YazarAybüke Dere

Her Anılar Dizisinde Oruç Aruoba Gizlidir

Doğduğu tarihten, gittiği okullardan, yazdığı kitaplardan bahsederek mi başlamalı Oruç Aruoba’yı anlatmaya bilmiyorum. Muhtemelen o da istemezdi kendisinin böyle anlatılmasını. Kendisinin bile anlatılmamasını istemesi muhtemel. Bu yazıyı yazmıyor olsaydım kaç yılında doğduğunu, hangi üniversitelerde eğitim gördüğünü, nerelerde yaşadığını bilmiyor olacaktım. Sırf bu nedenle, bu tür yeni edindiğim bilgilere sığınmak yerine, anılardaki Oruç Aruoba ile devam
Devamı

Kendi Hayatının İplerini Koparan Véronique

Krzysztof Kieślowski’nin yeteneğini sonuna kadar sergilediği, 1991 yapımı filmi “Véronique’in İkili Yaşamı”… Film senaryosundan çok, müzikleri ve oyunculuklarıyla içine çekiyor insanı. Tam filmin senaryosundan kopacağınız anda hiç beklenmedik bir gelişmeyle film size hikayesini anlatıyor, tekrar bağlanıyorsunuz sahnelere. Kendinizden bir şeyler bulmaya çalışıyorsunuz, ruhunuzla filme bağlanıyor, Véronique gibi yalnız olmadığınızı hissediyorsunuz. Weronika ve Véronique 1966 yılının
Devamı

Leyla ile Mecnun İzleyerek Kitaplık Oluşturmak

Yıl 2011… Henüz Oğuz Atay, Turgut Uyar gibi isimlerle tanışmamışım. Yeni bir dizi başlamış televizyonlarda. Pek anlamayarak oturmuşum başına. Kim gülerse sahte bir kahkaha patlatıyorum, oynayacağım oyunların provasını yaparcasına insanları taklit etmeye devam ediyorum. Hırsız Yavuz, İsmail Abi, Erdal Bakkal karakterleri o çocuk aklımı ele geçiriyor, kitaplığıma sızıyorlar bir bir. Leyla ile Mecnun sayesinde hızla
Devamı

Ellerle Ruhu Mühürlemek

Sinematografinin dahi insanı: Ingmar Bergman… Filmleri çarpıcı girişleri ve ışık oyunları sayesinde tanınır. Bu denli tanınmasını sağlayan da bir hastalığı sonrası çektiği filmi Persona’dır. 1965 yılında Bergman büyük bir rahatsızlık geçirir, başının dönmesini bir türlü engelleyememektedir. Doktorlar tavana siyah bir nokta çizer ve düzenli olarak oraya bakmasını isterler. Bu yöntem de bir işe yaramaz. Bergman
Devamı

Özgürlüğün Mavisinde Bitmeyen Ezgi

Fransa bayrağındaki üç renk üç farklı anlama gelmektedir.  Mavi renk özgürlüğü, beyaz eşitliği, kırmızı kardeşliği temsil etmektedir. Bu renkler bir topluma yaşadıklarını anlatmaya ve bir yönetmenin tüm insanları aynı duygu etrafında toplamasına yeter. Krzysztof Kieslowski’ye göre insanlar din, dil, ırk, bayrak gibi kavramlar etrafına toplanamaz ama bir duygu etrafında çok rahat toplanabilirler. Yönetmenin renk üçlemesinde
Devamı

Hayatınızı Yaşayan Kişi Aslında Kim?

Uzun zamandır içimdeki yazma isteğinin kaybolduğunu fark ediyorum. Çoğu yazan insanın dönem dönem başına gelen bir sorundur bu. Yazmak istememesinin sebebini de kendi gibi hissetmemesine bağlayan bir insan da tahminen yirmili yaşlarının başındadır. Peki kendini yazarak bulabileceğini düşünen bir insan yazmak istemezse kendini nasıl bulacaktır? Aynadaki ben ne zaman bana benzeyecektir? Dünyanın içinde bulunduğu karantina
Devamı

BOĞAZİÇİ İLE NİŞANLANAN GRUP: BRAZZAVİLLE

Kimimiz bu grubun ismini bile duymadı. Kimimizin de bir şarkıdan diğerine geçerken takıldı ağına. Eğer ağına takılanlardansanız sizleri şarkılarından birinin hikayesiyle buluşturmak isterim. Tanıyanlar bilir, Brazzaville’in İstanbul’a karşı tarif edilemez bir sevgisi vardır ki bu sevgileri onlara “In Istanbul” isimli albümlerini de çıkartmıştır. Ama bu albümden bir şarkı tüm yüreklere dokunacak cinsten, aynı şekilde hikayesi
Devamı

HER ZAMAN GENÇ KALANLARA: CEM KARACA

Hepimiz onu severek dinliyoruz. Peki kaçımız yazdığı şarkıların arkasındaki hikayeyi biliyoruz? Cem Karaca, 5 Nisan 1945 yılında tiyatrocu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 10 yaşındayken 6-7 Eylül olaylarına şahit oldu. Robert Koleji’ni bitirdi, aklında doktor ya da mühendis olmak vardı. Lise yıllarında Elvis Presley ile tanıştı. Hayalleri müzik üzerinde şekillenmeye başlamıştı. Babası ise doktor
Devamı

İKİNCİ YENİ EDEBİYATI’NA YÖN VEREN O MASA

Takvimlerimiz 26 Mart 1981’i gösteriyor. Yer “Beyoğlu Krepen Pasajı”. Darbenin etkisinden çıkamamış bir toplum bizi bekliyor. Darbenin etkisinden çıkmaya çalışan bir grup da Neşe Meyhanesi’nde toplanıyor. Masanın başında Turgut Uyar ve Tomris Uyar’ı görüyoruz. Edip Cansever, Can Yücel, İsa Çelik de masada yerini alan isimlerden. İsa Çelik anlatıyor o günü. Masada hâlâ hayatta olan tek
Devamı