YazarHazal Şimşek

Bir Bandierra Rossa’nın Hikayesi: Antonio Gramsci

Francesco, İtalya’nın güney sahilinde bulunan Gaeta’da 1860 yılında bir yerel güvenlik gücü albayının beşinci çocuğu olarak dünyaya gelir, avukatlık eğitimine başlamışsa da babasının ölümüyle yarıda bırakır ve nihayetinde tapu sicil memuru olarak çalışmaya başlar.Görev yeri Ghilarza’da zengin toprak sahibi bir aileye mensup Giuseppina ile tanışır ve tüm itirazlara rağmen evlenirler. Aile üç çocuk sahibi olur
Devamı

Seçim Barajı: On’un Hikayesi ve Eleştiriler

eçimlere bir gün kala, seçim arabalarının sustuğu ama olayların ve çığlıkların bir türlü susamadığı yerden tempoyu düşürmeden cılkı çıkana bunalana kadar konuşmak ve yine konuşmak gerek gibi geldiğinden seçimi -keza yazıyı da- yine bunun üzerine kuralım ve seçimin pek konuşulan bir parçasının kısa tarihçesini anlatalım dedik: Seçim barajı. Seçim barajı, bilindiği üzere, seçimlerde kanunlarca belirlenmiş
Devamı

Erken Cumhuriyet Döneminde Karikatür

arikatür çizerinin bağımlılığın, çizerin özgürlüğü yahut kuruma aitliği açısından ele almaya alışmış olsak da çizerlerin bağımlılıkları -her sanat eserinin kaderi olduğu üzere- biraz da var oldukları dönemin düşünce yapısını, sosyo-kültürel değerlerini yansıtmaları ile ilişkilidir. Hal böyle olunca, sosyal tarih çalışmalarının açtığı yolda her bir metanın değeri artıyor ve siyasal-toplumsal tarihi bir ülkenin, mesela, döneminin karikatürleri
Devamı

Modern Kürt Hareketinde Sıçrama: Doğu Mitingleri ve D.D.K.O

    “Tüm geri kalmış ülkelerin sömürülmesinin yanında emperyalistler ve kendi içince seni sömürerek, seni hayvanlarla bir odada yatmaya mecbur etmişlerdir. Senin varlığını hazmedemeyenler sana isim bulma gafleti içine düşmüşlerdir…” ( 24 Eylül 1967- Cumhuriyet Gazetesi) 8’ler olarak anılan ve Modern Kürt Hareketinin üç döneminden ilkine (1959-1974) tekabül eden bu sıçrama noktasının en belirgin özellikleri: ciddi
Devamı

Modern Kürt Hareketinde Sıçrama: Sivas Kampı ve 55’ler Vakası

 “İlk bakışta hissi konuştuğumuz sanılabilir. Bu soruların hakiki sebeplerini sıralayalım: 55’lerin bedbahtlık ve felaketlerinin sebebi Kürt asıllı olmalarında mı aranmalıdır? Yoksa hepimizin Demokrat Partili olmasında mı aranmalı? Yalnız Türkiye’de milyonlarca Demokrat Partili varken onlar niye bizim gibi sürülmediler? Biraz geriye dönelim. Masumiyetimiz teslim edildikten sonra Ankara’ya geldik. İlk fırsatta günün idarecileriyle temas ettik. Salahiyetli makamlar bize haksızlık
Devamı

Modern Kürt Hareketinde Sıçrama : 58’ler

“Bi çîya ketim lo apo, çîya melûlbûn rebeno Ceh seridî lo apo, genim hûrbûn êvdalo Qimil hatî lo apo, bi refa ye rebeno Xwar genimî lo apo, hiştî qâye rebeno…” “Dağa tırmandım amca, zavallı dağ mahzunlaştı Arpa olgunlaştı amca, buğday un ufak oldu biçare Kımıl geldi amca, kafile halen de zavallı Buğdayı yedi, geride samanı
Devamı

Bir Kadın Terörist(!) : Leyla Halid

Nisan 1944’de bir liman şehri Hayfa’da orta-alt sınıf sayılabilecek bir ailenin altıncı çocuğu olarak doğmuştu Halid ve daha fazla çocukluk anısı biriktiremeden ayrılmıştı buradan.  Deyr Yasin’de tam da Halid’in dördüncü yaş gününde yaşanan katliam, Halid’in kutlamalı doğum günlerinin sonu olurken; ülkelerini terk edişleri de tüm kardeşlerin “çalgısız- çengisiz” düğünlerinin ve sürgünlüklerinin başlangıcıdır. Bir de küçük
Devamı

Karadelikleriyle Trabzonspor!

“Duysun bütün insanlar Bu sesi duysun dünya Gelen Karadeniz’den Dalga dalga fırtına Zaferlerin görkemi parlıyorken alnında Sana alkış tutuyor tüm dünya baştanbaşa Oy Trabzon Trabzon yaşa şanınla yaşa Şampiyon yazacaksın yeniden dağa taşa Oy Trabzon Trabzon yık yeşil sahaları Çık yukarı ezilsin İstanbullu ağladı”  ‘Bize benzeyen, bizimle aynı coğrafyada yaşayan ve bizimle aslında aynı
Devamı

Toplumların Şiddeti: Linç

“Yaşı kaç olursa olsun; 17 veya 27, katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz kardeşlerim…” 9 Ocak 2007’de, İstanbul’daki Agos gazetesi yakınlarında, sırtından 3 el silah ateşi ile öldürülen Hrant Dink’in karısı Rakel Dink’in; “turnaya” dönüşüp kanat çırpmadan evvelki karanlığa bıraktığı sözlerdi bunlar.
Devamı

İsrail Duvarda Ateşkes İlân Etti

…Bu yine de gerçek. -hayır bunlar birer hayal. -yine de sana ait. Deniz neyi sembolize ediyordu? Korku, duygular, katliam. Katliam şatilladan önce de seninleydi. Katliamlara ve kamplara olan ilgin daha önceden başladı. Ailen toplama kampında öldürülmüştü değil mi? Auschwitz değil mi? Katliam 6 yaşından beri aklında… Detayları öğren, belki o zaman katliamdaki rolünü öğrenirsin. Şatilla
Devamı

Filistin Ne Demek Hanzala?

andala, tıbbi amaçlı kullanılan acı bir çöl meyvesi… Türkçenin azizliği onu Hanzalalaştırsa da Arapçadan doğup Filistin’e, Ortadoğu’ya ve nihayet tüm dünyaya uzanan serüveninde birçok dilde değişime uğramıştır adı ve anlattığı. İlk kez 1969’da belirmişti Naji- Al Ali’nin çizgilerinde ve 1973’te dönmüştü sırtını. Ellerini arkadan bağlaması ise tamamen Amerikan usulü barıştan uzak çözümleri reddettiğine işaretti. 10
Devamı

Olmaz Olmaz Deme Hiç: Geçmişiyle Selahattin Demirtaş

0 Ağustos ve eğer ikinci oylamaya kalırsa 24 Ağustos tarihlerinde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimleri için üç aday isim belli oldu: aylardır hatta yıllardır adaylık için gerekli ortamı yaratmaya çalışan Başbakan Erdoğan, nereden ne zaman geldiğini anlamadığımız, tavrını ve kitlelerce algılanışını çok tartıştığımız aday Ekmeleddin İhsanoğlu ve HDP- BDP ekseninde bu adaylıkta neler olacak sorusunu sorarken
Devamı

Lazepeti Konan: Lazlar Da Burada!

emel, Dursun, Fadime üçgeninde yaşadıkları komik anları ile aklımıza gelirler ve tabi kemençeden hamsiye uzanan sembolleri ile. Hamsiye Lazca’da hamsi denmediğini, hatta Lazca’nın Karadeniz şivesi olmadığını bilmeden tüm Karadeniz şeridine Laz denir bir de. Pratik zekaları, “öğleden sonra çalışmıyor”‘ denerek küçümsenir aynı zamanda. Tarih Tezleri 1993-94 ‘te yayımlanan ve Lazca için bir sıçrama etkisi yaratan
Devamı

(Öteki Taraftaki) Hayata Dönüş Operasyonu

alt içinde bulunan insana değil bütüncül bir insanlığa ket vurmayı kendisine misyon bellemiş tecrite tepki olarak başlatılan ve kısa süreli bir zafer getiren 96 Ölüm Oruçlarını, 2000’li yıllarda daha şiddetli oruçlar izlemiştir. Şiddetin sebebi, artan tıbba rağmen bedenleri öldüren şey, yani geçen zamanda aileler ve tutsaklar kadar devletin de kendini geliştirmesiydi kuşkusuz. Ailelere bu kez
Devamı

Hapishane İçinde Hapishane: F Tipi

abaca, sosyal bir varlık olarak tanımlanmış insanın bireyselleşmesinin toplumla mümkün olduğu, temel bir kabuldür kuşkusuz. Topluluk ya da en azından topluluk teşkil edebilecek bir insan grubu bireyin salt bireyselleşmesine değil insanlaşmasına da katkı sağlar. Zira evrimsel açıdan insanın insanlaşmasındaki en belirgin üç yetisi (ya da diğer primatlardan onu sıyıran) sosyal davranış geliştirebilmesi, soyutlama ve kurduğu
Devamı

Asker Doğmak Zorunda Mıyım?

   “Mecbur değilsiniz. Çünkü bu son derece basit, temel ve köklü bir gerçek.     Evde kalmak da mümkündür.”   urt Tucholsky’da itaatsizlik ve direnç şeklinde beden bulan vicdani ret, anlaşılacağı üzere tanımsal olarak tavırdan tavıra değişiklik göstermektedir. 1983’de Birleşmiş Milletlere sunulan ilk rapordan hareketle tanımlanışı ise : “ vicdanla kast edilen dini ya da
Devamı

Tarih Tanık Soma!

oplumların ortak hafızalarına kazınan olaylar vardır. Yaptığınız ya da yapmadığınız her şeyin 5 ile çarpılıp dönüt aldığı bir sessiz su birikintisidir halk yığınları burada.  Dibi çamur ve kandan oluşan bu su birikintilerinin dibini kazıdıkça işte bazen bir felaket bulursunuz, bir deprem gibi. Bazen bir askeri darbe, bir karakaşlı çocuğun ölümü, bazen de işte sorumsuzca “tatlı
Devamı

Nerede O Eski 1 Mayıs’lar?

smanlı topraklarında gerçekleşen 1 Mayıs kutlamaları 1905’e kadar dayandırılsa da ilk olarak İzmir’de gerçekleşen bu gösterileri 1909’da Üsküp izlemiş ve 1 Mayıs’lar Babıali’den uzak bir içimde kutlanmıştır. Bir sene sonra ise 1 Mayıs’lar sonunda İstanbul’una kavuşmuş ve Osmanlı’nın genel siyasi yapısı ile küçük sol ve sola yakın hareketlere keskin tavrı nedeniyle aralıklı ve niteliksiz de olsa kutlanmıştır. İlk
Devamı

Yoksayılanın Siyasallaşması: Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Alevilik

dlandırılışları ve 19. Yüzyıl’a kadar karşılaştığı temel kırılma noktaları üzerinden incelediğimiz Alevi hareketinin siyasallaşması; 19. Yüzyıl’la başlayan esaslı demokratikleşme sürecinde de siyasi dini ve toplumsal bazda varlığını anlatma çabası ve devamlı bir kimlik hareketi olarak sürmüştür. Tanzimat’ta Alevilik Tanzimat ile başlayan Avrupa esinli modernizasyona 1856’da dini hürriyet kavramı eşlik etmeye başlar. Bu tüm hareketlerinin temelinde
Devamı

Yoksayılanın Siyasallaşması: Osmanlı’da Kızılbaşlık

emelini oluşturan İslam ve İslam’ın siyasi-dini kırılma noktalarına Şia’nın 12 imamını, mehdilik algısını ve pratikte belli tavırlarını eklemleyen Alevilik; Zerdüştlük ve Şamanizm’in inanç ve ibadet sistemlerini bölgesel olarak katmanlaştırması sonucunda kategori edilmesi imkansız bir hal almıştır. Zahirî, batıni manaları arasındaki diyalektiğini “tasavvuf” üzerinden kuran Alevilik; Kuran’ın yorumlanmasında da Kuran’ın ruhuna nüfuz etmeyi amaç edinmiş –iç
Devamı

Garibanlık Güruhu

“Londra’da tanıdığım çok bilgili bir Amerikalı, bana, bir yaşında sağlıklı, iyi beslenmiş bir çocuğun; buğulama, kızartma, fırınlama veya haşlama olarak, çok lezzetli, besleyici, yüksek değerde bir besin olduğunu söyledi. Yahnisinin de aynı lezzette olacağından eminim.” aşta John Locke olmak üzere 17. yy düşünürlerinin mülkiyet hakları bazlı başlattığı tartışma, liberalizmin bir siyasal kuram olarak geliştirilmesinde önemli
Devamı

Dünya Kadınlık Günü: Jîn

oğuşu öncelikli olarak kadın işçilerinin emeğini içerse de giderek kadını ve kadının toplumdan topluma değişen sorununu kuşatan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bu coğrafya kadını için süren emek sömürüsünün yanında ve hatta üstünde ataerkilde yok edilen kimliğini ve kadınlığını arayışını ifade etmektedir. Politik olarak kendini bir şekilde var eden kadınlarımız (örn. Cumartesi Anneleri) politik kimliklerine
Devamı

Tarihin Sonnotu: İntihar

olaylı ve ya doğrudan her bireyin aklında belirmiş bir düşünce/eylem… Kimileri için yaşamdan kaçış, kimilerince “gerçek kaçışla“  yüzleşme… Öyle ya da böyle ölümle yaşam arasına sıkışmış adı taze, tanımı yasalaşamamış bir olgu: İntihar. Türkçede Tanzimat döneminde kullanılır ilk kez. O vakte kadar kullanılan “kendini katletme” ifadesinin yerini Arapçada kurban anlamındaki “nahr” kökünden gelen intihar alır.
Devamı

Küllerin İçinden

“Buğday filizleri karların içinde çıkar ama üzerlerine tek tek basılır… Ezilmiş buğday yeryüzüne güçlü kökler yollar, soğuğa, rüzgara ve kara dayanır, uzamaya devam eder ve günün birinde ürün verir.” isan 1945, savaş karşıtı olmanın en ağır suç olduğu Japonya’da; yoksulluktan, açlıktan dahi daha önemli bir hal almıştı ‘birlikte’ yaşamak arzusu. Yeryüzünün tüm hüzünlerini en çok
Devamı

Auschwitz’e İnat Hayat Güzeldir!

“Auschwitz’in tüm tanıkları öldüğüne göre ona kim tanıklık edebilir ki?” ir akşam yemeği esnasında “Nasıl kurtulacağız bunlardan?” sorusuna cevap olarak doğmuştu ve 1942’de başladığı ölümleriyle de ilk adımlarını atmıştı II. Dünya savaşının en büyük toplama, çalıştırma ve imha kampı. 3 bölümden oluşan Austchwitz (eski adı Oscwinchim) bugün, Auschwitz-Birkenau Devlet Müzesi ve Holokost Anma Mekânı olarak
Devamı

Neydi Taksim’in Tozlu Yanı?

smanlı’da civar semtlere su taksimi için yapılan “maksem” yıllarca taksim maksemi olarak anılır ve bulunduğu bölgedeki meşhur taksim meydanının adı da buradan gelir. Zamanla şehrin taşıt hacmini ve ulaşımını da taksim eder hale gelen meydan asıl meydanlığına kendini çevreleyen yapılarla cumhuriyetten sonra kavuşacaktır. Cumhuriyet anıtı ile de Şehir Meydanı unvanını  ilan edecektir. Adı ve kendi
Devamı

Liselerin “Babası”

enizli’de, yani bizim daha çok horozunu Pamukkale’sini duymaya alışkın olduğumuz kentte işte, bir cadde var “Lise Caddesi” adını üzerinde bulunan bir eski liseden alıyor: Denizli lisesi ya da “İ”yi uzata uzata “liiiisesi”… 1874’de Çatalçeşme Parkı’nda rüştiye olarak açılmıştır aslında. 1892’de dört sınıflı ve iki yıl sonra da beş sınıflı Liva İdâdîsi şeklini almıştır. Sonraları “Sanat İdâdîsi”
Devamı

Çocuklarından Doğan Anneler

“Arkadaşlar ben bir anayım benim sesimi duymak zorundasınız! Beni dinlemek zorundasınız!” esmi tavır olarak 27 Mayıs 1995’te Galatasaray Lisesi önündeki ilk oturma eylemleri ile kabul gör(eme)seler de hikayeleri daha eskiye aitti kuşkusuz. Kamuoyunu, Hasan Ocak’ın ortadan kayboluşudan 55 gün sonra İstanbul’da bir ormanda kimsesizler mezarında bulunuşuna yönlendirmek; bu ortak hikayeleri bir araya getirmek için toplandılar.
Devamı

Sahi Neydi Ata’nın Vasiyeti?

Kasımı 6 Kasıma bağlayan gece Ata’nın “Ne olur ne olmaz”dan fazlası olarak Hasan Rıza Soyaç’a yazdırdığı vasiyet mektubunun 28 Kasım 1938’te açılıp okunduğu gün başlamıştı belki de bu “Geride salt bir veraset mektubu mu bıraktı?” tartışması. Öyle ya; Kurtuluş Savaşı ile başlayan ihtilal safhası ve ardından -hala konuşarak altını doldurduğumuz ya da oyduğumuz- son safhası
Devamı

Azerbaycan Demokrasisi ve %’lik Meselesi

Ekim Çarşamba günü Azerbaycan halkının % 83’ünden fazlası İlham Aliyev’i 3.kez devlet başkanı seçti. Bu kadar sayılara indirgenmişken bedenlerimiz, bu kadar hapsolmuşken biz sayılara, bir sayının neresinde olduğumuzu sorgularken en çok da; soruveriyor insan işte “Azerbaycan halkı bu % 83’ün neresinde?” Sanırım rakamın büyüklüğü kadar Aliyev’in tutumu da bu soruya sorulma hakkı veriyor ve biz
Devamı