaptıklarında bu yönteme başvurmuyor.

Yazarın notu: Buradaki hesaplamalarda güncel verilerden ziyade swap spekülasyonunu kavrama yönelik basit veriler kullanılmıştır. Örneğin, Çin ile Türkiye 1 Milyar Dolarlık bir swap anlaşmasını bu yılın başında imzalamıştır. Bu da yukarıda bahsedilen karın 670 bin USD dolarlarında sonuçlanabilme ihtimalini ortaya koyar.

BDDK'dan bankalar için yeni swap düzenlemesi | NTV
BDDK: Derviş Yasaları ile bankaların yükümlülüklerini düzenlemek amacıyla kurulmuştur

BDDK: Spekülatif Alımlara Karşı Önlem

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu birinci metot sayesinde elde edilen hayali kârın realize edilmesine karşı koymak amacıyla bankalara swap limiti getirdi. İlk aşamada öz varlıklarının %25 ile sınırladığı swap miktarını geçen ay itibariyle kademeli olarak %10, %1 ve %0.5’e düşürdü. Bu sayede BDDK hem kuru farazi taleplerle şişiren meblağlarda swap yapılmasına engel olacak hem de bankaların döviz miktarlarını azaltmak suretiyle aktif rasyolarını artırmasına önayak olacaktı. Tüm bu hamlelerin ardından iç piyasa dışarıya karşı yükümlülüklerini karşılamak için pandemi döneminde durağanlaşan ekonomi ile birlikte döviz arayışına döndü. Bu da 8 Mayıs’ta doların tüm zamanların rekorunu kırması ile sonuçlandı.

TCMB: Swap Anlaşması Arıyoruz

BDDK’nın %0.5’lik swap izni ile swap yapma hakları neredeyse ellerinden alınan bankalar ise swap kaynağı olarak TCMB’ye hücum etti. Bugün itibariyle TCMB’nin swap dışı rezervlerinin negatif olduğu konuşuluyor. Basit bir deyişle, TCMB’de swap konusunda sıfırı tüketti ve Londra, Singapur gibi finans merkezlerinde swap anlaşması arayışına çıktı. Burada amaç pandemi döneminin ardından turizm sayesinde gerçekleşecek döviz girişiyle bugünkü yükümlülüklerin karşılanmasıdır.

Son Söz

Bakalım, toplumlar hayali kârları ekmekten elektroniğe, kalem kalem kur farkı kaynaklı zam ile realize ettiğini fark etmesi için neoliberal politikaların kaç kez daha iflas etmesi gerekecek.

Yazar: Erkan Bayram

*hedge: Finansal piyasalarda çeşitli risklerden ve belirsizlikten korunma işlemidir. Hedging bir nevi sigortalama olarak tanımlanabilir, en basit anlatımla bir sigorta poliçesi almak günlük hayattaki “hedge” işlemidir.

Kaynaklar

1. http://www.mahfiegilmez.com/2020/04/doviz-swap-islemi.html

2. Hayek, F. (1948), Individuals and Economic Order, UK

3. https://www.investopedia.com/terms/f/financialengineering.asp

Leave a Reply